JINHA

İSTANBUL- Senaristler,'Hikâyenin Zor Hali: Türkiye’de Yerli Diziler ve Ayrımcılık' konulu söyleşide bir araya gelerek, dizi sektöründe yaşanan sorunları tartıştı.

Hrant Dink Vakfı Havak Salon'unda "Hikayenin Zor Hali: Türkiye'de Yerli Diziler ve Ayrımcılık" konulu söyleşi gerçekleşti. Söyleşiye senarist yönetmen Tomris Giritlioğlu, senarist Gaye Boralıoğlu ve Nilgün Öneş katıldı. Söyleşide ilk olarak söz alan Tomris, filmlerinde farklı karakterleri tercih etmeyi değerli bulduğunu söyledi. Tomris, "Yaptığımız bu işlerde cesur insanlara ihtiyacımız var. Kanal yapımcıları daha cesur, baş kaldırmayı bilen insanlar olmalı ki insanlar hak ettikleri düzeyde bir yapım izlesinler" dedi.

'Türkiye manzaralarıyla tatmin olmaya çalışıyoruz'

Gezi direnişini filmleştirmek isteğini dile getiren Tomris, şuan ki koşullara göre bunun mümkün olmadığını belirtti. Tomris, "Aşk hikayelerinin içerisine serpiştirilmiş Türkiye manzaralarıyla tatmin olmaya çalışıyoruz. Muhafazakar cahil bir gruba dönük aşk, gülmek ve çalışma hayatıyla dolu filmler istiyorlar. Memleket meseleleri onları ilgilendirmiyor" diye konuştu.

'Özgürce senaryo yazamıyoruz'

Daha sonra söz alan senarist Nilgün Öneş, Türkiye'de senaristlerin yazma konusunda yaşadıkları sıkıntılara işaret ederek özgürce senaryo yazamadıklarını kaydetti. Çok hızlı değişebilen bir toplum ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Nilgün, "Karmaşık bir toplumuz, bu karmaşa içerisinde birbirine tepki göstermeye hazır insanlar var. Televizyon artık bir ticari alan olarak değerlendiriliyor. Biz şuanda neler yapabilirizi içerimizde tartışıyoruz" diye belirtti.

'Karakter seçiminde reyting ön planda'

Senarist Gaye Boralıoğlu da dizlerde karakter seçimlerinde reytingin ön planda olduğunun altını çizdi. Gaye şöyle devam etti:"Dizilerimiz de eşcinsel karakterlere yer vermek istediğimiz de kanal yetkilileri reytingleri yükseltirsek bunun karşılığında oynayabileceğimizi söylediler. Eşcinselleri küçümsediğiniz sürece hiç bir sorun yok ama tüm gerçekliğiyle insani bir şekilde gösterdiğinde sorun oluyor. Toplumu dönüştürmek, tek tipleştirme çabasıyla bütün bir televizyon sektörünü dibe vurdular. Mizah en radikal biçimde toplumun en yaygın değerlerini sorgulayan bir tekniktir."

Söyleşi, medyaya dönük baskılar ve dizi film sektöründe karşılaşılan sorunlar üzerine soru cevap şeklinde devam etti.

(ga-dyc/ng/dc)