Figen Yüksekdağ: Zulüm iktidarına karşı onur seferberliğine çağırıyoruz

13:48

JINHA

AMED - Kürdistan'da sıkıyönetim saldırılarına ve Cizre'de 23 yaralının 6 gündür alınmamasına ilişkin açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, MGK ile savaşın derinleştirilmesi kararı alındığını ve Başkanlık için her türlü insanlık dışı vahşetin uygulandığını vurgulayarak, "Tüm Türkiye halklarını böyle bir zulüm iktidarı karşısında siyasi ayrım yapmadan onur ve insanlık seferberliğine çağırıyoruz" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, kuşatma ve saldırı altında olan Cizre'deki gelişmeler ve bir evde 6 gündür kalan yaralılara ilişkin basın toplantısı düzenledi. DBP Genel Merkezi'nde düzenlenen toplantıda ilk olarak söz alan Kamuran Yüksek, Cizre'de PM üyesi Mehmet Yavuzer'in de içinde bulunduğu yaralılara ilişkin bir gelişme olmadığını belirterek, 5 kişi yaşamını yitirmesine rağmen hala ambulansın gitmediğini vurguladı. Vahşi bir durumun yaşandığını ifade eden Kamuran, Cizre'de tüm halkın aynı saldırılarla karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Gire Mira'da da binlerce kişiye saldırı yapıldığını ifade eden Kamuran, "Yüzbinlerce, milyonlarca insan gece gündüz Cizre'deki vahşeti konuşuyor ve oradaki insanlarla duyguları düşünceleri devam ediyor. Aynı durum Sur için de geçerli" dedi.

'Savaş kliği oluşturulmuş durumda'

AKP'nin politikaları devam ettikçe Kürdistan'ın tüm kentlerinin parça parça abluka, zulüm ve baskı altına alınacağını ifade eden Kamuran, "Numan Kurtulmuş başta olmak üzere bu ülkeyi yönettiklerini düşünüyorlar ama ülkeyi onların yönetmediğini bir kez daha gördüler. Şırnak Valisi talimatlarına uymuyor. Sizin dışınızda kurulmuş bir savaş hükümeti ve hepiniz bu savaşın birer figürüsünüz. Şu anda kabinedekilerin de bazılarının içinde olduğu başka bir hükümet var Türkiye'de. Saray, Erdoğan ve onun etrafındaki klik bu ülkeyi yönetiyor. De facto olarak Cumhurbaşkanı kaymakamları görevlendirdi savaşı yürütmek için" diye konuştu.

'Yaşam için yola çıkanlar saldırıya maruz kalıyor'

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da Cizre'ye yürümek isteyenlere saldırıya dikkat çekerek, 23 kişinin hayatını kurtarmak ve Cizre'de mahsur bırakılan insanlığı kurtarmak için yürüyüş yapıldığını belirtti. Türkiye'de yaşam için yola çıkanların her zaman saldırıya uğradığını ifade eden Figen, "28 kişiydiler bundan 5 gün önce. Bu süre içinde 5 insanımız eksildi. Yaralı haldeyken, yaraları kanaya kanaya, ambulans beklerken bütün dünyanın gözleri önünde 5 insan yaraları kanaya kanaya katledildi. Harekete geçen yurttaşların da tek bir amacı var bu işkenceyle yapılan katliamlara, ölümlere dur demek" diye konuştu.

'İktidar ölümlerde ısrar ediyor'

Siyasi iktidarın öldürme ve yaşam damarlarını kurutmakta, savaş ve öldürme çizgisinde ısrar ettiğini belirterek, "Bizler de yaşama ve yaşatma çizgisinde ısrarlıyız. Halak 23 kişi o bodrum katında mahsur. Bizim tüm girişimlerimize, uluslar arası acil çağrılara rağmen geri kalan 23 kişi katlediliyor. Bu bütün Türkiye halklarına gözdağıdır, insanlığı esir alma uygulamasıdır. Bugün hala insanlık Cizre'de bir evin bodrum katında mahsur kalmış durumda ve bütün Türkiye halklarının o bordum katında mahsur kalan insanları, mahsur kalan insanlığımızı kurtarmak için harekete geçmesi gerekiyor. Bizler insanlar ölmesin diye çırpınırken, bu günler boyunca iktidar tek işini bu ölüm çizgisini derinleştirmek üzerine kurdu" dedi.

