Dersim katliamı tanığı: 1938'de Atatürk şimdi Erdoğan emir veriyor
09:03
JINHA
DERSİM - Dersim'in Hozat İlçesinde 1938 Dersim katliamında öldürülen yakınlarının kemiklerini alan Zarifa Baran, katliamın acılarını tekrar tekrar yaşadıklarını belirterek, "O dönem emri veren Atatürk'tü. Şimdide Kürtlere aynı şeyleri Erdoğan uyguluyor. Atatürk öldürdü aynı şekilde şuan Erdoğan'ın emri olmasa bu insanları öldürülür mü? Başta Atatürk vardı o emri etmesiydi yapılır mıydı? Tayyip Erdoğan bunları yapmasa olur muydu" diyor.
Dersim'in Hozat İlçesinde1938 Dersim katliamında yakılarak katledilen 2 aileden toplam 24 kişiye ait kemiklerin bulunması için aileler 2014 yılında kendi imkânlarıyla kazı çalışması gerçekleştirdi. Ancak devlet kurumları durumdan haberdar olunca bu girişim engellendi. Aileler, yakınlarının kemiklerinin yerlerini bilmesine rağmen almaktan korktuklarını ifade ederken, 2015 yılında aileler avukatları aracılığıyla kazı çalışmaları yapacaklarını beyan etti. Dersim'in Hozat ilçesinde Axuçan köyünde 2014 yılında yapılan kazı çalışmaları sonunda yakınlarına ait kemik parçaları teslim edildiğinde aynı acıyı tekrar yaşadığını dile getiren Zarife Baran, "Bu üç sene oldu aynı acıyla ağlıyorum. O acı zor bir davadır. İnsan yeni olduğunu hissediyor. O acılar 78 yıl önce yaşandı şimdi sanki yeni yapılmış gibi hissediyorum. O kadar ki acı geliyor yaşananlar. Dayanamıyorum, o acıya dayanamıyorum..." şeklinde konuşarak duygularını dile getirdi.
'Her iki ailenin bir teki bile kurtulmadı'
Dersim katliamının üzerinden geçen 78 yıl acıları dindirmeye yetmedi. Yakınları katledildiğinde henüz 6 aylık olan Zarife, "Daha annemin kundağımdaydım, bir şey hatırlamıyorum, annemin ve eşimin anlattığı kadar biliyorum" diyor. Zarife, yaşananları şöyle anlatıyor: "Annem anlatıyordu iki aileyi bir köyün içine götürüp öldürmüşler. Aralarında çocuklar varmış 12 kişi bir aileden, 12 kişi de diğer aileden. Zaten her iki ailenin bir teki bile kurtulmadı. Biz Kerbela'ya gidiyoruz, yaşları küçük kadınlar, bir buçuk yaşındaki çocuk, yeni gelin hepsi gençlerdi ve hepsi ölüp gitti. Sağ kalanlardan bir tek nenem yaşlıymış, onu da kaç kilometre sırtlayıp götürmüşler."
'Biz onların yerini eskiden beri biliyorduk, çıkarmaktan korkuyorduk'
Katledilenlerin kemiklerini devletten gizli çıkarmak istediklerini vurgulayan Zarife, "2014 yılında oğlum gitti, katledilen şehitlere bir mezarlık yapalım kimse bilmesin, kendimiz yapalım dedik. Daha sonra devletin kulağına gitti. Askerler geldi, dedi bunlar ne yapıyor. Bizde avukat tuttuk. Valiliklerden biri kabul etti, biri etmedi. Daha sonra kabul ettiler. Oğlum ilkin gitti mezarlığı kazdı, kemikleri çıkardı. Oradaki bir kişiydi. Çocuktu. Sonra Devlet geldi kepçesini getirdi, belediye işçileri getirdi, hakim, kaymakam geldi. İlkin kabul etmediler, sonra ettiler. Annem diyordu 'muhakkak bu gözde onları öldürüp yakmışlar, samanda vardı o gözde. Hepsi yanmış varsa oradadır' diyor. Oğlum Hüseyin'de kemiklerin bulunduğu yeri kazımaya başladı. Ve orada kemikler çıktı. Kazı yapılan yerde 13 tane kafatası çıktı hepsi yanmış, kemikler öyle olmuşlar ki anlatamam" dedi.
