JINHA

ANKARA - Sadece Kürdistan'da değil Türkiye'nin her yanında savaş olduğunu belirten HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, "AKP'nin eş başkanı olan ama bir türlü cumhurbaşkanı olamayan Erdoğan, hakim, savcılıkta yapıyor ve o kimi hedef gösteriyorsa hemen dava açılıyor. Bizi bu hukuksuzluğu kabul edecek miyiz? Bir omuz verin ki halklarımıza yeni yaşamı birlikte inşa edelim. Şimdi yeni yaşamı kurmanın tam da zamanı. Yaşadığımız şeyler normal değil, her gün bu ülkede insanlar ölüyor halen sokak ortasında bekletilen cenazeler var. Bunlardan kimse bahsetmiyor ama bu ülkede barış dediği için insanlar yargılanıyor" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) önümüzdeki hafta sonu gerçekleştireceği 6. Genel Kurulu öncesindeki hazırlık konferansı Ankara'da başladı. "Yaşamın ve direnişin olduğu her yerde direniş" sloganıyla düzenlenen konferans Çankaya Farabi Otel'de yapıldı. Konferansa HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, HDK eş sözcüleri Sebahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü katıldı. Konferans divan kurulu üyelerinin belirlenmesinin ardından saygı duruşu ile başladı.

'Türkiye'den Ortadoğu'ya direniş cephesi kurabiliriz'

Divan adına kısa bir konuşma yapan Yurdusev Özsökmenler, konferansın tarihi bir süreçte yapıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Halkların eşit ve özgür yaşamını inşa ettiği bir dönemi taşıyoruz. Bedeli ağır oluyor elbette, Suruç katliamından bu yana 480 kişi yaşamını yitirdi. Biz burada konuşurken, yeni çocuklar yeni gençler yaşamını yitiriyor. Bunca teröre karşı direnmekten başka çare yok. Bu cunta yönetime karşı bir direniş cephesi kurmazsak kapkaranlık bir gün bekliyor. Bu yüzden geniş bir direniş cephesi kurmak gibi tarihi bir görevimiz var. Başarabilir, iki kez başardık. Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere herkes 'Kobanê düştü, düşecek' dediğinde halklar ayağa kalktı ve Kobanê direndi. 7 Haziran'da bir kez daha başardık. Tarihi bir zafer kazandırdık. Şimdi üçüncü kez bir kez daha başarabiliriz. Bütün toplumsal güçlerle, mahallelerden ilçelere, kentlere Türkiye'den Ortadoğu'ya bir direniş cephesi kurarak, geleceğimizi kurabiliriz, bu dikta yönetime karşı direnebiliriz."

HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü ,"Türkiye ya bir faşist diktatörlüğüne doğru yol alacak ya da öz yönetimci yeni bir demokratik cumhuriyet olarak yeniden kurulacak. Bu iki eğilimin bir arada sonsuza kadar yaşamasının imkanı yoktur. İkisi bir arada yaşayamaz, ya Kürtlerin özgürlük mücadelesi ortaya çıkardığı büyük enerji Türkiye'nin batısında sosyal ve politik güçlerle birleşecektir. Ya da Tayyip Erdoğan öncülüğündeki eş dosta sunulacak ve Türkiye bir mezarlık sessizliğine gömülecektir. Şüphesi olanlar Kürdistan'da okulların karar tahtasına yazılanlar durumlarını ortaya koyuyor. Halklarımız ya kendi kendini yönetecektir ya da böyle yönetilecektir. İşte buna karar vereceğiz" diye kaydetti.

HDK Eş Sözcü Sebahat Tuncel ise konuşmasına 23 Ocak'ta gerçekleşecek olan 6. Genel Kurul'da aday olmayacağını açıklayarak başladı. Sebahat, "Zor ve kritik bir dönemden geçiyoruz. Ya egemenler kendilerini yenileyerek bu kaostan çıkacaklar ya da bizler yeni bir yaşamı yaratarak çıkacağız. Çözüm iktidarın elinde değil geleceği kurmak yüreği barış ve demokrasiyle çarpan yoldaşlarımızın ve sokakta bizleri bekleyen insanların elinde. 7 Haziran'da gördük milyonlarcası HDP'ye yüz döndü. Herkes AKP karşısındaki gücün HDP olduğunu çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

AKP'nin eş başkanı Erdoğan

"Türkiye'de hukuk yok çürümüş bir düzen var" diyen Sebahat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürdistan'da da tek değil Türkiye'de de her yerde savaş var. AKP'nin eş başkanı olan ama bir türlü cumhurbaşkanı olamadı, hakim o savcı o kim ne diyorsa hemen dava açılıyor. Bzi bu hukuksuzluğu kabul edecek miyiz? Onlar halklar karşısında bunun hesabının verecekler. İşte yalanlarını gizlemediler. Ayşe Öğretmen çıktı dedi ki 'Burada çocuklar ölüyor.' Ayşe öğretmenin sesi milyonların sesidir. AKP'nin diğer eş başkanı Davutoğlu 'aradım akademisyeni' diyor. Bu mu düşünce ve ifade özgürlüğüdür?" Yeni yaşamı kurmak için şimdi kendileri için daha büyük sorumluluk olduğunu ifade eden Sebahat, "Onların bu kadar bağırıp çağırmasına bakmayın. Aslında bütün egemenler zayıf düştüklerini aynı yöntemlere başvurmuşlardı. Şimdi onlara güle güle demek için demokrasiyi ve eşitliği örmek boynumuzun borcudur.

'Direne direne zafere...'

"Direniş direniş zafere kadar" diyerek konuşmasını sürdüren Sebahat, şöyle devam etti: "Çünkü bize başka seçenek verilmiyor. Bedeli ağır oluyor bunun manevi yükünü tabi ki omuzlarımızda yaşıyoruz tabi ki kolay değil. Şimdi bir yol bulmak ve bu mücadeleyi ilerletmek zorundayız. Bunun için HDK'ye büyük görev ve sorumluklar düşüyor. Yola çıkarken yaşamı yeniden kurma umuduyla çıktık bu umut büyüdür. HDK bütün kesimlerle birlikte yeni bir yaşamı örmek için yola çıktı. Kürdistan ve Türkiye'deki demokrasi mücadelesini birleştirmek için yola çıktı."

'Savaş istemeyen asker ve polisler istifa ediyor'

Kürdistan'daki savaş ortamında yüzlerce asker ve polisin istifa ettiğini de söyleyen Sebahat, "Bu savaşı istemeyen polis ve askerler var. İsmini bile duymuyorsunuz çünkü bu ülkeyi yönetenlerin onların ölüsü üzerinden siyaset yapıyor. Hepsi cenazelerde birinci sırada boy gösteriyor. Ama yaşamı savunanların yanında birini gördünüz mü?" diye sordu.

Konferans açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam ediyor.

(ödk/fk)