İSTANBUL - Özgür Ülke gazetesinin merkez binası ve bürolarının bombalanmasının 22’nci yılında, özgür basın çalışanları, AİHM kararına atıfta bulunarak, “Failler hala aramızda, katillerin yargılanmasını istiyoruz” diye belirtti.

Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kardırga’daki merkez binası ve Ankara bürosuna yönelik yapılan eş zamanlı bombalı saldırıların 22’nci yılında bir kez daha özgür basın çalışanları bombalanan merkez bina önünde toplandı. Özgür basın çalışanları, gazeteciler, HDP’liler ile çok sayıda okuyucunun katıldığı basın açıklamasında gazete binasına yönelik saldırıda yaşamını yitiren gazete çalışanı Ersin Yıldız’ın fotoğrafları eyleme katılanlar tarafından yakalarına takıldı.

'Failler hala aramızda'

Karanfillerin taşındığı açıklamada, “Özgür basın susturulamaz” pankartı açıldı. Bombalanan binanın önünde basın açıklamasını okuyan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ersin Çaksu, gazete bina ve bürolarının bombalanmasına gidilen süreci anlattı. Ersin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına atıfta bulunarak, “Etkili bir soruşturma yapılması ve failler hala aramızda. Adalet istiyor, katillerin yargılanmasını istiyoruz” dedi.

Katledilen Ersin Yıldız’ı anan Ersin Çaksu, günümüzde yaşananları, “Değerli yoldaşımız Ersin” isimli bölümde okuyarak, yaşananları adeta Ersin Yıldız’a aktararak, şunları söyledi:

“Seni burada anmak için bir araya gelmişken memleketin ahvalini biraz arz edelim. AKP önceki birçok uygulamayı eleştirmiş ve o çerçevede insanlar tercih etmiş ve iktidara gelmişti. Rahmetli baban da birçokları gibi umudu AKP’ye bağlamış ve ‘yeğen bunlar farklı görünüyor, bu sorunu çözer’ demişti. Kastettiği Kürt sorunu idi, maalesef olmadı. Peki ne oldu.

Döneminizde yazdığınız bütün olayların dosyaları ve failleri yerli yerinde duruyor. Kimisi tozlu zarflardan olduğu gibi, kimisi zaman aşımına sokularak... Açığa çıkmış kimi olayların failleri ise ‘aklanarak’ terfi ettirildi. Onlar mı? Kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Bu sefer ‘Çöktürme Planı’ adında bir plan hazırladılar. MGK’den geçti. Hükümet benimsedi. İki yıldır uygulanıyor. Önceki söylenen her şey unutturulmaya çalışılıyor. İfade ettikleri geçmişlerini de inkara başladılar. Ya da kandırıldık dediler.

Darbe girişimi lütuf olarak değerlendirildi. OHAL ilan edildi. 12 Eylül anayasasını bile dar buldular. İhlal ediyorlar. Köyler o zaman boşaltılmıştı. Şimdi ise şehirler boşaltılıyor. Ama bilesin ki halkımız direniyor, toprağını bırakmıyor. Siyasetçiler, seçilmişler boyun eğmediler diye hapse atılıyorlar.

Gazeten bombalandığında dayanışmaya gelip gazete dağıtan Ahmet Altan’ı cezaevine koydular. Burada anmana gelen Zana Kaya cezaevinde. Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, İnan Kızılkaya cezaevinde. Daha kimler mi? Yüzü aşkın gazeteci, yazar, dağıtımcı cezaevinde. Yine o kadar gazete, televizyon, radyo da kapatıldı. Neden mi? Maalesef bombalamayla aynı sebepten… Zihniyet de uygulama da değişmiyor. Sanırız sonda aynı olacak.

Bizler de Ülke’mizin aydınlık insanları ile birlikte direnmeye devam ediyoruz. Hakikatin üstü örtülemez, özgür basın susturulamaz.”

'Yüzlerce gazeteci bugün de cezaevinde!'

DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Düzkan ise, “2016 yılında bu anmayı yapmanın başka bir anlamı var. Muhaliflerin bombalanması uygun, muhaliflerin sloganlarının suç olduğu bir dönem yaşanıyor. Bugün bombalanmıyor ama tutukluyorlar. Yüzlerce gazeteci, yazar bugünde cezaevlerinde” dedi.

'Baskının olduğu yerde elbet direnenler olacak'

Gazetenin bombalandığı dönemde gazetede çalışan Zekine Türkeri de, dönemin siyasi uygulamalarına değindikten sonra, bombalamanın olduğu günü şu sözlerle anlattı: “Ben Küba’ya gitmiştim. Bombalamanın olduğu akşam döndüm. Beni havaalanından Ersin arkadaşımız aldı. Benden Fidel’in içtiği pırodan istemişti. Onları verdim ve o gazeteye geçti bende eve geçtim. Sabah gazeteye geldiğimde ise binamız yok. Karlı bir sabahtı ve köşeden sokak başından bakıyorduk” diye belirtti.

Zekine, baskının olduğu yerde elbet direnenlerin olacağını dile getirerek, “Fidel ve arkadaşları mücadeleye başladığında çok azdılar ama şimdi ya...” diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından açıklamaya katılanlar gazete binasının girişine karanfiller bırakıldı.