'Bir anıt, şehit mezarlıklarının olmasını istiyoruz'
2014'ten beri kemikleri çıkarmaya çalıştıklarını ve birçok sıkıntılar yaşayarak ailesinin kemiklerine ulaştıklarını ifade eden Zarife, "Asker geldi gelip açtılar. Çıkardılar aldılar, götürdüler, bir sene oldu götürmeleri. Şimdi mezar kazıp, tabut yapıp defnedeceğiz. Bir şehit mezarlığın, anıt yapacağız. İlkin bunu düşünmedik, dedik kendi aramızda yeter ki yeri belli mezarlıkları olsun dedik. Katledilenler eşimin babası ve annesi, annemin dayısı, babamın amcasıydı. İki aileydi. Hepsi dayı ve yeğendi. Kazı yapılan yerde 13 tane kafatası çıktı hepsi yanmış, kemikler öyle olmuşlar ki, Üzerinde 'Hüseyin' ve ' Ali' yazılan iki tanede mühür çıktı, eskilerden kalma Kundura vardı altında demir olanlar onlar, bir yüzük ve kolye çıktı. Hepsi yanmıştı. Mezarlarını yapacağız dedik, önce toprağın tapusu yok dediler sonra verdiler. Devletin buna izin vermeme hakkı yok" şeklinde konuştu.
'1938'den yaşanan acılar sanki tekrar yaşandı, dayanamıyorum acıya… '
Katledilen ailesinin kemikleri eline verildiğinde aynı acıyı tekrar yaşadığını anlatan Zarife, "Kemikleri bize verdiklerinde o an şunları düşündüm: çok acı yaşadık, acılar çoktur, sanki o yaşananlar yeni yapılmış gibi o kadar acı verdi. O acılar 78 yıl önce yaşandı şimdi sanki yeni yapılmış gibi hissediyorum. O kadar ki acı geliyor yaşananlar. Dayanamıyorum, o acıya dayanamıyorum... Acımız yeni olmuş diyorum. Aradan yıllar geçti yerlerini biliyorduk ama korkuyorduk. Kemikleri bize verdiklerinde aynı acıyı tekrar hissettik, acı tazelendi. Bu üç sene oldu aynı acıyla ağlıyorum. Evet, onları görmemişim ama benim ailem, insanlarımızdı. O acı zor bir davadır " dedi.
'Alevilere soykırım yapıldı, şimdi de Kürtlere yapılıyor'
1938 yılında yaşananların bugün hiçbir şekilde değişmediğini anlatan Zarife, "Alevilere soykırım yapıldı, Ermenilere katliam yapıldı şimdi de Kürtlere yapılıyor. Burada Aleviler Çorum'da, Maraş'ta, Malatya'da, Sivas'ta katliam yaptılar. Bu yaz ayında Ankara'da hepsi Alevilerdi canlı bombayla kaç kişiyi öldürdüler. Bu bitmez ki düşmanımız, bir yezittir. O polisi, asker kimdir onar fakir fukaranın çocuklardır. Niye bir bakanın çocukları, memurun çocukları içinde yok. O polisler ve askerler bir kuruş için gidiyorlar gitmeyin ayrılın, karşı çıkın bunu istiyorum. Barış ve özgürlük istiyorum. Ölen hepsi genç niye yetimler ve yeni gelinler ortada kalsın. Diyarbakır'a ve diğer yerlere bakıyoruz o yıkılan evleri görüyoruz içimize kan gidiyor. Acıyı çeken bilir. Devlet suçunu kabul etmiyor, kabul etse, bizde suçunu kabul etmesini istiyoruz" diye kaydetti.
'Öldürenler ne eşkıyaydı, ne silahı vardı, orası dede köydü'
Bugün kim katliam emrini veriyorsa 1938 yılında da aynı emri verenin Atatürk olduğunu söyleyen Zarife, "Öldürenler ne eşkıyaydı, ne silahı vardı dede köyüydü, hepsi dedelik yapardı. Bu köyün içinde bir ev ne yaptı ki alıp onları götürdüler. Suçları neydi, bunu söylesin. Atatürk öldürdü aynı şekilde şuan Erdoğan'ın emri olmasa bu insanları öldürülür mü? Başta Atatürk vardı o emri etmesiydi yapılır mıydı? Tayyip Erdoğan bunları yapmasa olur muydu" şeklide konuştu.
Zarife, son olarak yakınların kemikleri bulunmasıyla birlikte anma yapılacağını ve insanların bizi yalnız bırakmadıkları için mutlu olduğunu ve gurur duyduğunu söyledi.
(ea-mm/dk)