'MGK'da savaşı derinleştirme kararı alındı'

Dün yapılan MGK'ya dikkat çeken Figen, "Bu ülkede ambulanslar yaralıyı almak için gönderilmiyor. Ambulanslar bazı topraklara giremiyor ama güvenlik adı altında acil toplantılar yapılıp krizi derinleştirecek kararlar alınıyor. Dün MGK'da bunu derinleştirme kararı alındı. Şiddeti sürdürme konusunda siyasi iktidar kararlı ama çözüm ve barış konusunda hiçbir zaman kararlı davranmadılar ama aylar boyunca bu çatışma siyasetinde oldukça kararlılar. Bu kararlılık bir güç değildir, bu iktidarın kalacağı anlamına gelmiyor. Terörü temizleyeceğiz, kökünü kazıyacağız diyorlar ama gerçek ne aylardır katledilen, canına kast edilen, sürgün edilen halktır. Yasak ilan ettikleri alanlarda sorunu çözemiyorlar tam tersine sorun alanını Sur'daki gibi genişlettiler" dedi.

'Şiddetin nedeni Başkanlık'

Hakkari'nin Botan'ın kentlerinde sıkıyönetim uygulamaları geçerli olduğunu, bu topraklarda insanların artık kendisini güvende hissetmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Figen, "Bu bir darbe zeminidir. Çok açık darbe uygulamaları ülkenin dört bir yanında karşımızda durmaktadır. Bunların tek bir nedeni var Türkiye'deki siyası rejimi başkanlık doğrultusunda gerçekleştirmek, diktatörlüğü kaosla yaratmak. Cumhurbaşkanı yine yeniden talimat veriyor bu parlamenter sistem miadını doldurdu Türkiye başkanlık için sandığa gitmeli diyor. Bütün bu kaosun, ölümlerin nedenini bilmek zor değil, hergün bunun nedenini açıkça söyleyen, ilan eden bir iktidar var karşımızda. Bu savaş eşliğinde bir seçime gidene kadar bu şiddet devam edecek. Yaşanan ölümlerin tek nedeni var birisini başkan yapmak. Bunun karşısında geri adım atmadık, susmadık, susmaz züldür bize, " dedi.

'Hukuksuz ve kuralsız yok etme operasyonu'

Cumhurbaşkanı'nın gayri meşru şekilde yönetime el koyduğunu ifade eden Figen, bütün mülki amirliklerin saraya bağlı çeteyle, savaş lobisiyle hareket ettiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Hukuksuz ve kuralsız bir yok etme operasyonuyla karşı karşıyayız. Bu kuralsız şiddet düzenine karşı bizler insani kriterleri, evrensel demokratik değerleri temel alarak seferber olmak zorundayız. Bütün Türkiye halklarına böyle bir zulüm iktidarı karşısında insani, ahlaki bir seferberliğe davet ediyorum. Bugün verilecek direniş bir siyasi kategoriye sıkıştırılamayacak kadar hayatidir. Bir insanlık ve yaşam seferberliğine girişmesi gerekiyor. Bu insan olmanın korumanın ve yaşatmanın bir ifadesidir. Bugün birleşmezsek, direnmezsen hepimizin bütün insanı fonksiyonlarını yok etmeye kilitlenmiş bir iktidar var karşımızda ve buna dur demek hepimizin görevidir. Türkiye halklarını zulüm düzenine karşı yaşam için direnen halkımızın mücadelesine sahip çıkmaya davet ediyorum. Botan'da mahsur bırakılan insanlığı kurtarmak için bir onur ve ahlak seferberliğine girişmemiz gerekiyor. Türkiye savaş lobisi tarafından yönetiliyor. Bu savaş lobisinin tarafları 90'larda önce halkın mücadelesi karşısında yenildiler ve sonra da birbirlerini yediler."

'Görüşmeden güçlü beklentimiz yok'

Ardından gazetecilerin soruları yanıtlandı. Leyla Zana ve Cumhurbaşkanı görüşmesine ilişkin soruları yanıtlayan Figen, "İktidarın diyalog kuracak bir politikası yok. Olumlu bir şey çıkmasını elbette isteriz ama beklentimiz yok. Bizler diyaloga hiçbir zaman kapı kapatmadık" dedi.

(gc-be/fk)