Kaç kadın katiline ceza indirimi yapıldı?
11:40
JINHA
ANKARA - CHP'li vekil Candan Yüceer, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde "Kaç kadın katiline indirim yapıldığını" sordu.
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, geçtiğimiz günlerde Eşitiz Grubunun 60 kadın ve LGBTİ örgütüyle gerçekleştirdiği toplantı sonrası ortaya konulan önerileri bir soru önergesiyle Meclis'e taşıdı. Candan Yüceer, kadın cinayetlerinin sanıklarına tahrik, iyi hal gibi gerekçelerle yapılan "erkeklik indirimleri"nin, denetimli serbestlik ve yargıda arabuluculuk gibi uygulamaların gerekçelerini Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sordu.
Candan'nın Meclis Başkanlığına verdiği soru önergesi şöyle: "24 Ekim ve 19 Aralık 2015 tarihlerinde, alanda uzman kadın ve LGBTİ örgütleri, Eşitlik İzleme Kadın Grubu’nun (EŞİTİZ) İstanbul’da düzenlediği toplantıların ardından kadına yönelik şiddet, tacizlerin nedenine ve çözüm yollarına dair ortak bir bildiri yayımlamıştır. 60 derneğin imzasıyla yayımlanan bildiride, Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık yönündeki sorunların yasaların uygulanmaması ya da cinsiyetçi biçimde uygulanmasından kaynaklandığı saptamasında bulunulmuştur.
Bildiride, güncel devlet politikasının, ikili bir yapı taşıdığı, bu politikanın birinci ayağının, kadın erkek eşitliğini kabul etmeyen bir devlet propagandası ile kadına karşı şiddetin kışkırtılması olduğu, diğer ayağının ise tecavüzcülerin ve katillerin çoğunun cinsiyetçi ve yasaya aykırı yargı kararlarıyla aklanması ya da daha düşük cezalarla cezalandırılması olduğu belirtilmiştir. Yasaya aykırı olan “tahrik” ve “iyi hal” gerekçeleriyle yapılan “erkeklik indirimleri”nin ortadan kaldırılmasının gerektiğine vurgu yapılmıştır.
Erkek şiddetinin arkasında, cinsiyetçi bir sistem olduğu; bu sistemin sistematik bir şekilde kadınları baskı altında tuttuğu, propaganda mekanizmaları ile kadınların geleneksel/cinsiyetçi kadınlık ve annelik rollerini gönüllü olarak kabule zorladığı, buna itiraz eden kadınların ise şiddetin tüm biçimleri ile cezalandırmak üzerine kurgulandığı ifade edilmiştir.
Kadın örgütleri ayrıca mevzuatın ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin uygulanmasını istemekte, içtihadın birleştirilmesi, yargıçlara ve savcılara verilecek eğitimle cinsiyetçi yargı yorumlarına son verilmesini talep etmektedir. Bildiride, kadın cinayetlerini önleme ve can güvenliği riski bulunan vakaların bizzat takibi görevi bulunan kadın cinayetleri ile ilgili bir birim oluşturulmasının gerekliliğine işaret edilmektedir.
Bu çerçevede;
*Yıllara göre ayrı ayrı belirtilmek üzere son 5 yılda tahrik” ve “iyi hal” gerekçeleriyle kaç kişiye cezai indirim yapılmıştır?
*Devlet mekanizmaları ve toplumsal yaşamın her alanında kadınların eşit temsili sağlanması için yapılan çalışmalar nelerdir?
*Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet ve Jandarma Genel Müdürlükleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları temsilcileri, Adli Tıp temsilcisi ve kadına karşı şiddet alanında çalışan hükümet dışı kadın örgütü temsilcilerinden oluşan bir özel birim kurulması düşünülmekte midir?
*Yargıçlara ve savcılara cinsiyetçi yargı yorumlarına engellemek üzere bir eğitim verilmesi ve içtihadı birleştirme kararı yönünde bir çalışma var mıdır/olacak mıdır?
*İstanbul Sözleşmesi’nde düzenlendiği üzere “kültür, örf ve adet, gelenek veya sözde “namus”un gerekçe olarak kabul edilmemesini” sağlamak ve aynı sözleşme gereği, “mağdurun, kültürel, dinî, toplumsal ya da geleneksel olarak kabul gören uygun davranış normlarını ve âdetlerini ihlal ettiği iddiaları”nın gerekçe yapılmasını yasaklamak üzere alınan tedbirler nelerdir?
*İstanbul Sözleşmesi’ne göre, şiddetle mücadele için sığınaklar, kadın danışma merkezleri, cinsel şiddet kriz merkezleri ve alo şiddet hattı ülke çapında kolaylıkla ulaşabilecekleri yaygın bir ağ olarak devlet kurumları ve yerel yönetimlerin işbirliği içinde olacakları bir şekilde kurulmalıdır. Bu yönde atılan adım var mıdır? Ne zaman kurulması planlanmaktadır?
*Yine İstanbul Sözleşmesi’nin 48/1 maddesi taraf devletlere, psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik, kadına karşı tüm şiddet biçimleriyle ilgili olarak “arabuluculuk ve uzlaştırma da dâhil olmak üzere zorunlu alternatif çatışma çözüm süreçlerini yasaklamak üzere gereken yasal veya diğer tedbirleri” alma görevi yüklemektedir. Devletin bu yönde aldığı yasal ve diğer tedbirler var mıdır/nelerdir?"
(fk)