Nursel Aydoğan: Bize yönelik hukuksuzluk halen devam ediyor
12:03
AMED – Diyarbakır’da 2011 yılında yapılan cenaze törenlerine katıldığı için hakkında dava açılan tutuklu HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan savunmasında “Bize yönelik uygulanan ayrımcılık ve hukuksuzluğu kabul etmemek için milletvekili arkadaşlarımızla birlikte hakkımızda açılan davalara katılmama kararı aldık. Bize yönelik hukuksuzluğun halen devam ettiğini belirtmek istiyorum. Cezaevinde tutuklu bulunmam bunun göstergesidir” dedi.
Tutuklu HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında 2011 yılında ayır ayrı katıldığı cenaze töreni, taziye ve yürüyüşler gerekçe gösterilerek “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyesi olmak” ve “2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek” iddialarıyla 18 yıl hapis istemiyle açılan davanın 12. duruşması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
‘Bu demokratik direniş kararıdır’
Nursel Silivri Cezaevi’nden SEGBİS ile duruşmaya katılırken avukatları da hazır bulundu. Yoklamanın yapılması ardından savunma yapan Nursel, “20 Mayıs 2016 tarihinde dokunulmazlıklarımız Anayasaya aykırı bir şekilde kaldırıldı. Bize yönelik uygulanan ayrımcılık ve hukuksuzluğu kabul etmemek için milletvekili arkadaşlarımızla birlikte hakkımızda açılan davalara katılmama kararı aldık. Bu karar bizi seçen milyonlarca insanın iradesini saygı için alınan demokratik direniş kararıdır. Bize yönelik hukuksuzluğun halen devam ettiğini belirtmek istiyorum. Cezaevinde tutuklu bulunmam bunun göstergesidir. Anayasa Mahkemesi tutuklu yargılanan milletvekilleri Mustafa Balbay ve Engin Alan’ın tutuklu yargılanmayacaklarına yönelik bir kararı vardır. Bu karara göre ben ve tutuklu milletvekili arkadaşlarımın da tutuksuz yargılanması gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu durumun mahkeme tarafından incelenmesini istiyorum. Demokratik bir hukuk devletinin en önemli ilkesi kuvvetler ayrılığıdır. Bunlar en önemlisi de yargı bağımsızlığıdır. Yürütmenin yargıya müdahale etmesi asla kabul edilemez” ifadesini kullandı.
İddianamede kendisine yöneltilen suçlamalara karşı savunma yapan Nursel, “Katıldığımız her yürüyüş hakkında fezleke hazırlanmış. Siyasi parti etkinliklerinin suç olacağını düşünmüyorum. Burada yaşayan bize oy veren ailelerin ezici çoğunluğu, çatışmalarda yaşamını yitiren çocuklarının cenazelerine katılmamamızı bekler. Cenazeye katılmak aynı zamanda insani bir görevdir. İnsanlarımızın zor ve acılı günlerinde yanlarında olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir cenazeye katılmanın suç olmaması gerektiğini düşünüyorum. Cenazelere katılmam tamamen insani temellidir. Burada örgüt propagandası yapmak gibi bir düşüncem yoktur” diye kaydetti.
‘İddianame niyet okumadan başka bir şey değil’
Ardından savunma yapan Nursel Aydoğan’ın avukatı Devrim Barış Baran, 4 sayfalık yazılı savunmasında “İddianamede niyet okumaktan başka bir şey yok. İddianamede maddi ve hukuki dayanaktan yoksun. Müvekkilimin parlamenter ve siyasetçidir. Suçlamaya konu olan basın açıklaması, taziye ziyareti, cenaze törenine katılmak ile örgüt çağrısı arasında bir bağ kurulmamış iddianamede. Müvekkilimin yaptığı açıklamalar düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yapılmıştır. Beraatını talep ediyorum” dedi.
Ardından savunma yapan Avukatı Yunus Maratakan ise Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan yurttaş haklarının yargılama konusu yapılmasının anlaşılır bir tarafının olmadığını söyledi.
Savcı mütalaa verdi
Davanın esası hakkında görüşünü açıklayan duruşma savcısı ise Nursel’in çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’lilerin “Geniş katılımlı cenaze törenlerle” defnedilmesi için “PKK’nin yaptığı genel çağrılar” doğrultusunda cenazelere bilerek ve isteyerek katıldığını öne sürdü. Nursel’in yaşamını yitiren PKK’liler için “Şehit” kelimesi kullandığını aktaran savcı, Nursel’in cenaze törenlerine katılarak “Örgüt propagandası yaptığını” ve “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediğini” öne sürdü. Savcı, Nursel’in işlediği iddia ettiği “Örgüt propagandası” ve “2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet etmek” suçlarının 2011 yılında işlenmesi nedeniyle 6352 Sayılı Yasa kapsamında ertelenmesini talep etti.
Nursel ve avukatları, savcının mütalaasına karşı savunma yapmak için süre istedi. Mahkeme, esas savunma için duruşmayı Ocak ayına erteledi.
https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif