Besime: Kaybedecek olan kadın iradesini tanımayanlardır
09:24
ANKARA - HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, son dönemde meclise sunulan öneriler, siyasilerin rehin alınması ve yürütülen politikalar ile kadın iradesinin açık bir hedef haline getirildiğini belirtti. Bu sindirme karşısında kadınların mücadelesinin daha da büyüyeceğine dikkat çeken Besime, “Kaybedecek olan faşizmdir, kaybedecek olan kadının iradesini tanımayanlardır” dedi.
7 Haziran Seçimlerinin ardından Türkiye ve Kürdistan halklarına savaş ilan eden AKP hükümeti en çok kadınları ve kadın iradesini hedef alarak, savaşın cinsiyetçi ve militarist yüzünü bedenlerin teşhir edilmesi, cenazelere işkence edilmesi, gözaltında tecavüz ve taciz, siyasetçilerin rehin alınması ve kadın kurumlarının kapatılması ile gösterdi. Bu sindirme ve baskı politikaları karşısında ise kadınlar savaşa, OHAL’e rağmen sokaklarda sözünü söylemeye ve direnmeye devam ediyor.
Son dönemde artan saldırılara ilişkin konuşan parlamentonun erkek siyasetine karşı mücadele veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca da, AKP’nin ideolojik olarak kadınlara yönelik bir saldırı içerisinde olduğunu belirterek, kendilerinin de bu saldırı karşısında bir direniş ve mücadele içerisinde olduğuna dikkat çekti. Besime, bu direniş ve mücadele karşısında teşhir eden, rehin alan ve diri diri yakan bir siyasi anlayış ile karşı karşıya olduklarının da altını çizdi.
‘HDP, DBP Türkiye’de rejimin kırılma noktasıdır’
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana aslında ülkenin demokratikleşmesi, halkların, kadının, ezilenin ve kimliklerin özgürleşmesine dair bir mücadele olduğuna dikkat çeken Besime, bunun 90’lı yıllardan sonra kesintisiz bir mücadele şeklinde geliştiğini belirtti. Besime, “Türkiye kadın hareketi de kendi mücadelesini geliştirdi. Gerek kadın kurumlarının açılması, gerek feminist mücadelenin gelişmesi gerekse de parlamentoda kadına ilişkin yasaların iyileştirilmesinde mücadeleler verdi. Fakat Türkiye’de rejimin demokratikleşmesi sürecinde her zaman krizler yaşandı. HDP olarak son yıllarda yaptığımız siyaset, gerek eşbaşkanlık sistemi, gerek eşit temsiliyet sistemi gerekse de parlamentoda kadın grubunu oluşturma, Kürdistan’da DBP belediyelerinde eşit temsiliyet, eşbaşkanlık ve kadın daire başkanlıkları ve kadın kurumlarının oluşturulması, Türkiye’de rejimin artık tekçi, milliyetçi, cinsiyetçi siyaset anlayışının kırılma noktasıdır. Bugün bize yapılan topyekun saldırılar bu anlamda tarihseldir” diye konuştu.
‘HDP kadın hareketlerinde karşılık buldu’
Dünyanın her yerinde ve her alanda kadına yönelik eşitsizliğin söz konusu olduğunu hatırlatan Besime, eşbaşkanlarının ve vekillerinin rehin alınmasının sebebi olarak, HDP’nin yürüttüğü siyasetin rejimi zorlayan, milliyetçiliği, militarizmi, devletin zihniyetini ve mekanizmalarını aşan bir siyaset olmasını gösterdi. HDP’nin yürüttüğü siyasetin toplumda ve kadın hareketlerinde büyük bir karşılık bulduğu için saldırıların yoğunlaştığına vurgu yapan Besime, “Yoksa şimdiye kadar zaten kadınların şiddete, eşitsizliğe karşı bir duruşu söz konusudur. Bizim bugün kadına karşı hem devletin hem erkeğin şiddetine dair oluşturduğumuz mekanizmalar var. Bunları durdurma ve mücadele etme mekanizmalarını geliştirdik. Parlamentoda kadın grubunu, belediyelerde kadın daire başkanlıklarını, kadın kurumlarını oluşturduk. Yine parlamentoda kadın lehine yasaların çıkarılmasına engel olmak, Kadın Bakanlığı’nın kurulması ve eşit temsiliyetin bütün partilerde uygulanması için verdiğimiz mücadele var. Bunların hepsi siyasette değişime yol açan Türkiye’de süregelen siyaset anlayışını yıkan gelişmelerdi. Bugün hedef alınanlar da bu kazanımlardır. İdeolojik ve politik saldırılardır; güncel gelişen, konjonktürel durumlar değil, tam bir devlet stratejisidir” diye konuştu.
‘AKP kadın mücadelesini geriye çeken yaklaşımda’
Bugün gerçekleştirilen baskı ve sindirme politikaları ile çalışmalarının hedef alındığını ve ideolojik saldırılar olduğuna dikkat çeken Besime, bu saldırılar ile ilk defa karşılaşmadıklarını ve deneyimli olduklarını belirtti. Besime, şöyle konuştu: “Bizler hiçbir zaman orada bireyler olarak bulunmadık, sadece kadın kimliğimiz adına da yapmadık. Orada bulunma sebebimiz sadece orada var olma mücadelesi değildir. Var olmakla birlikte toplumu, siyaseti ve devlet argümanlarını değiştirme mücadelesi verdiğimiz için bunlar AKP hükümeti tarafından tehlike olarak görüldü. AKP hükümetinin siyaset anlayışı, bugüne kadar toplumda kazanılan kadın haklarını, kadın mücadelesini de geriye çeken bir yaklaşımdır.”
Besime, hükümetin meclise sundukları yasalar, önergeler ve topluma karşı dile getirilen söylemler ile kadını doğrudan hedef alan bir saldırı içerisinde olduğunu da kaydetti.
‘Parlamentoda bu kadar güçlü bir muhalefet gelişmedi’
AKP’nin ideolojik olarak kadınlara yönelik bir saldırı içerisinde olduğunu belirten Besime, kendilerinin de bu saldırı karşısında bir direniş ve mücadele içerisinde olduğuna dikkat çekti. Besime, bu direniş ve mücadele karşısında teşhir eden, rehin alan ve diri diri yakan bir siyasi anlayış ile karşı karşıya olduklarının da altını çizdi. Besime, cumhuriyet tarihi boyunca parlamentoda net eleştirilerle kendini ortaya koyan, alternatif siyaset üreten, bu kadar güçlü bir muhalefetin gelişmediğini ve kendilerini de bu yüzden direk hedef aldıklarını belirtti.
‘Kadın örgütlerinin mücadelesi daha da büyüyecek’
Cinsel istismarın meşrulaştırılmasına ilişkin yasanın gündeme getirilmesi ile topluma mesaj verilmek istendiğine değinen Besime, “Ben sizin özgürlüğünüze de, toplumsal değerlerinize de, yaşam alanlarınıza da saldıracak ve bunu tek başına iktidar olma, salt çoğunluğuma dayanarak yapmaya çalışacağım’ diyor. Gerici, faşist bir zihniyettir. Hem parlemontaya böyle bir yasa ile geleceksin hem de bu zihniyet ile mücadele eden kadın arkadaşlarımızı, belediye çalışanlarını rehin alacaksın. Bunların daha da sürdürüleceğini düşünüyoruz. Toplumun kaldırabileceği bir siyaset, bir hükümet anlayışı söz konusu değildir. AKP’nin çatışmacı, cinsiyetçi, faşist, tekçi, diktatöryal politikalarıyla bugün bütün bir toplum ekonomik, kültürel, eğitsel tüm toplumsal değerleriyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. AKP’nin mevcut siyaset anlayışı, bizlerin yürüteceği siyasi muhalefet ve toplumsal mücadelemiz ile aşılmak ve ortadan kaldırılmak zorundadır. Tabii ki toplumun, kadının özgürlük mücadelesi deneyimlidir. Kadın örgütlerinin mücadelesi daha da büyüyecek” diye belirtti.
‘Cezaevleri de bu özgürlüğün, mücadelenin bir ayağıdır’
HDP Eşbaşkanlarının ve milletvekillerinin de rehin alınmasının bu hükümetin güçsüz olduğu anlamına geldiğini ifade eden Besime, şunları kaydetti: “Bu, hükümetin iradeden korktuğunun ve yanlış yaptığının ifadesidir. Güçsüz olduğumuzu, yanlış siyaset yaptığımızı bu hükümet bilseydi bizimle bu kadar uğraşmazdı, arkadaşlarımızı bir gecede rehin almazdı. Türkiye ve dünya tarihinde de böyle olmuştur. Zindan da demokrasinin, özgürlüğün mücadele alanlarında hep var olmuştur. Cezaevleri de bu özgürlüğün, mücadelenin bir ayağıdır. Arkadaşlarımız mücadelesini zindanda daha da yükseltecek.”
Arkadaşlarının özgürlüklerine kavuşması ve mücadelelerini parlamentoda ve sokakta kadınlarla birlikte yürütmesi için kendilerinin de hem parlamentoda, hem Kadın Meclisi olarak hem de Türkiye kadın hareketiyle birlikte mücadelelerini daha da büyüteceklerini belirten Besime, “Kaybedecek olan faşizmdir, kaybedecek olan kadının iradesini tanımayanlardır” dedi.