Mizgin Tabu-Beritan Elyakut/JINHA

AMED – Kürdistan’da devam eden sokağa çıkma yasakları ve yasaklarla birlikte yaşanan katliamlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, “Hükümeti insan olmaya davet ediyoruz. Sokağa çıkma yasağının ne bizim ulusal hukukumuzda nede uluslararası hukukta yeri vardır. AKP tarafından sokağa çıkma yasaklarının başladığı Ağustos ayından beri, hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, AKP hükümetinin esasında suç işlediğini belirtik” dedi.

Ağustos ayından bu yana Kürdistan’ın birçok ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasakları ve yasaklarla birlikte yaşanan sivil katliamlarına ilişkin HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan değerlendirmelerde bulundu. Nursel, mecliste yasakları dile getirdikleri zaman AKP ve MHP sıralarından kahkahalar yükseldiğini dile getirerek, “Biz bunların asla kabul edilecek bir durum olmadığını ifade ediyor ve kendilerini biraz insanlık değerlerine sahip çıkmaya açıkçası insan olmaya davet ediyoruz” dedi. “Mecliste her söz aldığımızda sokağa çıkma yasakları, bölgedeki halkın karşı karşıya kaldığı katliam durumuyla ilgili görüşlerimizi mecliste dillendirmeyi ve oradan bir duyarlılık yaratmaya çalıştık ama ne yazık ki AKP’nin gündeminde, MHP’nin gündeminde zaten yok. Kesinlikle ve kesinlikle sokağa çıkma yasakları orada halkın karşı karşıya kaldığı bu katliam, özgürlükleri kısıtlama, yaşam haklarının gasp edilmesi gündemlerinde yok” diyen Nursel, mecliste insani olmayan bir durumun geliştiğine dikkat çekti.

‘İktidar uluslararası mahkemede yargılanacak’

“Sur’un üzerindeki sokağa çıkma yasağı İster 1 gün olsun, isterse 20 gün olsun” diyen Nursel, “Sokağa çıkma yasağının ne bizim ulusal hukukumuzda nede uluslararası hukukta yeri vardır. Bu nedenle AKP tarafından sokağa çıkma yasaklarının başladığı Ağustos ayından beri, hep hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, AKP hükümetinin esasında suç işlediğini belirtik ve belirtmeye devam edeceğiz” dedi. Sokağa çıkma yasakları devam ettiği müddetçe sesiz kalmayacaklarını ve bu yasakları uluslararası hukuk mahkemelerine taşıdıklarını dile getiren Nursel, “Tabi uluslararası mahkemenin refleksinin biraz zayıf olduğunu biliyoruz. Ama bildiğimiz başka bir şey de var. Refleksler zayıf olsa da, çok hızlı gelişmese de, er ya da geç AKP’nin bu hukuksuz, adaletsiz sokağa çıkma yasakları uluslararası hukukta incelenecek ve sonuç olarak AKP hükümeti sokağa çıkma yasağı kararı veren iktidar uluslararası mahkemede yargılanacak” şeklinde ifade etti.

‘Öğrenciler ve halk katledilmek mi isteniyor’

AKP hükümetinin Cizre, Silopi gibi yerlerde görev alan devlet memurlarını, özelikle öğretmenlerin seminerler vasıtasıyla bölge dışına çıkartmasına tepki gösteren Nursel, “Bu kabul edilir bir durum değil. Öğretmenlerin çıktığı bir yerde geriye öğrenci ve halk kalıyor. Öğrencilerin canı öğretmenlerin canından değersiz midir? Bunun cevabını AKP er ya da geç verecek. Bunu sormak gerekiyor AKP’ye, öğretmenlerin ve devlet memurlarının öldürülmesi istenmediği bir yerde acaba öğrenciler ve halk katledilmek mi isteniyor?” diye sordu.

‘Hastaneler karargah yerine getirilemez’

Cizre’de, Silopi’de polis ve özel harekat timlerinin hastaneleri karargah durumuna getirdiğine değinen Nursel, “Buradan sağlık personeli çatışma ortamında bırakılmak isteniyor ve sağlık personeli üzerinden de ‘bakınız buradaki güçler, sağlık personeli, doktoru vuruyor’ denilerek bir anti propaganda geliştirilmeye çalışılıyor. Oysa sağlık personelinin bulunduğu hastanelerde kesinlikle ve kesinlikle herhangi bir güvenlik gücü bulunamaz. Hele hele orası asla karargah yerine getirilemez” diye konuştu.

‘Halk ölümü göze alarak direniyor’

Nursel, “Kürt halkın direnişi katliamlarla sürüyor. Bugün en ağır yönelim Sur’da, Kerboran, Silopi, Cizre ve Nusaybin’de var. Bu tarihte hiç görülmemiş operasyonlara karşı, halkın ölümü göze alarak direndiğini görüyoruz. Çoluk çocuk sabahlara kadar nöbet tutarak bu katliamlara karşı direniş halinde olduğun görüyoruz ve bu direnişi gerçekten yürekten selamlıyoruz” dedi. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu yerlerdeki halkın direnişinin tek taraflı yeterli olmadığını ifade eden Nursel, Türkiye tarafından direnişin büyütülmesi ve bölgedekilere dışarıdan güç ve moral verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Nursel, “Direniş Türkiye’nin her tarafına yayılmadığı sürece AKP’nin bu katliam politikalarından vazgeçmeyeceğini hepimizin iyi bilmesi gerekir. Eğer AKP’ye karşı tam böylesi bir dönemde bir direnişe geçilmezse Türkiye’nin her tarafında, AKP hukuk dışı politikalarını Türkiye’ni her tarafına oturtacak ve adeta Türkiye’de demokrasi ve özgürlükler adına, kim konuşmak isterse o sesleri susturacaktır” diyerek, insan hakları savunucularını seslerini yükseltmeye çağırdı.

‘Demokratik bir Türkiye adına, birlikte mücadeleye’

Nursel, son olarak şunları söyledi: “Kürt halkının mücadelesi, direnişi AKP tarafından bastırılırsa Türkiye’de artık muhalif olan tüm güçlerin mücadelesi ve direnişi de bastırılır ve Türkiye AKP gibi bir partiye teslim edilmiş olur. Bunun bilincinden olan herkesi, demokratik bir Türkiye’nin yaratılması adına alanlara, meydanlara birlikte mücadele etmeye davet ediyorum.”

(dk)