'Devlet hastalara müşteri olarak bakmaktan vazgeçmelidir'

09:01

Öykü Dilara Keskin/ JINHA

İSTANBUL - Fikri Mülkiyet Haklarının Türkiye'deki İlaç Politikalarına Etkisi adlı tez çalışması yapan Bülay Doğan, "Devlet ilaç şirketleriyle masaya oturuyor. Sağlık konusunda hiç konuşulmaması gereken bir şekilde konuşuluyor. Bu bakış açısının değişmesi gerekiyor. Devletin hastalara müşteri olarak bakmaktan vazgeçmesi gerekiyor" dedi.

Türkiye'de devletin en önemli hizmetlerinden biri olan ve yurttaşların temel hakkı olmasına rağmen sorun yaşadığı alanlardan biri de sağlık alanı. Temel insan hakkı olmasına rağmen sağlık sektöründe yurttaşlar ilaç alımı noktasında devletin hastalara müşteri olarak bakması nedeniyle sıkıntılar yaşamaya devam ediyor. Galatasaray Üniversitesi Siyasal Bilimler mezunu ve Boğaziçi Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Bülay Doğan, Fikri Mülkiyet Haklarının Türkiye'deki İlaç Politikalarına Etkisi adlı tez çalışmasıyla ilaç sektöründe yaşanan sorunları araştırdı.

'Herkesin sağlık hakkı var'

Bülay, "Bir derste fikri mülkiyet haklarının ekonomik politikalar içinde önemli olduğunu orada öğrendim. Sağlık konusu da önemli bir konu. Hangi sosyal ekonomik durumda olursa olsun herkesin sağlık hakkı vardır. Bu konunun siyasi ekonomi yönünü ele alarak tez çalışması yapmaya karar verdim" dedi. Tez çalışması sırasında Türkiye'nin politikalarıyla benzer ülkeleri karşılaştırdığını belirten Bülay, ilaç şirketleri, devlet memurları ve eczacılarla görüştüğünü ifade ederek, "En rahat eczacılarla görüştü çünkü onlarda mağdur olan kesimdi. Ama diğerleriyle görüştüğümde tepkilerle karşılaştım. Sorulara karşı hemen kendilerini savunmaya çekiyorlardı" diye belirtti.

'Türkiye kendini ilaç sektöründe geliştirmedi'

Ülkeler arasında karşılaştırma yaptığı zaman Türkiye'nin ilaç sektörünün gelişkin olmadığı için ilaç politikasını geliştirmesi gerektiğini gördüğünü belirten Bülay, Brezilya ve Hindistan'ın 70'li ve 80'li yıllardan beri ilaç sektöründe kendini geliştirmeye başladığına dikkat çekti. Bülay, "Türkiye'de ise ilaç sektöründe kendini geliştirme yaşanmadı. Devletin ilaç politikalarını düzeltmek adına yaptığı tek şey 'ben ödeme yapıyorum bu yüzden sektör benim dediğimi yapmak zorunda'yla kalıyor. Bu da devlet ve ilaç şirketleri arasında gerilim oluyor. Bunun örneklerini de kanser ilaçlarında gördük. Devlet ve ilaç şirketleri arasında bir anlaşma olunca da bunun üstü örtülüyor ve devlet hastalarına hala müşteri olarak bakıyor" ifadelerinde bulundu.

'Türkiye yurttaşlarını pazarlık unsuru olarak görüyor'

1994-2011 yılına kadar uygulanan politikalara değinen Bülay, "Fikri Mülkiyet hakları 1994 yılında gündeme gelerek bir anlaşma yapılıyor. Bu olayda patent devreye giriyor. Bir ilacın maliyeti 2 lira ise bile 20 yıl boyunca 200 lira diyorlar ve bu durum böyle gidiyor. Bu en çok kanser ilaçları gibi ilaçları etkiliyorlar" dedi. Brezilya ve Hindistan'da bu ilaçlara benzeyen eş değer ilaçlar ürettiğini ifade eden Bülay, "Eş değer ilaçların teşvik edilmesi gerekiyor yoksa tekelleşmeye gidiliyor. Türkiye kendi bütçesini düşünerek davranıyor sağlık konusunda bile böyle. Kendi yurttaşlarını koruması gerekirken yurttaşlarını pazarlık unsuru olarak görüyor" şeklinde konuştu.

'İlaç politikasında görünen tek şey devlet bütçesi'

Sağlık sorunu düzelmesi için ilk olarak devletin sağlık alanındaki bakış açısını değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Bülay son olarak şunları belirtti: "Devlet hastalara müşteri olarak bakıyor ve sağlık konusunda tek yeri ilaç ödeyicisidir. Bu konuda sağlık çalışanların rolleri fikri mülkiyet haklarına baktığımızda zorlanıyor görüyoruz. Yani kar sağlayanlar ne bilim insanları ne de hastalar. Bu durumda hastalar zorlanıyor. Son dönemdeki sağlık ve ilaç politikasına bakıldığında görünen tek şey devletin bütçesi. Bir ilaca ihtiyaç varken devlet 'ben bu ilacın parasını ödersem mi daha fazla kazanç sağlarım ödemezsem mi?' diye düşünüyor. Devletin şöyle bir özelliği var tek alıcı olduğu için şirketler karşısında çok güçlü bir durumda. Ben bu ilacı ödemiyorum dediğinde Türkiye'deki satışları etkileniyor. Bu nedenlerden dolayı da şirketler devletle masaya oturuyor. Sağlık konusunda hiç konuşulmaması gereken bir şekilde konuşuluyor. Devlet hastalara müşteri olarak bakmaktan vazgeçmelidir."

(zd/mg)