Emine Ayna'dan AKP'ye: Sonunuz Kenan Evren gibi olacak

13:04

JINHA

AMED - Şırnak'ın Silopi ilçesinde aralarında DBP PM Üyesi Sêvê Demir'in de bulunduğu üç kadın siyasetçinin katledilmesiyle ilgili konuşan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, "Kürtlere her türlü zulmü uygulayan Kenan Evren'in cenazesine kimse sahip çıkmadı. Bugün bu katliamı yapanlar da yarın bununla karşılaşacaklar. Önemli olan nasıl göründüğün değil, nasıl anıldığındır. Yarın, öbür gün halk cenazelerinin arkasında olacak, ya sizin arkanızda kim olacak" diye sordu.

DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek, Silopi'de katledilen üç Kürt kadın siyasetçi DBP PM üyesi Sêvê Demir, KJA aktivisti Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayir için basın toplantısı gerçekleştirdi. İlk olarak konuşan DBP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek, önceki gün Silopi'de üç Kürt kadın siyasetçinin katledildiğini belirterek, "Bugün yapılacak olan açıklamaların tarihsel bir ifadesi olacaktır. Biz defalarca devlet katliamlar yapıyor dedik, hükümet 'orada hiç bir sivil katledilmemiştir' dediler. En son başbakan yaptığı açıklamada 'Evet sivil katliamlar var ama sorumlusu biz değiliz. Sorumlusu örgüttür' dedi. Ama artık biz hükümetin bilerek, planlayarak, yerel idarecilerle birlikte halkımızı nasıl katlettiğini ortaya koyacağız" diye belirtti.

'Anayasa ile kurulmuş bir partinin PM üyesi katledildi'

Ortada bir hakikatin olduğunu ama AKP hükümeti devletinin elindeki olanak ve medya imkanları ile bu hakikatin üzerini örtmeye kalktığını kaydeden Kamuran, "Bunlar kimdi? Başbakanın 'orda sivil yoktu' denilen yerde katledilen arkadaşlarımızı size tanıtmak istiyorum. Sevê Demir, 20 yıldır legal Kürt siyasi hareketi içerisinde sivil çalışmalarda bulundu. Varsa başka bir açıklaması hükümetin bunu ortaya koyması lazım. Anayasa ile kurulmuş bir partinin PM üyesi katledildi. Fatma Uyar, aynı şekilde yıllardır Şırnak çevresinde kadın çalışması yürüten sivil bir siyasetçidir. Pakize Nayir, gencecik, su gibi berrak düşünceleri ile Şırnak'ta halkın, 'kendi kendimi yönetmek istiyorum' diye geliştirmiş olduğu oluşumun eş başkanı. Kürt halkına yıllarca hizmet edebilecek bir arkadaşımızı katlettiler" dedi. Temmuz ayından bu yana AKP hükümeti devleti tarafından 215 sivil yurttaşın katledildiğini belirten Kamuran, "Katil bir hükümet ile karşı karşıyayız" ifadesinde bulundu.

'Üç kadın siyasetçi silahla taranıyor'

3 Kürt kadın siyasetçinin nasıl katledildiğine ilişkin ellerine gelen bilgileri paylaşan Kamuran, sözlerine şöyle devam etti: "Bu üç kadın arkadaşımız, Silopi'de bulunuyorlardı parti çalışmaları kapsamında. Katledildikleri gün Şehit Harun Mahallesi'nde kalıyorlardı. Oradaki katliam güçleri asker ve polis mahallenin boşaltılması anonsu yapıyor. Orada bulunan PM üyemiz Sevê Demir ve yanındaki grupla anons üzerine mahalleyi terk etmek istiyorlar. Karşıyaka Mahallesine geçiyorlar anons üzerine. Şehit Harun Mahallesinde devam eden çatışmalar Karşıyaka mahallesine taşınınca buradan Yeşiltepe Mahallesine, iki mahalle arasında tek geçiş olan Dere yatağından geçmeye çalışıyorlar. Geçtikleri esnada asker veya polis tarafından silahlarla taranıyorlar. Bu grup 8 kişi. Dere yatağından mahalleye geçmeye çalışıyorlar. Grup içerisinde bulunan bir yaralı arkadaşımız 19.35'te Silopi eş başkanımızı arayarak, tarandıklarını ve yaralı olduklarını söylüyor.

'Devletin yerel yöneticileri telefonlarını kapatmıştı'

Bu bilgi bize ulaştı ardından bizde, arkadaşlarımızın oradan alınması ve saldırıların sonlandırılması amacıyla girişimlere girdik. Zaten yerel yöneticilerle görüşmek mümkün değil. Yerel yöneticiler telefonlarını kapatmış. Bizde HDP Grup Başkanvekili üzerinden İçişleri Bakanı ve Kamu Müsteşarı ile iletişime geçtik. Mahallede bulunan grubun sivil ve yaralı olduğunu aktardık. Bu görüşmemiz 21.30'da gerçekleşti. Yapılan görüşmenin ardından bize dönen yetkililer, yerel yöneticilerin arandığını ve bizim belirttiğimiz hususların olmadığı, belirttiğimiz bölgenin bir çatışma bölgesi olduğu söylenerek, talebimiz reddedildi. Gelen cevapla bize hiç bir sivil yaralanmasının olmadığı söylendi. Saatlerce bu durum devam etti. Saat gece 01.00 sıralarında belediyenin ambulansı gidip 3 kadın arkadaşımızın cenazelerini alıyorlar. Bu kadar süre ne yaptınız."

