Nursel Aydoğan gözaltında cinsel işkence için meclis araştırması istedi
12:05
JINHA
ANKARA - HDP Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, devletin kolluk güçleri ve görevlileri tarafından gözaltında kadınlara yönelik cinsel taciz, şiddet ve işkencenin araştırılmasını, bu konuda gerekli tedbirlerin alınması, suça karışanlar hakkında yasal işlem başlatılması ve kadına yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılması için meclis araştırması talep etti.
HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, polisler ve devlet görevlilerinin kadına yönelik cinsel şiddet ve cinsel işkence uygulamalarının araştırılması, gerekli mekanizmaların oluşturulup önleyici tedbirlerin alınması, bu suça karışanlar hakkında yasal işlemlerin başlatılması ve kadına yönelik taciz ve tecavüzü içeren her türlü cinsel şiddetin ortadan kaldırılması için meclis araştırması talep etti.
Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere rağmen, cinsel işkence başta olmak üzere işkencenin ortadan kaldırılması amacıyla yapmayı taahhüt ettiği tüm yasal reformlara rağmen, uzun yıllardır gözaltında cinsel işkence suçları ile gündeme geldiğini belirten Nursel, AİHM başta olmak üzere birçok uluslararası mahkemeye taşınan onlarca gözaltında taciz ve tecavüz davasının Türkiye'nin mahkumiyeti ile sonuçlandığını ifade etti. Nursel, "Konu ile ilgili hazırlanan yerel ve uluslararası raporlar da Türkiye'nin, gözaltında cinsel işkenceyi önleme konusunda etkin politikalar uygulamaktan çok uzak ve failler hakkında gereken yasal işlemlerin uygulanmasını engellediğinden dolayı teşvik edici bir pozisyonda olduğunu açıkça belirtmektedir" dedi.
'Cinsel işkenceye uğrayan 393 kadından 276'sı Kürt'
Gözaltında Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu'nun, devlet kaynaklı cinsel şiddet vakalarını içeren raporuna göre 1997 -2013 yılları arasında gözaltında tacize uğradığı yönünde 393 kadın başvurusu gerçekleştirildiğini belirten Nursel, "Bunlardan 86'sı tecavüz, 307'si ise taciz mağduru olduğunu dile getirilmiştir. Raporda, işlenen suçların faili olarak; 287 polis, 101 asker -jandarma, 20 özel tim ve 49 infaz koruma memuru bulunuyor. Ayrıca taciz ve tecavüz vakalarına maruz kalan kadınların 276'sının Kürt, 109'unun Türk olduğu belirtilmektedir. Gözaltında taciz ve tecavüze uğrayan kadınların 293'ünün gözaltına alınma sebebi siyasi,100'ünün ise adli nedenlerden olduğu belirtilirken, sekiz kişinin de bu işkence sırasında yaşamını yitirdiği ifade edilmiştir" diye belirtti.
Nursel, Uluslararası Af Örgütü'nün "İşkence ve Kötü Muamelenin Sistematik ve Yaygın Kullanımı Hala Devam Ediyor" başlıklı son raporunda cinsel şiddetin belgelendiğini belirtrek, başta polis merkezlerindeki Terörle Mücadele birimleri ile Kürt illerinde olmak üzere, özellikle toplumsal muhalefeti susturmak, sisteme karşı sesini yükselten, cinsiyetçi rolleri reddeden, yaşam alanını korumaya çalışan, eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen kadınların iradesini kırmak adına, kadın bedenine yönelik cinsel işkence yapıldığını kaydetti.
'Emniyetlerde medyaya yansıyan cinsel işkence gerçeğin sadece birkaçı'
Nursel, Türkiye'de kadınların, gerek bir basın açıklamasına katıldığı için gözaltına alınıp götürüldüğü karakolda, gerek gözaltı aracında, gerekse de tutuklanıp götürüldükleri cezaevlerinde kadınlar cinsel saldırılarla, çırılçıplak soyulma uygulamalarıyla sindirilmeye, susturulmaya çalışılmakta olduğunu söyledi. "Özellikle son zamanlarda, basına da yansıyan biçimiyle, Kürt kentlerinde polis özel harekât ve jandarma özel harekât timleri başta olmak üzere kolluk güçleri tarafından bu insanlık dışı uygulamaların yaygın bir şekilde devreye konulduğu anlaşılmaktadır" diyen Nursel, Adana'da F.Ş.'nin gözaltına alındıktan sonra cinsel işkenceye uğrayıp, polislerce çekilen çıplak fotoğraflarının medyada paylaşılmasıyla tehdit edilmesini hatırlattı.
Urfa Emniyeti'nde Ş.Ç ve L.T. adlı genç kadınların gözaltına alınan çocuklarla birlikte DAİŞ olduklarını iddia eden kişilerce cinsel taciz ve cinsel saldırıya maruz kalmasını anımsatan Nursel, kadın siyasetçilerin cezaevlerinde ince arama adı altında çıplak aramaya, tacize maruz kalmasının insanlık dışı uygulama ve suçlardan sadece bir kaçı olduğunu belirtti.
Nursel son olarak şunları kaydetti: "HDP olarak özellikle Kürt kentlerinde polis, asker ve paramiliter güçlerce kadınlara yönelik uygulamaya konulan bir işkence yöntemi olarak cinsel şiddetin kaynağının belirlenmesi, bu yöndeki hak ihlallerinin araştırılması, cinsel şiddet uygulamalarının engellenmesi ve gereken hukuki yaptırımların başlatılması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep ediyoruz."
(he/dk)