JINHA

ANKARA - HDK'nin Kadın Meclisleri Genel Toplantısı'nda konuşan HDK Eş Başkan Sebahat Tuncel, "Sakine'nin yol arkadaşları barış meşalesini bırakmadılar. Barış olsun bir daha savaş olmasın yaşamı birlikte örmek istiyoruz dediler. Sakine'nin yoldaşları yeni bir yaşam umudunu taşıyor. Onun kavgası bizim mücadelemizde yaşıyor" dedi.

HDK Kadın Meclisleri Genel Toplantısı, "Yaşamı Savunuyoruz, Özgürlüğümüz için Örgütleniyoruz" şiarı ile gerçekleştirildi. Eğitim Sen Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, HDP'li kadın vekiller, eski HDP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Beyza Üstün, KJA Koordinasyonu üyesi Ceylan Bağrıyanık ile birlikte farklı illerden gelen kadınlar "baskılara karşı kimliklerine sahip çıkmak" için bir araya geldi. Toplantının yapıldığı salonda Ankara, Paris ve Silopi katliamlarında katledilen kadınların ve Ekin Wan'ın fotoğrafları asılırken, "Devlet zulme soyulduğunda Ekinlerin direniş giyinir", "Özgürlük mücadelesinin neferlerine söz veriyoruz, katillerden hesap soracağız" pankartları yer aldı. Devrim ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına 'Çerxa Şoreşe' marşıyla saygı duruşunun bulunulmasının ardından divan seçimine geçildi.

'Başka bir yaşam için bedel ödeyeceğiz'

HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, devlet ve erkek şiddetinde yaşamını yitiren kadınları anarak konuşmasına başladı. "Yıllardır kadınlar erkek zihniyete karşı mücadele verdiler. Rosa Luxemburg'dan Sakinelere uzanan bu süreçte kadınlara erkek şiddetiyle cevap verildi. Bedelleri ağır oldu ama kazanımlarımız da oldu" diyen Sebahat, "Önümüzdeki iki seçenek ya kabul edeceğiz ya direneceğiz. Biz başka bir yaşam mümkün diyoruz bu yaşamı mümkün kılmak için bedel ödeyeceğiz" dedi.

'Öz savunmamızla yeni bir yaşam kurabiliriz'

"Savaş kadınlar için sadece ölüm değil, işkencedir. Savaşa karşı örgütlenmek kadınlar açısından zorunluluktur. Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere baktığımızda bunun hayati olduğunu görüyoruz. DAİŞ tarafından en çok kadınlar hedef alındı. Kadınlara karşı savaşı derinleştiren Ortadoğu başka bir katliam boyutuyla karşı karşıya kaldık. Katliamlara karşı kadınlar direnişi seçti" diyen Sebahat, "Rojava Devrimi'nin kadın devrimi olmasının nedeni savaşa karşı görkemli bir direniş sergilemiş olmalarıdır. Bize dayatılan yaşamı kabul etmek zorunda değiliz. Öz savunmamızla yeni bir yaşam kurabiliriz. Bugün Rojava'da direnen Arin Mirkan şahsında çıkan direniş tüm dünya Kürtleri bu direnişle tanıyor" diye kaydetti.

'Çökertme planı Zilan'dır, Dersim'dir'

"Erkek egemen karşısında durup beklemek değil direnmek ve kazanmak bizim tek görevimiz başka seçeneğimiz yok. Ya kazanacağız ya kazanacağız" şeklinde konuşan Sebahat, "Kürt Halk Önderi'yle yapılan müzakere sürecinde bütün Türkiye barış diye umutlanırken, Tayyip Erdoğan bütün bu umutları yok ederek savaşı başlattı" dedi. Çökertme planına değinen Sebahat, "Çökertme planı aslında soykırım planıdır. Dersim'in, Zilan'ın benzeridir, bir halka karşı nasıl bir katliam gerçekleştireceği planlamış. Suruç'ta iki polis öldü diye savaş başladı diyor, AKP DAİŞ'e alanlarını açtı, açtı diyalog ve müzakere yürüttüğü halka operasyonlar başlattı. Şimdi kim savaştan yana çok iyi ortaya çıkıyor" diye vurguladı.

'Barış mücadelesi vermek insanlık görevidir'

Barış bildirisi imzalayan akademisyenlerin hedef alındığını hatırlatan Sebahat, "Bir kadın çocuklar ölüyor dediği için linç ediliyor. AKP'nin yandaş medyası ağız birliği yapmış savaş çığırtkanlığı yapıyor ve savaş devam ediyor. Diyarbakır'da bir okulda bomba patlamış kim bunun sorumlusu, AKP'dir. Barış olsun diyenleri tutuklayan AKP'nin Eş Başkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisidir" dedi. Kürdistan'da cenazelerin gömülmesinin engellenmesine tepki gösteren Sebahat, "AA 'ya sesleniyoruz, teröristler diyorlar. Bu devleti yönetenlere göreve hepimiz teröristiz. Barış istiyorsan teröristsin, bunun karşında direnmek, barış mücadelesi vermek bir insanlık görevidir. Bunu halkımıza dayatanlar yargılanacak. Kadın olarak savaş ölüm demektir, işkence yolsuzluk demektir, savaşa karşı barış mücadelesi yaşamı savunmaktır" diye kaydetti.

'Birlikte yaşamının koşulu müzakeredir'

"Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'la görüşmediniz mi? Peki neden vazgeçerek savaşa sürüklendiniz. Bu halkların birbirine nefret tohumlarını serpmesine neden oluyor" şeklinde konuşan Sebahat, "Biz onurlu bir gelecek için direndik. Türkiye'nin iki yolu var ya yeni bir hukuk oluşturacak DTK'nin açıkladığı deklarasyonla bir düzenleme yapacak ya da bu savaş derinleşecek" diyen Sebahat, Cenevre Toplantısı'na Kürtlerin katılımın önemli olduğunu vurgu yaptı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecride dikkat çeken Sebahat, Birlikte yaşamın tek koşulu müzakeredir" diye konuştu.

'Direniş hattını örmeliyiz'

Erkek şiddetinin devletten beslendiğini söyleyen Sebahat, "Bunların 'Teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür' sözünü hatırlayalım. Biz bu direniş hattını örmeliyiz. Sakine'nin yol arkadaşları barış meşalesini bırakmadılar. Barış olsun bir daha savaş olmasın yaşamı birlikte örmek istiyoruz, dediler. Bu defa Sêvê, Pakize ve Fatma arkadaşı katlederek barış iradesini kırmaya çalıştılar. Sakine'nin yoldaşları yeni bir yaşam umudunu taşıyor. Onun kavgası bizim mücadelemizde yaşıyor. HDK olarak yaşamını yitiren kadın yoldaşları anarak bu mücadele başarıya ulaşana kadar devam edeceğiz" dedi.

Sebahat'ın konuşmasını ardından basına kapalı olarak devam edecek toplantı, siyasi süreç değerlendirmesi, örgütsel durum üzerine HDK-HDP kadın ilişkileri, sonuç bildirgesi ve merkezi kadın koordinasyonun belirlenmesi ile son bulacak.

(ödk-he/sy/fk)