'Bu tarihte eşine rastlanmamış bir alçaklıktır'

3 Kürt kadın devrimci ve siyasetçinin katledilmesinin ardından yapılan otopsinin ellerine ulaştığını belirten Kamuran, "Bu arkadaşlarımızın kimlikleri bile teşhis edilemeyecek, yüzleri tanınamayacak durumda. Ne yaptınız? Demek ki bu insanlara ulaştığınızda yaralıydılar ve işkence ederek katlettiniz. Şırnak Valisi yaralı olan arkadaşlarımızı katletmiştir. Gerçek olan budur. Bu tarihte eşi rastlanmamış bir alçaklık biçimidir. Düşman olarak bellesen bile bir savaş hukuku var" diye konuştu.

'Hükümetin eli Kürt kanına bulaşmıştır'

Kamuran, anlattıklarının aksine hükümetin elinde bir bilgi varsa çıkıp açıklamasını isteyerek, "Bu hakikatin aksisi varsa çıkıp açıklasınlar. Her şey kayıt altındadır. Bu hükümetin eli Kürt kanına bulaşmıştır. Bu kanda boğulacaklar. Bunlar bu halka hesap verecekler. Bu yaşanılan uluslararası mahkemelere, savaş mahkemelerine taşınacak bu durum" diye belirtti.

Uluslararası güçlere çağrı: Daha ne kadar sessiz kalacaksınız!

Uluslararası güçlere çağrıda bulunan Kamuran, AKP hükümetinin Türkiye'de darbe yaptığına dikkat çekerek, "Bütün yetkileri almış, pervazsızca halkımıza karşı kullanıyor ve katlediyor. Herkes buna maruz kalacaktır bu kadar vahşi, pervasız uygulamalarına sessiz kalmayın. Uluslararası kurumlar, sivil toplum örgütleri, daha ne kadar sessiz kalacaksınız. Varsa ölçüleriniz, evrensel hukuk bu gün Kürtler içinde devreye girmeli. 10 binlerce Kürt katledildikten sonra devreye girecek olan hangi hukukunuz neyi geri getirecek. Türk halkı, devletiniz cinayet işliyor" ifadelerini kullandı.

'3 kadın cinayetle katledilmiştir'

Sêvê Demir, Pakize Nayir ve Fatma Uyar'ın bir cinayet ile katledildiğine vurgu yapan Kamuran, "Hükümetinize dur deyin. İnsansanız, vicdanınız varsa buna sözünüz olsun. Ama vicdanını, insanlığını yitirmişlere sözümüz yoktur. Her ili, her ilçeyi, köyü, kasabayı, sokağa çıkıp tepkilerini göstermeye çağırıyorum. Topyekûn artık buna dur deme zamanıdır. Bütün yapılara da bu faşist yapılara ve hükümete karşı demokrasi cephesi kurmaya çağırıyorum. Gelin bu faşist, darbeci çeteye karşı gücümüzü birleştirelim. Kürt yapı ve kurumlarına ulusal birlik zamanıdır" dedi.

'Hastane morgu özel timler tarafından kilitlendi'

DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna da bahsedilen kronolojinin bir önceki akşamın kronolojisi olduğunu söyledi. Emine, "Biz bir siyasi parti olarak, hükümet üzerinden görüşmeler yapmamız olmasına rağmen, bu arkadaşımızın cenazesine ulaşamadık. Hastane morgu, özel timler tarafından kilitlendi. Saatlerce orada yaralı kaldılar, sonra katledildiler. 10 yıl sonra bu süreçle yüzleştiğiniz zaman nasıl cevap vereceksiniz. Kimi suçlu göreceksiniz. Halkı bıraktım, eğer inanıyorsanız Allaha ne cevap vereceksiniz? diye sordu.

'Askeri vesayetin dün yaptığını bu gün AKP yapıyor'

"Sırf kimliklerini istedikleri için Kürtleri katlettiğinizden kaynaklı ne cevap vereceksiniz" diye soran Emine, dün bunu askeri vesayetin yaptığını bugün ise AKP hükümetinin yaptığını belirtti. Emine, "Kürtlere her türlü zulmü uygulayan Kenan Evren'in cenazesine kimse sahip çıkmadı. Bugün bu katliamı yapanlar da yarın bununla karşılaşacaklar. Önemli olan nasıl göründüğün değil, nasıl anıldığındır. Yarın, öbür gün halk cenazelerinin arkasında olacak, ya sizin arkanızda kim olacak. Tüm demokrasi güçlerinden, bu katliamlara dur demek için bir araya gelmeye çağrı yapıyorum" diye kaydetti.

Emine, ailelerin gelmesiyle birlikte cenazelerin defin işlemleri ve alınmasına ilişkin kararlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını belirtti.

(be-ny/mg)