JINHA

ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel mecliste gazetecilerle bir araya geldi. 7 Haziran seçim sonuçlarının ardından başlayan adı konulmamış savaşa dikkat çeken Çağlar, Diyarbakır Valisi ile görüşme taleplerinin cevapsız kaldığını belirtti. Çağlar, hendeklerin hükümet tarafından karşı bir itiraz olarak sunulduğunu ve argüman olarak ortaya atıldığının altını çizerek, "Hendekler bir sonuçtur. Hendekler halkın kendisini korumaya yönelik yapmış olduğu bir durumdur" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, mecliste yaptığı toplantıda gazetecilerle bir araya geldi. Basın mensuplarının Kürdistan'da her gün ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve hendeklerle ilgili sorularını yanıtlayan Çağlar, Diyarbakır Valisi ile görüşme taleplerinin yanıtsız kaldığına ve Araştırma Komisyonu önerilerinin de mecliste reddedildiğine dikkat çekti. Çağlar, Kadın Grubu olarak projeleri olduğuna ve siyasi partiler ve kadın kurumlarıyla beraber ortak mücadele edeceklerini belirtti.

'Yetkililer görüşme taleplerimize cevap vermiyor'

"Sokağa çıkma yasaklarına ilişkin yetkililerle görüştünüz mü" sorusunu yanıtlayan Çağlar, sık sık Diyarbakır Valisi'nin arandığına vurgu yaparak "Diyarbakır Valisi toplantıda olduklarını ifade ediyor. Vali yardımcısıyla görüşmelerimiz oldu, ondan sonra onlar da telefona çıkmadı. '24 saat, hangi saat ararsanız toplantıdadır. Size sonra geri dönerler' deniliyordu, fakat geri dönüş olmuyordu" şeklinde yanıt vererek, valilik makamındakilerin telefonlara çıkmadığını belirtti.

'Bölgeyi polis, asker, Esadullah Timi yönetiyor'

Daha önceki sokağa çıkma yasağında 4 gün boyunca Sur'da olan Çağlar, sokağa çıkma yasaklarını sürekli gündeme getirdiklerini ve araştırma önerisi verdiklerine değindi. "Özellikle Sur içinde kültürel tarihi dokularımız, UNESCO'nun dünya listesindeki yerlerin aslında korunması gerekirken ne yazık ki yakılıp tahrip ediliyor. Oradaki her alanı yakinen bilen, bütün sokaklarını bilen biri olarak söylüyorum. Bugün 9. günü ve sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle birlikte tarihi kültürel dokular yakılıyor ve tahrip ediliyor. Bunların kimin tarafından yapıldığını biz çok yakınen biliyoruz" diyen Çağlar sokağa çıkma yasağının kaldırılır kaldırılmaz bütün sokaklara girdiklerini belirtti.

Sokağa çıkma yasaklarında, polisler tarafından duvarlara yapılan ırkçı ve cinsiyetçi yazılamalarla ilgili meclise araştırma ve soru önergelerinde bulunduklarını belirten Çağlar, "Bunun için herkes gibi esnafla da görüştük. Sokağa çıkma yasağının Anayasal bir aykırılığının olduğunu, aslında vali ve kaymakamların da dışında orayı yönetenin kolluk kuvvetleri olduğunu çok net ifade edebilirim" dedi. Çağlar, bölgeleri yöneten kesimin polis, asker, özel harekat hatta JİTEM kılığında Esadullah Timi olduğuna dikkat çekti.

'Bütün partilerin içinde yer alacağı bir komisyon kurulsun'

"Bugün 10 Aralık insan hakları günü ama insan haklarına ilişkin hiçbir ibare görülmüyor şimdi. Genel olarak Kürdistan'a baktığımızda her gün insanlar katlediliyor" diyen Çağlar, Tahir Elçi'yi anarak Sur'da yaşayan insanların ve kültürel mirasların soykırımla karşı karşıya kaldığını aktardı. Çağlar, "Bu soykırım, kültürel bir soykırımdır. Biz bu tür durumların meclis gündemine defalarca getirdik. Meclis Araştırma Komisyonu'nun kurulmasını defalarca söyledik. Bizim talebimiz şudur; bütün partilerin içinde yer alacağı bir komisyon kurulsun hep birlikte araştıralım. Çalışmalarımızın sonucunu Türkiye kamuoyuna hep birlikte ifade edelim. Ama ne yazık ki, ama AKP Hükümeti buna yanaşmıyor" diyerek ana muhalefetle birlikte bölgeye gitme fikrine ve incelemeler yapmaya her zaman açık olduklarının altını çizdi.

