HDP Kadın Grubu'ndan Diyanet'in 'ensest fetvası'na tepki
11:27
JINHA
ANKARA - HDP Meclis Kadın Grubu Sözcüsü Filiz Kerestecioğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fetva hattına sorulan "Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?" sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Haramlık oluşturmaz" şeklinde verilen yanıta tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Kadın Grubu Sözcüsü Filiz Kerestecioğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fetva hattına sorulan "Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?" sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Haramlık oluşturmaz" şeklinde verilen yanıta ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Uluslararası insan hakları hukukunun; devletlere, istismardan korumak dahil olmak üzere, çocukların güven içinde yaşamalarını sağlama sorumluluğunu yüklediğini hatırlatan Filiz, "Fakat ne yazık ki, bütçesi bakımından en önemli kamu kurumlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığı, resmi internet sitesinden verdiği yanıtla, devletin söz konusu görevini yerine getirmek bir yana, kişileri suç işlemeye teşvik etmekte, vatandaşlara suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermektedir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, "Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu" resmi internet sitesine gelen "Öz kızını öperken şehvet duymanın nikaha etkisi olur mu?" şeklindeki soruya verdiği yanıt ile Türk Ceza Kanunu ile Türkiye'nin taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme gibi pek çok insan hakları sözleşmesinin ihlal edildiğini kaydeden Filiz, "Verilen yanıtta, 'Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur' ve 'Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir' gibi ifadeler yer almaktadır" diye konuştu.
Bu ifadelerin Türk Ceza Kanunu'na göre suç olduğunu söyleyen Filiz, "Aile bireylerince çocuğun cinsel istismarı haline, Cumhuriyet savcılıkları, şikayet gerekmeksizin soruşturma açmakla yükümlüdür. Uluslararası insan hakları hukuku ise; devletlere, istismardan korumak dahil olmak üzere, çocukların güven içinde yaşamalarını sağlama sorumluluğunu yükler" diye belirtti.
Kız çocuklarının aile içerisinde yaşadıkları istismar iktidar ve erkek egemen sistem ile iç içe olduğunu ifade eden Filiz, "Bugün, pek çok kız ve erkek çocuğu, aile içinde rızaları dışında ilişkiye zorlanmakta, çocuk istismarı, kişisel ve toplumsal travmalara yol açmaktadır. Kız çocukları, yaşadıklarıyla baş etmeye çalışırken bir de 'ensest' sonucu oluşan gebelikler sebebiyle toplumdan dışlanmakta, tekrar tekrar şiddetle yüzleşmektedirler" dedi.
"Konunun basına yansıması ertesinde Diyanet İşleri Başkanlığı söz konusu yanıtı internet sitesinden kaldırdı ve bir açıklama yayımladı" diyen Filiz, "Ne var ki, yapılan açıklamada, sorumlular hakkında herhangi bir soruşturma açılmasından bahsedilmediği gibi; yanıtı haber yapan gazeteciler suçlanmakta, kurumun gazetecilere karşı yasal haklarını kullanacağı ilan edilmektedir. Diyanet'in, halkın haber alma hakkını sağlayan gazeteciler yerine kendi çalışanlarını denetlemesi ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumları, ensestin çocuğa yönelik cinsel saldırı olduğunu kabul etmek, çocukların yaralarını sarmak; çocukların güven içinde yaşamalarını sağlamakla sorumludur. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ve kurumları denetlemekle sorumlu hükümetin sorumlular hakkında acilen soruşturma başlatması ve söz konusu açıklamanın kamuoyunda yarattığı algıyı telafi etmek için sorumluluk alması gerekmektedir" şeklinde belirtti.
(fk)