JINHA

İSTANBUL – Yakılıp yıkılan kentler için “İlmek ilmek barışı örüyoruz” şiarıyla kampanya başlatan Dayanışma Örgüsü, “Silahlara karşı şişlerimizi çıkarıyor ve ancak birlikte var edebileceğimiz bir dayanışma ağı kurmayı hedefliyoruz” diyor.

Kuzey Kürdistan’da devlet güçlerinin saldırısı sonucu yakılıp yıkılan kentler için birçok yerden dayanışma kampanyaları başlatılarak, çağrılar yapılıyor. Kürdistan’daki kentler için dayanışma içerisine girenlerden biri de Dayanışma Örgüsü. “Silahlara karşı şişlerimizi çıkarıyor ve ancak birlikte var edebileceğimiz bir dayanışma ağı kurmayı hedefliyoruz” diyen Dayanışma Örgüsü, “İlmek ilmek barışı örüyoruz” şiarıyla kampanya başlattı.

‘Birbirimize dokunamadığımızı hissediyorduk’

Dayanışma Örgüsü’nden Tekstil Mühendisi Tuğba Dönmez, kampanyanın başlama sürecine ilişkin konuştu. Tuğba, “Biz bir grup arkadaşız ve uzun zamandır birbirimize değemediğimizi ve dokunamadığımızı hissediyorduk. Yaşadığımız kötü olaylar bizi birbirimizden uzaklaştırmıştı. Arkadaşlarla nasıl bir şeyler yapalım diye düşündük ve bunun üzerinden birkaç kişiye giderek, kentleri yakılıp yıkılan, yaşam alanlarından kopartılmak istenen çocuklar için bir şeyler yapmak istiyoruz dedik” sözleriyle kampanyanın başlama aşamasına ilişkin bilgi verdi.

‘Barışa emek veren herkesin katkısı olacak’

Kampanya şiarlarının nasıl ortaya çıktığını anlatan Tuğba, “Annelerle başlayan kampanya hızlıca büyüyerek genişledi. Asıl derdimiz barış olduğu için, kampanyanın adını da ilmek ilmek barışı örüyoruz oldu. İnsanlardan barış taleplerini yazmalarını istedik. Yakın zaman içerisinde bu parçaları birleştireceğiz. Bu parçalar içerisinde annenin, erkeğin, çocuğun, gencin yani barışa emek veren herkesin katkısı olacak” dedi.

‘Algıyı yıkacağız’

Kampanyaya kadın-erkek herkesi dahil ettiklerini kaydeden Ercan Zincir ise, “Yün, tığ, iplik gibi kelimelerle ‘erkeği’ yan yana kullanmıyoruz. Çünkü erkek egemen bir zihniyetin yüzyıllardır yarattığı bir algı var; kadın evde oturur, temizlik yapar vs. Zaman içerisinde erkekler olarak elimizde tığ, iplikle sokağa çıktık, bu algıyı yıkmak için. Savaşları çıkartan, devletleri yönetenler erkekler. Yüzlerce insan çadırlarda soğuğa ve baskıya karşı direnirken buna sessiz kalamazdık. Bu kampanya ile beraber yan yana geldiğimiz her insanla savaşın kötülüğünü konuştuk” dedi.

‘Çocuklara ulaşmak istedik'

“Özel sektörde, gri binalarda çalışan bir beyaz yakalıyım” diyen Esra Çoban ise, “Çocuklara, çocuklarımıza ulaşmak istedik. Ülkenin bir tarafında alabildiğine savaş varken, bazılarının tüm bu sürece yabancılaştığını fark ettik. Sınırlar içerisinde topraklar eşitliği yok, bu topraklarda yaşayan insanların da eşitliği yok. Örüyoruz çünkü örerek çocuklarımızın uzak sandığı toprakların aslında onların sesini duyduğunu göstermek istiyoruz” diye ifade etti.

‘Barış ve kardeşlik için örmeye çağırıyoruz’

Sadece kadınların değil, erkeklerinde olduğu bir kampanyayla cinsiyetçi rolleri sorgulatmayı hedef aldıklarını dile getiren Gülistan Yorgun da, kampanyaya ilişkin şunları kaydetti: “Barışı, dostluğu, dayanışmayı birlikte öreceğiz ve sürecin öznesi olarak yola devam edeceğiz. Herkesi kampanyaya destek vermeye, barış ve kardeşlik için örmeye çağırıyoruz.”

(dyc-bk/mg)