Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Barış isteyen akademisyenlere yönelik yaşanan linç kampanyalarına dikkat çeken HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye'nin adım adım felakete sürüklendiğini belirterek, bunun ülke için korkutucu bir tablo olduğunu söyledi.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Kuzey Kürdistan'da uygulanan katliam politikalarına karşı "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalayan akademisyenlerin hedef alınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akademisyenlere yönelik linç kampanyasının tüm dünyada tepki uyandırdığını dile getiren Meral, tüm dünyanın devletin ve hükümetin bu baskılarını ibretlikle izlediğini söyleyerek, "Bu olanlara karşı tepkiler hızla gelmeye başladı. Söz konusu bildiriye imza atan akademisyenler ülkeyi tanıyan, yazan-okuyan insanlardı ve bu insanlar Kürt sorununu çok iyi bilenlerdi. Bu nedenle 'bu suça ortak olmayacağız' diyerek metne imzalarını attılar" dedi.

'Akademisyenleri hedef gösteren AKP kendi ayağına sıktı'

Bu suça ortak olmak istemeyen, vicdan sahibi bilim ve akademisyenlere yönelik adeta saldırı düzenlendiğini ve görevlerinden alındığı belirten Meral sözlerine şöyle devam etti: "Saldırılar öyle bir hal aldı ki nerdeyse 'öldürün' talimatı verildi. Savcılar hiç zaman kaybetmedi ve akademisyenler gözaltına alındı, evlerinde aramalar yapıldı ve haklarında soruşturmalar başlatıldı. Şunu çok merak ediyorum evlerde ne aradılar; mürekkep mi, kalem mi… Akademisyenlere yönelik başlatılan linç kampanyasını tüm dünya duydu. Akademisyenler hedef tahtası seçilince hali ile yayın organları saldırıları yayınlayınca bildiride yazılanlarda yayınlanmak zorunda kalındı. Bu durdurulamaz bir halkaya dönüştü deyim yerindeyse kendi ayaklarına sıktılar" dedi.

'Türkiye'de hukuk herkes için aynı işlemiyor'

Türkiye'de hukukun herkes için aynı işlemediğini ifade eden Meral, "Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde karanlık işler çeviren mafya babası Sedat Peker akademisyenler için 'kanınızı akıtacağız ve akan kanınızla duş alacağız' dedi. Sedat Peker daha önce de bu tarz tehditvari konuşmalar yapmıştı. Tüm bunlara rağmen Sedat Peker hakkında bir soruşturma açılmadı. Sedat Peker'in konuşmaları onları destekler nitelikte. Bu şekil konuşma yapan bir kişi rahat bir şekilde elini kolunu sallaya sallaya dolaşabiliyorken barış isteyenlere yönelik ise linç kampanyası başlatılmış durumda. Gerçekten çok korkutucu bir tablo bu ülke için. Ama halk bu gerçekleri görüyor Sedat Peker'in ne dediğini barış isteyenlerin ne dediğini çok iyi biliyorlar" şeklinde konuştu.

'Kadınlar toplumun en önemli dinamit gücüdür'

Türkiye'de savaş konseptinin devreye girmesiyle birlikte huzur ortamının yok edildiğini ifade eden Meral son olarak şu ifadelerde bulundu: "Türkiye'de herkes huzursuz, herkes mutsuz. Yaşanan olaylardan çatışmalardan dolayı insanlar kendilerini güvende hissetmiyor. Türkiye adım adım felakete sürükleniyor ve bu tüm halklar için ciddi bir sorun. Kürdistan'daki katliamlara yönelik tüm kentlerde kadınlar ses çıkarmaya çalışıyorlar. Şuan farklı görüşlerde olan kadınlar gerçekten bu yapılanlara karşı mücadele ediyor gücü yettiğince. Zaten egemenlerin hedefinde kadınların olması kadınların yapılan faşizme karşı direnmeleri ve her alanda ses çıkarmalarındandır. Biz kadınlar bu toplumun en önemli dinamit gücüyüz ve ancak biz hep birlikte özgürleşebiliriz hem de toplumsal özgürlüğü birlikte düşünen ve birlikte mücadele eden bir anlayıştan geliyoruz. Tüm kadınlara da yapılan bu zulme karşı verdikleri mücadeleden dolayı, çıkardıkları sesten dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Mücadele etmeye de devam edeceğiz."

(mg)