JINHA

ANKARA - HDK 6. Genel Kurulu'nda konuşan Eş Sözcü Sebahat Tuncel, HDK içinde örgütlenmenin büyütülmesi gerektiğini belirterek, "Erkek egemen bir anayasadan tüm yasalara kadar kendini kurumlaştıran bir sistemden bahsediyoruz. Hayatın kendisi kadındır. Kadın özgürlüğünü esas almayan bir sistemin yaşaması mümkün değil. Kimse karşı çıkmasa bile biz kadınlar bu sisteme karşı çıkacağız" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) 6. Genel Kurulu, Ankara'da toplandı. 1. Olağan Konferansı'ndan çıkan sonuçların resmileşeceği ve yeni 121 kişilik genel meclis ile eş sözcülerin seçilecek kurul, İnşaat Mühendisleri Odası'nda çalışmalarına başladı. HDK Genel Kuruluna HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, HDP Grup Başkanvekilleri ve HDP'li milletvekilleri, Emep Genel Başkanı Selma Gürkan, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Naci Sönmez, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Necla Kurul, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, TBB, TMMOB, DİSK ve KESK gibi sendika ve meslek örgütü temsilcilerinin yanı sıra 800'e yakın delege katıldı.

Kurul salonuna "Yerinde yönetim özgür yaşam", Güvenceli iş güvenceli gelecek", "Yaşamı savunuyoruz, özgürlüğümüz için örgütleniyoruz" ve "Özgür yaşam için ekolojik düşün" yazılı pankartlar asıldı.
"Yaşamın ve direnişin olduğu her yerde HDK" sloganıyla gerçekleşen genel kurulda siyasi durum, örgütlenme ve önümüzdeki dönem çalışma perspektiflerini içerecek karar tasarıları görüşülüp karar altına alınacak.
Genel Kurul, divan üyelerinin belirlenmesi, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler, Kobanê'de, Sur'da, Suruç'ta Ankara'da katledilenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.

'İzin vermeyeceğiz'

Açılış konuşmasını yapan Beyza Üstün, "Bu topraklarda halklar özgür, demokratik ve barış içinde yaşayacak. Hepimizin çok iyi hatırladığı gibi HDP yeni yaşam ilkelerini bu şiardan aldı ve yaşama geçirmeye çalışıyor. Bu umut bizi birbirimizi dayanıştırıp büyütürken, bu karar sonsuz egemenliklerini sürdüren faşist sisteminin canını çok yaktı. Bu yüzden Kürdistan'da olduğu gibi halklara savaş açıyorlar" diye konuştu.
Beyza, "Kürdistan'da insanlar ölürken bizler rahat değiliz" diyerek sürdürdüğü konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Bir taraftan halklar bir taraftan emekçiler ölüyor. Dahası ev baskınları yapıp infazlarına devam ediyorlar. Ortadoğu şekillenirken AKP halkların kanları üzerinde kendine alan açmaya çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz o yüzden hep beraberiz, o yüzden dayanışmamızı büyütüyoruz. 90'larda da aynı şeyleri yapmışlardı. Biz ne 12 Eylül'e, ne Sivas'a, ne Maraş'a, ne Roboski'ye göz yumduk ne de bugün tanıklık ettiğimiz savaş ortamına göz yummayacağız, izin vermeyeceğiz."

'Kadın özgürlüğünü esas almayan sistem yaşamaz'

Daha sonra konuşan HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel de, "En önemli durum HDK'nin kuruluş amacı itibariyle Türkiye ve Kürdistan'da yeni yaşamı kurmak, bize dayatılan egemen zihniyette karşı evimizden, mahallelerimizden örgütlü gücümüzü kurmaktır. Evet karşımızdaki güç çok örgütlü, kurumlara dayanıyor ama biz onlardan daha güçlüyüz çünkü biz halka dayanıyoruz" şeklinde konuştu. Halka dayanan, halkın yanında olan bir hareketin yenilmeyeceğini ifade eden Sebahat, "İktidardakiler sürekli devleti yaşatmaktan bahsediyorlar. İnsanların nasıl yaşadığı onlar için önemli değil. Fabrikalarda işçiler köle gibi çalıştırılıyor, Kürdistan'da insanlar katledilirken, kadınlar katledilirken yeter ki devlet yaşasın deniyor. Biz de diyoruz ki insanı yaşatacağız. Erkek egemen bir anayasadan tüm yasalara kadar kendini kurumlaştıran bir sistemden bahsediyoruz. Hayatın kendisi kadındır. Kadın özgürlüğünü esas almayan bir sistemin yaşaması mümkün değil. Kimse karşı çıkmasa bile biz kadınlar bu sisteme karşı çıkacağız. Kadınlar HDK içinde birlikte mücadeleyi örecek. Yaşamın olduğu her yerde kadın vardır. Bu yüzden kadınlar yeni yaşamın inşasında öncü olacaklar. HDK'nin işi çok ama zamanımız yok. HDK gittikçe genişliyor ama halkla genişlemek, halkı örgütlemek ve daha büyümek zorundayız. Bize dayatılan faşizme karşı direniş cephesini büyütmek temel görevlerimizden biridir. Nasıl yaşamak istediğimizi birlikte kurmazsak bize dayatılanın yaşamak zorunda kalırız ve şikayet etme durumumuz olmaz" dedi.

'Mesele hendek meselesi değil'

Alevilerin de HDK'ye güçlü katılması gerektiğini ifade eden Sebahat, yıllardır devletin Alevileri kendi kimliğinden ve kültüründen uzaklaştırdığını ve asimile ettiğini ifade etti. Kürdistan'da yaşanan saldırılara da değinen Sebahat, "Barış bizim için yaşamın anlamıdır. Çatışma olmasın ölüm olmasın demek Kürt halkının hak ve özgürlüğe kavuşması kendi kaderini tayin etmesi demek. Bir halk kendi geleceğine karar veremiyorsa orada özgürlükten bahsetmek mümkün değil. O yüzden mesele hendek, barikat meselesi değil. Bu mesele tam da Kürt halkının kendi kaderini tayin etme meselesidir. Birlikte yaşamın yolu Kürt halkının özgürlüğünden geçer" diye konuştu.

'Kürt halkına soykırımı dayatanlar tarihe baksın'

Sebahat, hendeklerin kapatılmasını isteyenlerin tek bir yolunun olduğunu onunda PKK Lideri Abdullah Öcalan ile müzakere olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "'Hiçbir genç ölmesin diye bu süreci önemli görüyorum' dedi. Şimdi bu süreci bozanlar, masayı devirenler, Kürt halkına soykırım dayatanlar dönsünler 100 yıllık Cumhuriyet tarihine baksınlar. Dünyada her yer de aynı yöntem uygulanır. Önce inkar, sonra imha ama başaramadılar. Tek bir yöntem kaldı o da müzakeredir. Müzakere masası kurmaktan ve Öcalan'ın özgürlük koşullarını sağlamaktan geçer. Kürt Halk Önderi müzakerelerde olmadan başarılı olunamaz."


Genel kurul konuşmalarda devam ediyor.

(gc)