JINHA

ÊLIH - Batman'da basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, kendilerine karşı bir komplo siyasete izlendiğini belirterek, ölümler konusunda iktidarın sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. Figen, akademisyenlerin de barış çağrısını desteklediklerini ifade etti.

Bugün Batman'da yapılması planlanan 'Halkla Buluşma' mitingine izin verilmemesi üzerine HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, halka seslendikten sonra HDP İl binasında basın toplantısı düzenledi. Mitingin iptal edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Figen, "Türkiye'deki egemen siyaset, saray ve AKP merkezi siyasetin yaptığı tartışmaları bir başkanlık tartışmasına sıkıştırmış durumda. Oysaki tartışılması gereken şey Türkiye'de demokrasinin yapılandırılmasıdır. Yeni bir anayasa yapımı arifesinde bu tartışmalar başlamışken halkın siyasete ve yönetime doğrudan katılabileceği katı merkeziyetçi yapının aşılabileceği yeni bir idare reform sürecinin önünün açılmasıdır. Biz bu mitinglerle bunları tartışıp gündemleştirmek istiyorduk. Mitinglerimizden ikincisini Batman'dan gerçekleştirmeyi öngördük ancak valilik tarafından engellendi. Bize gönderilen yazılı açıklamada kamu güvenliği ve güvenlik, Batman halkının huzuru gerekçesiyle bu miting yasaklandı. Siyasi iktidar tarafından demokratik bir miting gerçekleştirmek huzur bozma gerekçesi haline geliyor. Kabul edilemez bir anlayıştır" diye konuştu.

'Asıl sorumluluk alması gereken iktidardır'

Ölümlerin durması için seslenen Figen, "Sur'da insanların evlerine bomba atılsın istemiyoruz, polis lojmanlarına bombalar atılmasını istemiyoruz. Bombalar patlamasın ve ölümler olmasın. Bu ölümleri durdurmak için asıl sorumluluk alması gereken merkez siyasi iktidardır" diye kaydetti.

'Akademisyen ve aydınların bu haklı talebinin yanındayız'

Akademisyen ve aydınların ölümlerin durması için yaptıkları açıklamanın çok anlamlı olduğunu belirten Figen, "O kadar trajik gelişmeler yaşanıyor ki, genç bir kadın öğretmenin hem bir kadın hem de bir öğretmen duyarlılığıyla 'çocuklar ölmesin' söylemi yine bir siyasi linçin gerekçesi haline getirildi. Başbakan Cumhurbaşkanı sonuna kadar imha ve ölüm siyaseti yapmakta ve bu söylemleri kullanmakta ısrar ediyor. Nefret ve ayrımcılık dilini, kutuplaştırma ve linç kullanmakta ısrar ediyor. Cumhurbaşkanı anayasal yetkilerini aşarak, bütün sınırları paspas ederek yargıyı hedef gösteriyor, bizim linç edilmemizi, dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasını, belediye başkanlarımızın tutuklanmasını, öğretmen ve akademisyenlerin derdest edilmesini isteyebiliyor ve bunun için talimat verebiliyor. Türkiye'de artık hiçbir kriter, hukuk kuralı kalmadı" ifadelerini kullandı.

Akademisyenlerin, Türkiye toplumunun vicdanının linç edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Figen, "Akademisyenlerin söylediği sözün arkasındayız. Kim doğru söz söylerse söylesin, barıştan ve siyasi çözümden yana kullanırsa onların yanında olmaya devam edeceğiz. Akademisyenlerin bu haklı talebinin yanındayız" dedi.

'Komplo uygulamasıyla karşı karşıyayız'

Son olarak danışmanı olan Sıtkı Güngör'ün hesabından yazılan 'Bahar erken geldi' yazısının da bir komplo olduğunu ifade eden Figen, " İnanılmaz bir bilgi kirliliği, inanılmaz bir manipülasyon ve komplo siyaseti izleniyor bize karşı. Sıtkı Güngör benim gönüllü danışmanımdır. Dün gece yarısından sonra hesabı hacklenmiş ve hesabı ilgili arkadaşlarımız tarafından teknik incelemeye alınmış durumda. Hacklenmiş ve hesabına girilmiş o şekilde bu açıklama yapılmış. O nedenle doğru bir bilgi değil tam anlamıyla bir bilgi kirliliğidir ve komplo uygulamasıyla karşı karşıyayız. Siyasi bir linç kampanyasına dönüştürmek için üretilmiştir.
Komplocu yöntemlere tenezzül ettiklerini, bayağı, ucuz yöntemlere tenezzül ettiklerini görmüş olduk" diyerek sözlerini bitirdi.
Açıklamanın ardından Figen, kitleyle birlikte yürüyüş şeklinde Batman Belediyesini ziyaret etti.

(za/gc)