'Hendekler halkın kendisini koruması için var'

Gazetecilerin hendeklere ilişkin sorularını da yanıtlayan Çağlar, hendeklerin hükümet tarafından karşı bir itiraz olarak sunulduğunu ve argüman olarak ortaya atıldığının altını çizerek, "Hendekler bir sonuçtur. Bunu daha önce de ifade ettik. Bir çözüm süreci ve müzakere sürecine evirilecek bir süreç vardı. AKP hükümeti ve devlet tarafından savaş sürecine evirilen bir durum gerçekleştirildi. Halkın her gün tutuklanmasıyla, işkence görmesiyle, baskı altında olmasıyla karşılaştığı bir süreçte artık bunu kabul etmediğini görmek gerekiyor. Demokratik siyasetin önünü kapatan AKP hükümeti ve devlete, halkın da her gün baskı ve şiddeti kabul etmediğini ifade ediyoruz. Hendekler halkın kendisini korumaya yönelik yapmış olduğu bir durumdur. Bunun giderilmesi için parlamentoda bir siyasi süreç üzerinden bakmak gerekiyor; neden hendekler var, talepler nedir, halk ne istiyor? Bunu çözebilmenin tek yolu, halkın kendisini yönetmek istediğinin yasal ve anayasal bir müzakere ve çözüm süreciyle önüne geçilmesi gerekiyor. Yoksa hep birlikte gidebiliriz oraya. Hendekler bir sonuçtur. Özyönetim kelimesine bile tahammül edemeyen bir ülkede yaşıyoruz" dedi.

'Halkın istekleri göz ardı edilmemelidir'

"İnsanların, halkın kendi kendini yönetmesine ilişkin özyönetim talepleri görmezden gelinirse halkımız da yıllardır mücadele ettiği savunma hakkını kullanır. Hendekler kapatılır, ama siz hiçbir şeyi görmezseniz siyasi müzakere, çözüm sürecinde bütün alanları kapatır, bir bütün olarak soykırım ve iç savaş politikası uygulayacak şekilde inkar ve imha gerçekleştirirseniz o zaman halkın da buna vereceği bir cevap olacaktır" diyen Çağlar halkın isteklerinin göz ardı edilmemsi gerektiğini dile getirdi.

'Hendeklerin kapanması için müzakereler yeniden başlamalı'

Çağlar, Dolmabahçe mutabakatını hatırlatarak, "Ne oldu da, çözüm süreci buzdolabında denildi. Ne oldu da bu çözüm süreci engellenmeye çalışıldı. Çözüm sürecine tekrar geri dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Eş Başkanımız da talepleri sıralamıştı; halkın taleplerinin görünür kılınması ve kendilerini nasıl yönetmek istiyorlarsa öyle yönetmeleri gerektiği, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiği ve savaş konseptinden çıkılması gerektiğine dair" dedi.

'Mücadeleyi ortak yürütmeye çalışıyoruz'

Çağlar, toplantıda kadın grubunun çalışmalarından da bahsetti. Mücadeleyi ortak yürütmeye çalıştıklarını söyleyen Çağlar, "Kendi projelerimizi hayata geçirmek, bütün kadın örgütleriyle, diğer siyasi partilerdeki seçilmiş kadınlarla bir araya gelerek, Türkiye'de yaşanan kadın sorununa ilişkin ortak mücadele etmek ve ortaklaşmayı sağlamak için de bir adım attık" dedi. Diğer partilerle henüz görüşmediklerini, ilerleyen zamanlarda görüşeceklerini aktaran Çağlar, kadının görünmeyen emeğinin görülmesi için parlamentoda çalışmalar yürüteceklerini belirtti.

'Kadınlar HDP'de ağırlığını hissettiriyor. HDP'de kadın baskın mı oluyor' diye sorulan soruya ise Çağlar, "HDP zaten bir kadın partisi" dedi.

(de-he/sy/dk)