'İşkence bu coğrafyada her zaman uygulandı'
13:02
İSTANBUL- CİSST/TCPS tarafından düzenlenen “Türkiye’de Mahpus Olmak ” konferansında söz alan avukat Eren Keskin, “Ben kendi adıma 30 yıla yaklaşan insan hakları mücadelesinde şunu söyleyebilirim: 'Türkiye’de işkence azaldı' demek çok büyük bir yanlış. İşkence bu coğrafyada her zaman uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor. Çıplak aramayı, ‘işkence bir devlet politikasıdır ve sistem sorunudur’ üzerinden tartışmamız gerekiyor” dedi.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği/Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (CİSST/TCPS) tarafından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Kampüsü’nde düzenlenen “Türkiye’de Mahpus Olmak -2” başlıklı konferans ikinci gününde devam ediyor. Moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) Av. Eren Keskin’in yaptığı “Hapishaneler ve Çıplak Arama” başlıklı ilk oturumda TODAP’tan Psk. Burcu Çolak, “Hapishanelerde Güvenlik Uygulamaları ve Ruh Sağlığı”, CİSST-TCPS’den Av. Ezgi Duman, “Hukuki Çerçevede Hapishanelerde Çıplak Arama” ve CİSST-TCPS’den Kriminolog Eva Tanz, “Uluslararası Standartlar ve Alternatifler” başlıkları altında sunumlarını gerçekleştirdi.
‘Türkiye’de işkence azaldı demek büyük yanlış!’
“Hapishaneler ve Çıplak Arama” başlıklı ilk oturumun moderatörlüğünü yapan Eren Keskin, çıplak aramanın bir işkence yöntemi ve cinsel taciz olduğunu söyledi. 1997 yılında cinsel işkence ile ilgili çalışmalarına başladıklarında çıplak aramanın istisnasız herkese uygulandığını belirten Eren, “Ben kendi adıma 30 yıla yaklaşan insan hakları mücadelesinde şunu söyleyebilirim: ‘Türkiye’de işkence azaldı' demek çok büyük bir yanlış. İşkence bu coğrafyada her zaman uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor. Çıplak aramayı, ‘işkence bir devlet politikasıdır ve sistem sorunudur’ üzerinden tartışmamız gerekiyor” dedi.
‘Hapishane sağlığa zararlıdır’
İlk sunumu “Hapishanelerde Güvenlik Uygulamaları ve Ruh Sağlığı” başlığıyla Burcu Çolak gerçekleştirdi. Mahpusların nelerden yoksun olduğunu aktaran Burcu, “İmkanlar ve engeller var ve bunlar çok tutarsız cezaevinde. OHAL’le birlikte koşullar ve güvenlik uygulamaları ağırlaştı. Cezaevi tek tip insan istiyor. İtaat etmeyen, tartışan hapishaneden hiçbir şekilde kurtulamıyor. Çok mekanik bir yerde yaşıyor ve mekanikleşiyorsunuz. Bütün bunlar ağırlaştırılmış, gerçek ortamın dışına çıkılmış güvenlik uygulamalarıdır. Hapishane insan sağlığına zararlıdır hem içerideki hem dışarıdakiler için” şeklinde konuştu.
‘Çıplak arama yasaklanmalı’
Ardından söz alan Ezgi Duman, “Hukuki Çerçevede Hapishanelerde Çıplak Arama” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Çıplak aramanın bir işkence olduğunu, uluslararası alanda bunun kaldırıldığını ve yasaklanması gerektiğinin altını çizen Ezgi, “Çıplak aramanın cinsel yönden taciz olduğunu düşünüyorum. AİHM kriterlerinde devlet, zorunlu ve haklı nedenler olmadığı sürece çıplak arama yapamaz. AİHM kriterlerine uygun düzenleme yok. Sadece makul şüphe üzerinden bile bu hak çiğnenirken makul şüphenin olmadığı durumlarda bile çıplak aramanın yapıldığını görebiliyoruz. Çıplak işkence kimse için kabul edilemez. Ama kadınlar, çocuklar ve LGBTİ’ler bakımından ortaya çıkan cinsel şiddet boyutu var. Çıplak aramanın tamamen kaldırılması talebi meselesini gündeme getirmek gerekiyor” şeklinde vurguladı.
‘Nelson Mandela kuralı’
Oturumun “Uluslararası Standartlar ve Alternatifler” başlıklı son sunumunda Eva Tanz, çıplak aramayı insan onuru, mahremiyet ve birçok başlıkta açıkladı. İnsanlık onuru için çıplak aramanın çok önemli bir noktada durduğunu ifade eden Eva, “Bu tür aramaların gerekli olduğu durumların uluslararası standartlara göre belirlenmesi gerektiği söyleniyor” şeklinde belirtti. BM standartları Nelson Mandela kurallarını madde madde sıralayan Eva, “Anüs taraması için çıplak aramalarda çömelmelerin küçültücü ve yasaklanması gerektiğine dikkat çekilmelidir. Ultrasyon ve diğer yöntemler gibi alternatifler var çıplak arama yapılmaması için. Örneğin ABD’de belli yerlerde vücut tarayıcıları kullanılmakta” şeklinde dile getirdi.
İlk oturum soru-cevapların ardından son bulurken, konferans, “Hapishaneler ve ATK”, “Adli Tıp Kurumları: Bir Deneyim Aktarımı”, “Adli Tıp Boyutunda Hasta Mahpusların Yaşam ve Sağlık Hakkında Müdahaleler”, “Adli Tıp Kurumu ve Hasta Mahpuslar”, “Hapishaneler ve İşçi Mahpuslar”, “Türkiye’de İşçi Mahpus Olmak ve İşyurtları Kurumu” ve “Hapishanede İşçi Olmak: Uluslararası Örnekler” konularıyla devam edecek.