WAN - DBP MYK üyesi Gülcihan Şimşek, Kürt halkına yönelik saldırı ve baskı politikalarına karşı örgütlenmenin ve mücadelenin önemine vurgu yaptı. Cezaevinde bulunan eşbaşkanlarının sözünü hatırlatan Gülcihan "Tekçi zihniyete karşı kazanacağız" dedi.

DBP'li belediyelere yönelik kayyım atamaları, eşbaşkanların tutuklanması ya da görevden uzaklaştırılmasıyla başlayan süreç, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun valiliklere eşbaşkanlık sisteminin suç olduğuna dair ve bununla ilgili idari soruşturma talimatı vermesiyle devam etti. DBP MYK üyesi Gülcihan Şimşek, belediyelerin halkın iradesi ile kazanıldığını ifade ederek, son zamanlarda yaşananlara bakıldığında demokrasinin olmadığını ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir döneme girildiğini söyledi.

'Mücadelemiz devam edecek'

Gülcihan, halkın 12 Eylül döneminde de baskı ve inkar politikaları ile karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, "90'lı yıllardaki politika ise 'Ya bitecek ya bitecek' politikasıdır. Bugünde bu devam ettirilmektedir. 2000'li yıllarda ise halk uygun gördüğü ve demokrasiyi savunan partisine oy vermiştir. Bugün ise bakıyoruz halkın kazanımlarına topyekün bir saldırı var. Biz de bize saldıran tekçi zihniyete karşı cezaevlerinde bulunan eşbaşkanlarımızın dediği gibi tekçi zihniyete karşı kazanacağız, mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.

'Halkın iradesi hiçe sayılıyor'

Şimdiye kadar DBP'li 106 belediyenin 36'sının atanan kayyımlarla yönetildiğini, halkın iradesinin hiçe sayıldığını dile getiren Gülcihan, "Bugün belediyelerimize girerken, kapılarında kimlik kontrolü yapılıyor. Olması gereken bu mudur? Bunu görmek lazım Kürt halkını tanımama, iradesini yok saymadır. Belediyelerde 1 yılı aşkın müfettiş denetimlerinde araştırmalar yapılmıştır. Bugüne kadar tespit edilen hukuki anlamda bir veri yoktur. Hangi verilerde bu atanmışları belediyelere gönderiyorsunuz. Demokrasiyi savunan sahiplenen bir ülkeyseniz o zaman demokrasinin yerel yönetimlerdeki yeri nedir? Tamamıyla Kürtlere yönelik bir politikadır" sözlerini kullandı.

'Topyekün mücadele ve örgütlenme'

Baskı ve saldırılara karşı örgütlü bir topluma işaret eden Gülcihan bu nedenle tüm siyasi çevrelere yaptıkları çağrıyı hatırlattı. Gülcihan, "Ev ev örgütlenelim perspektifiyle güçlü örgütlü bir toplum ortaya çıkartmak özellikle HDP ve DBP 'ye yönelik tutuklama partimizde de daha çok sahiplenmeyi geliştirdi. Bulunduğumuz toplantılarda da sayısal bir süreci geliştirdi. En son yaptığımız kadın buluşmamızda 600'e yakın kadının katılımıyla kadın buna bir cevaptır. Bu nedenle topyekun mücadele ve örgütlenme en iyi yanıttır" diye belirtti.

Demokrasinin sahiplenilmesinin ve savunulmasının gerekliliğine dikkat çeken Gülcihan son olarak, "Kürt halkı olarak topyekün saldırılara karşı mücadele edeceğiz. Bu halkın kendi iradesi ile seçmiş oldukları cezaevlerinde. Güçlüyüz ve her zaman bu mücadelemiz devam edecek" dedi.