Pervin Buldan: Kürdistan'da ölümüne direnen diz çökmeyen bir halk var
13:56
JINHA
İSTANBUL - HDP İstanbul İl Kadın Koordinasyonu'nun düzenlediği konferansta konuşan HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, "Kürtleri tasfiye etmeye çalışan zihniyet, şimdi farklı yöntemlerle Kürtleri yok etmeye devam ediyor ancak tüm bu konseptler karşısında ölümüne direnen, diz çökmeyen, boyun eğmeyen bir halk var. Erdoğan'dan daha zalim yöneticiler de oldu onlar karşısında da Kürt halkı direnmeye devam etti" dedi.
HDP İstanbul İl Kadın Koordinasyonu, "Eşitlik ve özgürlük için kadınlar kazanacak" şiarı ile Su Tiyatrosu'nda 1. Kadın Konferansı'nı gerçekleştirdi. Konferansa HDP İstanbul milletvekilleri Filiz Kerestecioglu ve Pervin Buldan'ın yanı sıra çok sayıda HDP'li kadınlar katıldı. Konferansın yapıldığı salona, "Jin xwéseriya demokratik ava dikin", "Yarınımızı bugünden özyönetimlerle inşa ediyoruz", "Sakinelerden Arîn Mîrxanlara sınır tanımayan Kader Ortakayalara; sözünüz sözümüz yolunuz yolumuz olsun" ve katledilen kadınların isimlerinin yazılı olduğu pankartlar asıldı. Konferans demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.
'Barışı direnen kadınlar getirecek'
Açılış konuşmasını yapan HDP İl Eşbaşkanı Ayşe Erdem, yıllardır çeşitli boyutlarda sürdürülen kadın mücadelesinin HDP ile daha da ilerlediğini söyleyerek, "Üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Birinci amacımızın kadın mücadelesini yükseltmek olduğunu biliyoruz. 7 Haziran seçimleri bize hakların birlikte yaşama iradesini göstermişti. Ancak bu durumdan AKP tedirgin oldu ve 1 Kasım kampanyasını yürüttü. Sonra da Kürt illerine saldırmaya başladı. Demokrasiye ve insanlığa aykırı bir şekilde sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Halkı büyük bir direniş gösterdi ve bu direniş savaş koalisyonu yenecek. Bu direnişi de selamlıyorum. Bu zamanların zafere en yakın olduğumuz zaman olduğunu düşünüyorum. Barış ve direniş direnen kadınlar tarafından olacak" dedi. Her gün kadın katliamlarına bir yenisinin eklediğini ve devrimci kadınların özellikle katledildiğini dile getiren Ayşe, "Kadın mücadelesini anlamadan özgürlük ve barış olmayacaktır. Bu nedenle HDP ülkedeki en geniş kadın katılımlı partisidir" şeklinde konuştu.
'Savaşın kadınlar üzerindeki etkileri çok daha ağır'
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioglu da kongre ve konferans sürecinin kadınlar için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, "Kürdistan'da devletin başlattığı ve hepimizin yaşadığı savaş nedeniyle onlarca insan katledildi. Sonu başı olmayan sokağa çıkma yasakları insan haklarını ihlal ediyor. Bugün sokakta yaralanan insanlara yardım eden sağlık görevlileri öldürüyor. Savaşın kadınlar üzerindeki etkileri çok daha ağır. Tıpkı hayır dedikleri itiraz ettikleri için ölen kadınlar gibi devletin erkek iktidarına direnen kadınlar da devletin erkek şiddetine maruz kalıyorlar. Kadınlar Hendek başlarında aile fertlerini koruyorlar" şeklinde ifade etti.
'Biz mücadeleyi omuz omuza yürüteceğiz'
Kadınların devletin cinsel tacizlerine maruz kaldıklarını ve kadınların bir birey olarak kabul edilmediği ifade eden Filiz, "Kadına yönelik şiddeti önlemeye çalışan kanun da uygulanmıyor. Bizler toplantılarımızı tüm kadınlara açmalı ve karar süreçlerinde şeffaf olmalıyız. Kadınların siyaset süreçlerine katılacağı politikalar büyük önem taşıyor. Kadına yönelik ayrımcılığa karşı ne yapabiliyoruz ne yapalım diye kadın grubunu kurduk. Biz mücadeleyi omuz omuza yürüteceğiz. Sizlerle birlik olmazsak bu mücadeleyi yürütmeyiz" dedi.
'Ölümüne direnen diz çökmeyen bir halk var'
Son olarak konuşan HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, Kürdistan topraklarında özgürlük mücadelesi verildiğine dikkat çekerek, "Kürdistan'da var olan savaşla birlikte kadınların bir araya gelmesi çok önemli. Bu konferansta geleceğimizi bir kez daha gözden geçireceğiz ve içinde bulunduğumuz savaş sürecini nasıl barış surecine çevireceğimizi tartışacağız. Kürdistan'da gençler kadınlar, çocuk ve anne karnında bebekler katlediliyor. Kürtleri tasfiye eden zihniyet şimdi farklı yöntemlerle Kürtleri yok etmeye devam ediyor ama tüm bu konseptler karşısında ölümüne direnen diz çökmeyen boyun eğmeyen bir halkın olduğunu söylemek istiyorum. Erdoğan'dan daha zalim yöneticiler de oldu onlar karşısında da Kürt halkı direnmeye devam etti" açıklamalarında bulundu.
'Kürtler hendekler kazarak tarihsel ve kültürel değerine sahip çıkıyor'
Hükümetin 7 Haziran'dan bu yana Kürtleri farklı şekilde yok etmeye çalıştığına dikkat çeken Pervin sözlerinin devamında şunları belirtti: "Savaş gerekçesi olarak gösterilen hendekler Türkiye Cumhuriyeti'nin zihniyetine karşı savunmadır. Ağrı'da katliam girişimi yapıldığında hendek yoktu. Hendekler kazıldığından bu yana Kürtlerin konumu tartışılmaya başlandı. Kürtler hendekler kazarak tarihsel ve kültürel değerine sahip çıkıyor. Devletin savaş konsepti ile tanklar ve toplarlar Kürt halkı katledilmeye başlandı. Türkiyeli halkların direnen, Kürdistan'da bir birbirine destek olan halkların yanında olması çok önemlidir. Her kesimden kadınların Kürdistan'a giderek Kürtlerin yanında olması önemlidir ama yeterli değil. Daha çok çalışmamız ve ezilen halkın yanında olmamız bizim en önemli görevimizdir. Türkiye'deki ezilen halklar ses çıkarmazsa Türkiye'de yaşayan tüm ezilen haklara karşı ezme ve tasfiye etme politikası devreye girecektir. Bugün Kürdistan'a ses vermezsek yarın çok geç olabilir. Kürdistan'a özgürlük kadın eli ile gelecek."
Konuşmaların ardından HDP İl Kadın Koordinasyonunun çalışmalarına ilişkin oluşturulan bir yıllık rapor okundu. Konferans basına kapalı olarak devam ediyor.
(sg/mg)