Sömürü sisteminin mağdurları: Çocuk işçiler

09:06

Nazan Türtük / JINHA

ERZIROM - Türkiye'nin hala çözülememiş en önemli sorunlarının başında gelen çocuk işçiliği, Türkiye'yi çocukların sokaklarda bütün gün birkaç lira için çalıştığı bir ülke durumuna getirdi. Erzurum'da, her sokak başında karşılaşılan çocuk işçiler, "Neden çalışıyorsun" sorusu sorulduğunda, "Babam çalışmam gerektiğini söylüyor" cevabını veriyor.

Çocuk işçiliği sorunu küreselleşen dünyada tüm toplumların, özellikle de geri bırakılmış toplumların öncelikli sosyal sorunlardan birini oluşturuyor. Dünyada oldukça yaygınlık kazanan çocuk işçiliği sorunu, çocukların özgür bir yaşam alanı içerisinde fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal bakımdan sağlıklı bir yaşam sürmelerinin önünde büyük bir engel yaratıyor. Türkiye'de de oldukça yaygın olan çocuk işçiler mendil satma, ayakkabı boyacılığı, part time işçilik, tartıcılık gibi işlerde çalışarak para kazanma sorumluluğunu omuzlarına alıyor. Sokaklar, caddeler dışında inşaatlarda çalışan, tarlalarda mevsimlik işçisi olan, atölyelerde, fabrikalarda sömürülen çocuk işçilerin yaşlarının ve fiziksel kapasitelerinin kaldıramayacağı ve tehlikeli sektörlerde çalıştırılmasının sonucu olarak da çocuk işçi ölümleri devam ediyor.
2014 yılında 39 çocuk işçi yaşamını yitirdi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) Türkiye İstatistik Kurumu verilerine dayanarak hazırladığı bir raporda 1999 yılında 4 milyon 447 bin olan çocuk işçi sayısının 2006 yılında 6 milyon 540 bine, 2012 yılı için ise 7 milyon 503 bine yükseldiğine dikkat çekildi. Raporda, 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısının 8 milyon 397 bine ulaştığına yer veriliyor. Öte yandan 2014 yılında yaşanan iş kazalarında 39 çocuk işçinin yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren çocuk işçilerin 23'ü tarım sektöründe yaşamını yitirirken, geleneksel ailenin değerler sistemi içinde çocuk, anne baba için ekonomik bir güç olarak da görülüyor.
Genel durumun bir yansıması olan Erzurum'da da önemli oranda çocuk işçiliği görülüyor. Erzurum'da genel olarak aile içi ekonomik sorunların mağduru olan ya da aile zoruyla çalıştırılan çocuklar, bir taraftan eğitimlerini sürdürmenin mücadelesini verirken, diğer taraftan da eve götürecekleri ekmek parasının mücadelesini veriyor.

'Babam çalışmamı istiyor'

Erzurum'da mendil satan çocuklardan A.Ç. henüz 9 yaşında. Ailesine destek olması gerektiği ve okul harçlığını çıkartmak için boş zamanını Erzurum'un ağır kış şartlarına rağmen mendil satarak geçiriyor. A., "Babam çalışmıyor, benim çalışmam gerektiğini söylüyor. Ben de okul harçlığım için mendil satıyorum" diyor. Uzun zamandır Erzurum'da yaşadıklarını belirten A., çocuk işçiliğin ve yaptığı işin tam olarak bilincinde olmasa da ailesinin onu bu işe zorladığının farkında.

5 yaşında bir çocuk işçi

5 yaşındaki F.Ç. de Erzurum sokaklarında mendil satan çocuklardan biri. Konuşmayı dahi tam olarak bilmeyen F., küçücük omuzlarına koca bir yaşamın yükünü almış durumda. "Babam hurdacı, babam bana dedi ki 'sen çalışacaksın'" diyen F.Ç., ailesine destek olmak için sokaklarda mendil satıyor ancak destek olmanın ne demek olduğunu bile bilecek yaşta değil henüz.

(gk/gc/mg)