JINHA

ANKARA- HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, "Türkiyeli vatandaşların vize olmadan Avrupa’ya seyahat etmeleri koşuluyla Suriye’den gelecek sığınmacıların Türkiye sınırları içinde tutulması anlaşması ile hükümetiniz açıkça Suriyeli yüzbinlerce sığınmacının yaşamlarını pazarlık konusu haline getirmekte değil midir?" diye sordu.

HDP Milletvekili Çağlar Demirel, 18 Aralık Dünya Mülteci Günü'nde, dünyadaki mülteci sorunu ve Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin maruz bırakıldığı sorunları meclise taşıdı. Çağlar önergede, Türkiye’de yasal olarak sığınanların mülteci statüsü edinemediğinin, mültecilerin gündelik yaşamda ırkçılık, ayrımcılık ve sömürüye maruz kalarak ekonomik, sosyal ve kültürel entegrasyonda ciddi sıkıntılar yaşadığını ve bu sebeple yasadışı yollardan Avrupa’ya göç etmeye çalıştığını belirtti. İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi’nin 2015 yılı tahminlerine göre, yalnızca bu yılın ilk 10 ayında 3 bin 130’dan fazla Suriyeli insanın lastik botlarla sınırı geçmeye çalışırken Ege Denizi’nde boğularak hayatını kaybettiğini ifade eden Çağlar, "Geçebilenler için de Avrupa’daki koşulların belirsizliği sürmektedir" dedi.

Çağlar, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması istemiyle şu soruları yöneltti:

* “Kardeşlerimiz” diye hitap ettiğiniz Suriyelilere geçici koruma yerine kalıcı mülteci statüsü verilmesine dönük bir çalışmanız mevcut mudur? Mevcut ise çalışma takvimi ve içeriği nedir?

* 2014 yılında çıkarılan Geçici Koruma Yönetmeliği ile Suriyeli mültecilere bazı sosyal haklar tanımasına karşın uygulamadaki sorunlar ve geçici koruma durumunun ne zaman ve hangi koşullarda biteceğine dair belirsizlikler Suriyeliler açısından ciddi sorunlar yaratmaktadır. Geçici koruma durumunun koşulları ve ne zaman biteceğine dair belirsizlikleri giderecek bir çalışmanız mevcut mudur? Mevcut ise çalışma takvimi ve içeriği nedir?

* AB ile 2013’te imzalanan ve 2016 yılının Haziran ayında yürürlüğe girmesi planlanan ‘Geri Kabul Anlaşması’ tam olarak hangi statüdeki düzensiz göçmenleri kapsayacak ve hangi koşullarda geri dönüşü sağlayacaktır?

* AB’nin Türkiye'ye 3 milyar avro vermesi ve Türkiyeli vatandaşların vize olmadan Avrupa’ya seyahat etmeleri koşuluyla Suriye’den gelecek sığınmacıların Türkiye sınırları içinde tutulması anlaşması ile hükümetiniz açıkça Suriyeli yüzbinlerce sığınmacının yaşamlarını pazarlık konusu haline getirmekte değil midir? Siyasi ve etik olarak bu pazarlığı nasıl değerlendirmektesiniz?

* AB tarafından vaat edilen 3 milyar avro’luk finansal kaynak nasıl bir mekanizma ile ve ne kadar sürede Türkiye’ye aktarılacaktır? Bu kaynak Suriyelilere hangi projeler aracılığıyla dağıtılacaktır?

* Asgari ücretin altında kölelik koşullarında çalıştırılan, dilenmek zorunda bırakılan yüz binlerce Suriyeliye çalışma hakkı verilmesi düzenlemesi bir an evvel hayata geçirilecek midir? Geçici koruma altındaki Suriyelilere kotalı çalışma izinleri sağlanmasına dönük çalışmalar başlatacağını beyan eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bu konudaki çalışmaları şu an hangi aşamadadır?

* Avrupa’ya geçmek üzere lastik botlarla Ege Denizi’ne açılan Suriyelilerin güvenli geçişini sağlamak adına sahil güvenlik komutanlığı ve jandarma birimleri ne tür tedbir ve denetim mekanizmaları geliştirmiştir? Bu birimlere bağlı görevlilerin muhtemel görev ihmalleri şimdiye kadar herhangi bir adli ya da idari soruşturmanın konusu olmuş mudur?

*BM, AFAD ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından bugüne kadar kamplarda kalan Suriyelilere gönderilen ayni ve nakdi yardımın miktarı ne kadardır? Yardımların dağıtılma kriterleri nelerdir?

(he/sy)