Hüda Kaya: Müzakereyi kabul etmeyen yaşanacakların sorumlusudur
13:35
JINHA
ANKARA - HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "Diyalog ve müzakerenin Türkiye'ye kaybettireceği hiçbir şey yoktur. Çözümün ne olduğunu bildiğiniz halde şu geçici dünya menfaatleri için çözümsüzlükte ısrar etmeyin. Masaya oturmayan, barışa ve diyaloga yanaşmayan, müzakereyi ve mutabakatı kabul etmeyen kim ise, tarih ve vicdanlar karşısında, zalim de, katil de, bu yaşananların ve yaşanacak olanların da sorumlusu odur" dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya Meclis Genel Kurulunda konuştu. Konuşmasına "Sadece Yasin Börü'nün değil, sevgili Yasin'in de içinde olduğu bu iktidar döneminde katledilen yüzlerce çocuğun her biri için adalet talebimizi yineliyoruz. Her bir çocuğumuzun, canımızın adaleti için takipte olacağız" diyen Hüda, "İsrail devletinin, Türkiye devletinin dostu olduğunu açıkladığı saatlerde İsrail Suriye'de Hizbullah komutanlarına hava saldırısı yapmıştı. Geçtiğimiz günlerde ise 'Türkiye'nin İsrail'e ihtiyacı olduğu' açıklamasını yapan Sayın Cumhurbaşkanının, Suudi Arabistan ziyareti ardından Suudi rejimi bir din alimi ve halk lideri olan En Nemr'i konuşmaları sebebiyle idam etti" dedi.
'Cezaevinde darbeciler değil özgürlük isteyen var'
"Dış siyasette 'Büyük Türkiye'yi Suudi ile 'istikrarı' ise İsrail ile bulmaya çalışan iktidar, iç siyasette de istikrarı, bizlere ve bütün halkımıza 12 Eylülleri, 28 Şubatları yaşatan darbeci, Ergenekoncu ve derin yapılarla ittifakta buldu" diye konuşan Hüda, İç siyasette Türkiye halklarının başına musallat olmuşlarla ittifaka yeni Türkiye diyen AKP hükümeti, Ortadoğu halklarının başına musallat olan Suudi rejimi ve İsrail ile ittifaka da stratejik derinlik olarak bakıyor" diye konuştu. Darbecilerle hesaplaşacağız denilerek gelinen iktidarlar sürecinin sonunda bugün cezaevlerine bakıldığında darbecilerin olmadığının görüldüğünü ifade eden Hüda, cezaevlerinin özgürlük ve adalet isteyenlerle dolu olduğunu söyledi.
'Sorun hendek değil zihniyet sorunudur'
Hüda, "Kürt şehirlerindeki harekâtları yürüten kuvvetlerin 'Şanlı Türk ordusu, kahraman Türk polisi' olması, operasyonların 'Türk Milleti' adına, 'Türkün gücü' ve 'Türk'e itaat ettirilmesi' adına yapılması, sorunun, hendekler ve barikatlar olmadığını, daha vahimi de 13 yıllık bu iktidarın da çözmediği ve gittikçe derinleştirdiği sistem ve zihniyet sorunu olduğunu göstermektedir" dedi. "Ben inancım gereği kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi bir başkasına dayatmayı zulüm olarak kabul ediyorum" diyen Hüda, "Ben bir Türk olarak şu an da hangi haklara sahip isem işte Kürt halkı da bundan bir zerre fazlasını istemiyor. Bu tam anlamıyla bir Hak davasıdır. Hak da Allah'ın isimlerinden biridir" diye vurguladı.
'Deklarasyon onurlu bir yaşam için olmazsa olmazlarındandır'
"Açıklandığından beri büyük hakaretlere, çarpıtmalara ve saldırılara varan tepkiler gören DTK deklarasyonunu önünüze alıp madde madde hiç okudunuz mu?" diye soran Hüda, maddelerin hiç birinin İslam'a Kuran'a ve vicdana aykırı olmadığına dikkat çekti. "Bir barış eli, bir arada yaşama iradesi olarak görülmesi gereken bu deklarasyon üzerinden saldıranlara ve itiraz edenlere çağrıda bulunuyorum; Bu taleplerin insani ve İslami olmadığını iddia edenler, ortaya tek bir delil getirsinler, tek bir kaynak göstersinler, biz de kabul edelim" diyen Hüda, "Bilakis tamamı, Kuran'ın, inancımızın, vicdanımızın onurlu bir yaşam için olmazsa olmazlarındandır" dedi
'Devam eden kıyımın sona ermesi zor değil'
"Meşru talepleri tanımak ve gasp edilen hakları teslim etmek yerine, şehirleri bombalamaya başlayanların, bu en temel insani taleplerden rahatsız olanların derdi, davası, din-iman olamaz. Olsa olsa devlet, iktidar ve saltanat olur" diye belirten Hüda, "Bu çağrı Allaha kul olanları rahatsız etmez. Ancak kula kul olanları rahatsız eder. Biz insanlara karşı değil, insanları kirleten zihniyetlere ve sistemlere karşıyız" dedi. Devam eden insan, doğa ve tarih kıyımının sona ermesinin zor olmadığına dikkat çeken Hüda, "Silahların susturulmasına dair sizlerin de, bizlerin de yaptığı çağrılar, konuşmalar, yazılarımız anlamlı olmakla birlikte, akan kanın durması, şiddetin bertaraf edilmesi için atacağımız malum pratik birkaç adımla, amacımıza ulaşabiliriz" şeklinde konuştu.
Hüda son olarak şunları kaydetti ; "Diyalog ve müzakerenin Türkiye'ye kaybettireceği hiçbir şey yoktur. Yapılması gereken de budur, siyasi çözümdür. Çözümün ne olduğunu bildiğiniz halde şu geçici dünya menfaatleri için çözümsüzlükte ısrar etmeyin. Sözün özü; Masaya oturmayan, barışa ve diyaloga yanaşmayan, müzakereyi ve mutabakatı kabul etmeyen kim ise, tarih ve vicdanlar karşısında, zalim de, katil de, bu yaşananların ve yaşanacak olanların da sorumlusu odur. Halklarımız nezdinde, savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacaktır."
(ödk/fk)