JINHA

VAN - Van'da düzenlenen halk toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, AKP'nin Kürdistan'da başlattığı savaşın amacının Kürtlerin kazanımlarını engellemek olduğunu belirterek, Yüksekova ve Cizre ilçelerinin güvenlik politikaları sonucu il yapılmaya çalışıldığını söyledi.

Van’da Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in de katılımıyla halk toplantısı düzenlendi. Nuda Kültür ve Sanat Merkezi'ne ait konferans salonunda düzenlenen toplantıya DBP, HDP il ve ilçe eşbaşkanları ile yöneticileri, Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya, Van KJA bileşenleri, Van Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve yüzlerce yurttaş katıldı. Saygı duruşu ile başlayan toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kamuran, konuşmasına 10 Ocak günü Edremit ilçesinde infaz edilen 12 HPG’liyi anarak başladı. Kamuran, Kürdistan’da yaşanan infaz ve katliamların AKP’nin savaş politikaları sonucunda gerçekleştiğini belirterek, "7 Haziran'dan sonra Başbakan Davutoğlu'nun ‘hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediği sürecin sonucunda gelişen katliamlardır. Tüm sorumluluk hükümete aittir. Yaşamını yitiren sivil, direnişçi herkesin sorumluluğu hükümete, devlete aittir" diye konuştu.

‘Hükümetin politikalarından kimse kazançlı çıkmaz’

Bugüne kadar 400 sivil yurttaşın yaşamını yitirdiğini söyleyen Kamuran, bununla beraber yüzlerce asker, polis ve direnişçinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Kamuran, ölümlerin sorumlusu olarak AKP hükümetini işaret ederek, AKP’nin savaş kararı almasındaki nedenlere dikkat çekti. Kamuran, "Birincisi ne olursa olsun Kürtler asla statü elde etmesin diye başlattığı bir savaştır. Ne Türkiye'de, ne Rojava'da Kürtler bir statü kazanmasın savaşıdır. Bunun temelinde hükümetin Kürt düşmanlığı var. Kürt halkı statü kazansa Türk halkı ne kaybedecek. Kürtler kazandığında Türkler de kazanacak, Ortadoğu halkları da kazanacak, demokrasi kazanacak. Bu nedenle 3 yıl görüşmeler yapıldı. Amaç tüm Türkiye halklarının kazanmasıydı. Ancak hükümet Kürtler kazanmasın diye bütün Türkiye bu stratejisine kurban ediyor. Hükümetin bu politikalarından kimse kazançlı çıkmaz" ifadelerini kullandı.

‘Kürdistan’daki savaş hukuki sözleşmelere aykırı’

Kürtlere destek olan tüm kesimlerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hedefi haline geldiğini kaydeden Kamuran, hedef haline getirilen akademisyenlere de duruşlarından dolayı teşekkür etti. AKP eliyle Kürdistan'da yürütülen savaşın tüm hukuki sözleşmelere aykırı olduğunu ifade eden Kamuran, Kürt halkının mücadelesi sonucunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katliamlardan dolayı yargılanacağını dile getirdi.

'Medya aracılığıyla sivil katliamlar meşrulaştırılıyor'

Medya aracılığıyla "terörle mücadele" adı altında sivil katliamları gizlemeye çalıştıklarına işaret eden Kamuran, "Terörle mücadele yok, bir halkla mücadele var. Tüm demokrasi güçleriyle mücadele ediyorlar. Yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Sonra ölen sivillerden devletin sorumlu olmadığını söylüyor, ama otopsi sonuçlarını saklıyorlar. Herkes samimice şu soruyu sormalıdır. Bu hükümet muhafazakar değerleriyle hareket ettiğini söyleyen bir hükümet. Peki siz bu yalanlarınızda, medyanızla toplumu aldattığınızı düşünüyorsunuz. Ama Allahı da kandıracağınızı mı zannediyorsunuz" diye eleştirdi.

‘Cizre ve Gever’i il yapacaklarını söylüyorlar’

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cizre ve Yüksekova'nın il olması ile ilgili açıklamalarına da değinen Kamuran, "Gewer Hakkâri’den daha büyük bir kent. Yıllarca bu teklifleri dikkate almadınız. Şimdi güvenlik politikaları nedeniyle Cizre ve Gewer'i il yapacaklarını söylüyorlar. Normalde yapılması gereken şeydi. Şimdi bunu kalkınma üzerinden yapsaydınız bu doğru olurdu. Ama siz güvenlik politikaları çerçevesinde daha kontrol altında tutulur diye il valiliklerini oraya taşıyalım diyorsunuz. Normal koşullarda gerçekleşen bir durum olmadığı için bir anlamı yok. Yüksekova'ya Cizre'ye daha fazla polis asker yığmak için yapıyorsunuz" sözleriyle yanıt verdi.

Son olarak Serhat halkına seslenen Kamuran, katliamların önüne geçebilmek için halkın alanlarda olması gerektiğini dile getirdi.

Kamuran’ın konuşması ardından "Bıji serok Apo" sloganları ve zılgıtlar eşliğinde toplantı sona erdi.

(db-ry/dc/fk)