JINHA

ANKARA - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "HDP hendekleri meşrulaştırıyor" sözlerine cevap veren HDP sözcüsü Ayhan Bilgen, "Hendek kazanların bizim meşruiyet söylemlerimize ihtiyacı yok" dedi. Ayhan, Küçükarmutlu’daki ev baskınında göğsünden vurularak öldürülen Dilek Doğan’ın vurulma anına ilişkin görüntü için de, “Dilek Doğan ile ilgili görüntüyü İçişleri Bakanı izlemişse oturduğu koltuktan utanmalıdır” dedi.

Ayhan, ayrıca bölgede askeri araçlardan ilçeleri terk etme anonslarının yapıldığını ve Cizre'de sağlık meslek lisesini bombalanma görüntülerini hatırlatarak, Cizre ve Silopi'de yaşananların Gazze, Halep ve Kobanê'den farklı olmadığını ifade etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, bu gün toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı ve gündeme dair parti genel merkezinde değerlendirmelerde bulundu. Ayhan, son 4 günde Cizre’de 8 sivil, Nusaybin ve Silopi’de bir sivilin yaşamını yitirdiği bilgisini verdi.

‘Hendek kazanların bizim meşruiyet söylemlerimize ihtiyacı yok’

Kürdistan’da yapılan operasyonları devletin, “sivillerin, güvenliği huzuruna” yönelik gerçekleştirdiğini, ancak görüntülere bakılınca bunun mümkün olmadığını söyleyen Ayhan, “Şehirleri boşaltma çabası, 1930’lı yıllardaki iskan politikası ve 1990’lı yıllarda köy boşaltmalarını hatırlatıyor. Okullar cephe haline getirilmiş. Silopi’de ise hastaneler boşaltılıyor” dedi. "Hükümet temsilcileri bizim hendek kazanları meşrulaştırdığımızı söylüyor. Hendek kazanların bizim meşruiyet söylemlerimize ihtiyacı yok” diye konuşan Ayhan, ayrıca bölgede askeri araçlardan ilçeleri terk etme anonslarının yapıldığını ve Cizre'de sağlık meslek lisesini bombalanma görüntülerini hatırlatarak, Cizre ve Silopi'de yaşananların Gazze, Halep ve Kobanê'den farklı olmadığını ifade etti.

Ayhan, “Güvenlik güçlerinin uygulamaları hendekleri meşrulaştırmaya yetiyor. Çözüm asla bu şehirleri insansızlaştırmada değil. Çözüm şehirlerde normal yaşama dönülmesidir. Halk ne istiyor, halk neden yana, halın korkusu kaygısı nedir? Bunu esas alan siyasetin Türkiye politikasına egemen olması için bundan sonra da planlamayı ve çalışma takvimini Demokratik Toplum Kongresi hazırlayacak. HDP’de buna katılacak” diye konuştu.

‘Meclis ders alınan ya da verilen bir yer değildir’

Başbakan Davutoğlu'nun "HDP hendekleri meşrulaştırıyor" sözlerine cevap veren Bilgen, "Hendek kazanların bizim meşruiyet söylemlerimize ihtiyacı yok. Ona ihtiyaç duymuyorlar ama güvenlik güçlerinin uygulamaları zaten bu hendeklerin meşrulaştırmaya kendisi yetiyor" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “HDP’ye mecliste gereken dersi vereceğiz” tehdidine yönelik konuşan Ayhan, “Meclis ders verme yeri değil. Hukuk devletlerinde parlamenter sistemde meclis ders alınan ya da verilen bir yer değil. Parlamento hükümetin politikalarının sorgulandığı, denetlendiği hesap verdiği bir mekanizmadır. Dolayısıyla yüzde 90'ların üzerinde oy almış bir partinin parlamentado ders verilmesi yoluyla tehdide tabi tutulması o topluma bugün sokağa çıkma yasağı konan hastaneleri evleri boşaltılan bu halkın parlamentoyla başka bir bağı kalmayacak.

‘Hacı Lokman Birlik’in cenazesine yönelik işkenceyle ilgili hiçbir polis görevden alınmadı’

Şırnak’ta cenazesi zırhlı araca bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik’in cenazesine işkence yapan polislerin Başbakan’ın dediğinin aksine görevden alınmadığını ifade eden Ayhan, “Bize ulaşan bilgi, görevden alınmış hiçbir görevli olmadığı yönünde" diye belirtti.

‘İçişleri Bakanı oturduğu koltuktan utanmalı’

Sosyal medyayı denetim altına alan, tehdit eden genelge ile toplumun algısını değiştirmeye yönelik çabanın boşa olduğunu vurgulayan Ayhan, Küçükarmutlu’daki ev baskınında göğsünden vurularak öldürülen Dilek Doğan’ın vurulma anına ilişkin görüntünün kamuoyuna yansımasıyla ilgili de konuştu. Ayhan, “Dilek Doğan ile ilgili görüntüyü İçişleri Bakanı izlemişse oturduğu koltuktan utanmalıdır” dedi.

Öz yönetim anlatılacak

Önümüzdeki hafta sonu “öz yönetim” ana gündemiyle toplanacak olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Kurul’unu hatırlatan Ayhan, “Bu genel kurulda yeni bir tutum belgesi açıklanacak. Sorunun bazılarını diline doladığı hendeklerden ibaret olmadığı ortada bir toplumsal talebin, bir siyasal talebin olduğunu ve bu talebi doğru anlamak, okumak ve halk ne istiyor, halk neden yana? Bunu esas alan bir siyasi talebin Türkiye politikasına egemen olması için de bundan sonrasına dair bir planlamayı DTK hazırlayacak. HDP, HDK ve kaygı taşıyan bütün STK ve kamuoyu da tartışmaya katılması sağlanacak” diye konuştu.

HDP Genel Kurulu 24 Ocak'ta

HDP’nin 24 Ocak 2016 tarihinde yapacağı Genel Kurul’a ilişkin bilgi veren Ayhan, şunları aktardı: “50 üzerinin de ilde ve bir çok ilçe ve mahallede toplantılar yapılacak. Daha sonra Ankara’da iki günlük konferansların sonuçları, beklenti ve talepler ile ilgili veriler değerlendirilecek. Bu konferans 24 Ocak’ta yapılacak genel kurulun da çerçevesini, zeminin oluşturacak. Genel Kurul’umuz bizim açımızdan sorunların siyasal zeminde çözülmesi ve toplumun demokratik çözüm, diyalog ve müzakere beklentisinin boşa çıkartılmaması açısından son derece önemli.”

‘Öz yönetim bizim için haktır’

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayhan, “Anayasa görüşmelerinde öz yönetim sizin için bir kırmızı çizgi olacak mı?” soruna şöyle cevap verdi: “Bizim açımızdan ‘öz yönetim’ bütün kamuoyuna açık ortamlarda savunduğumuz bir haktır. Sezer tarafından veto edilen yasa da buna yakın düzenlemeler vardı. Öz yönetim bir toplumun aidiyet duygusunu, kendi kaynaklarının kendisi için kullanıldığı duygusunu pekiştirecek bir mekanizmadır. Bizim açımızdan öz yönetim bölen, çatıştıran ve kamplaştıran bir şey değil aksine birlikte yaşamanın yeni bir formülünü bulma, yeni statüsünü inşa etme, Türkiye idari yapısının bu eksen reforme edilmesi, merkezi yapısının zayıflatılarak yerel katılımının önünün açılmasıdır bizim için."

(he/sy)