JINHA

İSTANBUL - Çözüm Yerinde İnisiyatifi üyelerinden İrem Güven ile Dilan Yılmaz, özyönetim tartışmalarıyla ilgili önümüzdeki günlerde panel, okuma grupları ve toplantılar düzenleyeceklerini belirterek, özyönetimle ilgili devletin toplumda yarattığı korku duvarını aşmaya çağırdı.

Dünyanın birçok ülkesinde özyönetim modeli uygulanırken, bazı ülkelerde ise özyönetim talebi baskı ve katliam politikalarıyla bastırılmıştır. Bu yerlerden biri de Kuzey Kürdistan bölgesi. 7 Haziran seçimlerinden sonra devletin artan baskı politikalarına karşı "kendi kendimizi yöneteceğiz" diyen Kürt halkı özyönetimlerini ilan etti. Başta Cizre, Sur, Nusaybin ve Silopi olmak üzere bölgenin birçok ilçesinde ilan edilen özyönetimlerin ardından devlet tank ve toplarla saldırı gerçekleştirerek aralarında kadın, çocuk, genç ve yaşların da bulunduğu yüzlerce insanı katletti. Saldırı ve katliam politikalarına karşı 7'den 70'e direnişe geçen halk, saldırılara karşı kurdukları barikatlar arkasında özsavunmasını geliştiriyor. Çözüm Yerinde İnisiyatifi'nden Dilan Yılmaz ile İrem Güven, devletin tanklarla toplarla saldırdığı özyönetim modelini değerlendirdi.

'Özyönetim dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor'

İlk olarak Çözüm Yerinde Inisiyatifi'ni anlatan İrem Güven, özyönetimin batı illerinde hayata geçirilmesi için farklı guruplardan insanlarla
tartıştıklarını söyledi. İnisiyatife kadınların, LGBTİ'li bireylerin, ekolojistlerin, çesitli kurum ve kuruluslardan katılımcıların, akademisyenlerin ve sanatçıların katılım sağlayabileceğini dile getiren İrem, "Özyönetim ve yerinden yönetim konusu manipüle edildi. Şuanda özyönetimi hakkını vererek tartisamiyoruz. Daha çok devlet güvenligi üzerinden ele alıyoruz. Halbuki bu ne anayasa dışında bir talep ne de güvenligi tehdit edici bir talep. Özyönetim dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor. Bizler inisiyatif olarak özyönetimi tartışıyoruz ve 'yerinde yönetim bize nasıl iyi gelir' diye soruları cevaplamaya çalışıyoruz" diye belirtti.

'Yerinden yönetimi tartışacağız'

İnisiyatif çalışmalarına Istanbul'dan başladıklarını dile getiren Irem, sözlerine şöyle devam etti: "İstanbul'da hayatımızı, gündelik yaşantımızı kolaylaştıracak ve farklı gruplar olarak daha çok söz sahibi olmamımızı sağlayacak hamleleri nasıl yapabiliriz üzerinden yola çıktık. Yerinden yönetim tartışmaları barış talebi ile kol kola gidiyor. Devletin Kürdistan'da yaptığı katliamlar yüzünden rahatsız olan fakat ellerinden bir sey gelmediğini söyleyen ve çaresiz sekilde olduğu yerde duran arkadaslara seslenmek istiyorum; gelin beraber tartışalım, konuşalım birlikte yol alalım. Önümüzdeki günlerde 'yerinde yönetim nedir' sorusu üzerinden tartışmalarımız olacak. Bu kapsamda çeşitli paneller, toplantılar, okuma gruplarımız olacak. eylem grubumuz da direkt olarak insanlara yerinden yönetimin ne olduğunu anlatacak ve basınla ilişki kurarak çalışmalar yürütecek. Hedefimiz hem öğrenmek hem de öğretmek."

'Korku duvarını aşmalıyız'

Bir diğer inisiyatif üyesi Dilan Yılmaz da özyönetimin veya yerelden yönetilmenin ne olduğunu anlatmak amacıyla kurulduklarını belirtti. Türkiye'de siyasi iktidarın toplumlarda yaratmış olduğu bir korku duvarının olduğunu ve bu duvarın aşılması gerektiğinin altını çizen Dilan, "Özyönetimin demokrasi ve barış talebi olduğunu dillendirmemiz gerekiyor. Özyönetim iradesi Cizre'de, Silopi'de, Sur'da, Nusaybin'de birçok kez dile getirildi ve bu irade beyanından dolayı halk büyük bir bedel ödüyor. Özyönetim bu kadar korkunç bir talep değildir. Batıda yaşayanlar olarak bizler mahalleleri, üniversiteleri, işyerlerini kendimiz yönetmek istiyoruz çünkü buralar bizim yaşam alanlarımız. Merkeziyetçi, tepeden inme bir anlayış var. Bu merkeziyetçi anlayışa karşı tek güç olarak yerinden yönetimi görüyoruz. Bunu halkla tartışmaya açmak istiyoruz" ifadelerinde bulundu.

'Herkes platforma katılabilir'

Sokakta, üniversitede, mahallelerde ve gerekirse ev ev dolaşacaklarını kaydeden Dilan son olarak şunları dile getirdi: "Örneğin kar yağdığında insanlar kapılarının önünü temizliyor ve aynı zamanda bu iş için belediyeye vergi ödüyor. İnsanlar bu duruma isyan ediyor ama nedenini sorgulamıyor. Bunun nedeni işte merkeziyetçi yönetimdir. Özyönetimi dünya deneyimlerinden alarak anlatacağız ve kıyaslama yapacağız. Özyönetim gelirse ne olur, merkeziyetçi yönetimle devam edersek ne olur gibi kıyaslamalar yapacağız. İnisiyatife herkes gelip katılabilir ve bu inisiyatif içerisinde özyönetim modelinin yanı sıra ekonomik ve politik modeller üzerine de tartışmalar yürütülebilinir. Her yaştan her kesimden insanlar katılabilir. Aynı zamanda özyönetim hakkında bilgisi olan ve ne oludğunu anlatmak isteyen kişileri inisiyatife katılmaya çağırıyoruz."

(dek-öç/mg)