'Kadın, şiddeti hiçbir şekilde kabul etmeyen düzeyde'

09:08

IDIR - Iğdır'da kent ve kadın yapısını değerlendiren Belediye Eşbaşkanı Şaziye Önder, Iğdır'da kadınların yaşamın her alanında bulunduğunu belirterek, "Artık kadınlar başta şiddet olmak üzere kendilerine dokunan hiçbir şeyi kabul etmeyen noktadalar" dedi.

Güneşin ilk doğduğu kent olarak bilinen Iğdır son yıllarda şehir yapısında önemli gelişmelerin yanı sıra fuhuş ve uyuşturucu ile anılmaya başladı. Iğdır'daki yaşamı ve bu yaşam içerisindeki kadın yapısını en iyi bilenlerden biri 9 Ekim 2015 tarihinde tutuklanan, 7 ay tutuklu kaldığı sürede görevinden uzaklaştırılan, kayyım atanan Iğdır Belediye Eşbaşkanı avukat Şaziye Önder. Serhat bölgesinde okuma yazma oranının en fazla olduğu kentte kadını her alanda bulmanın mümkün olduğunu belirten Şaziye, bir yandan da Iğdır'ın fuhuş ve uyuşturucu ile anılmasının kente zarar verdiğini vurguladı.

'Kürt kadınları kadar Azeri kadınları da içe kapanık'

Iğdır'da belediye öncülüğünde kent genelinde yaptıkları anketler hakkında bilgi veren Şaziye, ulaşabildikleri yüzlerce kadınla yaptıkları görüşmeler sonucunda, kadınların sosyal yaşam içerisinde yer aldıklarını, ancak kent civarındaki mahallelerde ise eve hapsedilmiş birçok kadın profiliyle karşılaştıklarını dile getirdi. Şaziye, "Bu profil Kürtlerde daha fazla. Bizler Azeri kadınlarının daha çok sosyal olduğunu düşünürken, birçok yerde Kürtlerden daha kapalı olduğunu da gördük. Bazı görüşmelerde Kürt kadınları daha rahat kendilerini ifade ederken, Azeri kadınlar kendilerini ifade etmekten çekindiler. Kürt kadınları kadar Azeri kadınlar da içe kapanmış durumdalar" diye konuştu.

'Kadın bakış açısını değiştirmeye devam ediyoruz'

Yapılan anketlerden çıkan bir diğer sonucun ise, kadınların yeni aktivite ve sosyal yaşam alanı talebi olduklarını kaydeden Şaziye, "Kadınlar her dönem okuma-yazma kursu veren Halk Eğitim Merkezi'ne sürekli gidemiyor. İnsanları köyden alıp şehre getirmektense şehri köye götürmek daha mantıklıdır. Genel anlamda Iğdır'ın yapısı çok da kötü değildir. Bizler kendi politikalarımız ile kadın bakış açısını değiştirme yönünde çalışmalarımız oluyordu. Yeterli olmadığı için kadınlar ile yeniden bir araya gelmeye başladık. Eskiden bu şehirde bir kadının yanında bir erkek olmadan çarşıya çıkamazken bunun yıkıldığını yürüdüğümüz sokaklarda rahatlıkla hissedebiliyoruz" dedi.

'Kadınlar bilinçlendikçe şiddeti kabul etmiyor'

Kadına yönelik şiddete ilişkin de anket çalışması yaptıklarına değinen Şaziye, çıkan sonuçları şu şekilde anlattı: "50 yaş üstü kadınlar şiddete 'normal' gözüyle bakıyor. Kadına şiddet bir tek eşinden değil, ailenin bütün fertlerinden geliyor. Erkek 'ben kazanıyorum, getiriyorum sen yapmak zorundasın' söylemlerine giriyor. Böyle olunca da boşanma oranları artıyor. Erkekler tarafından kadınlar boşanmak istediğinde kadın tek başına kalıp yaşamak istiyor algısı yaratılıyor. Aslında bu öyle değil. Kadın geliştikçe okudukça erkekten gördüğü şiddeti kabul etmiyor. Evinde kendisi de söz hakkı almak istiyor. Evinin içinde veya dışında kim varsa kendisine şiddet uygulamasının doğru olmadığını biliyor. Artık kadınlar başta şiddet olmak üzere kendilerine dokunan hiçbir şeyi kabul etmeyen noktadadır."

'Aile içi istismarın üstü örtülüyor'

Şaziye, Iğdır'da yaşanan aile içi istismara da değinerek, Iğdır'da kapalı bir toplum yapısının olduğunu ve kadınların kendilerini dile getirmekte zorlandığını kaydetti. İstismara, şiddete maruz kalanın mağdur değil suçlu olarak görüldüğünü vurgulayan Şaziye, "Erkeğe göre bir kadın taciz ve tecavüze uğrayabilir. Kadın güçsüz bir varlıktır. Ama erkeğin böyle bir şeye maruz kalması korkunç gibi geliyor. Halbuki ikisi arasında değişen bir şey yok. Ama bu durum daha fazla gizleniyor. Çünkü hiçbir erkek böyle bilinmek istemez. Burada bu tür vakalarla da karşılaştık" sözlerini kullandı.