Beritan Canözer/JINHA

AMED - Şehirlerin gürültü ve betonuna alışamayan Fatma Dögen'in tüm yaşamı bahçesi. Silvan'ın Tekel Mahallesi'ndeki evinin yanında yaptığı bahçede baharın gelmesiyle çalışmaya başlayan Fatma ektiği sebze ve meyveleri pazarda satarak geçimini sağlıyor ve yaptığı işi sevmenin övüncü ile "Onları benim çocuğum gibi" diyor.

Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Tekel Mahallesi'nde baharın gelmesiyle hummalı bir çalışma başlıyor. Toprakla iç içi olan kadınlar, yaptıkları derme çatma bahçeleri önce temizliyor, sonra ekime başlıyor ve ardından çapalama yapıyor. Sevdikleri bir uğraşın rahatlığı ise sabahın ilk güneşi ile bahçelere giden kadınlar ektikleri ürünleri büyük bir özenle büyütüyor. Çoğunluğu köyden zorunlu göçle Silvan'a gelen kadınlar, toprakla bağlarını yeniden böyle kurduklarını belirtiyor. Aynı zamanda ürettiklerini satarak geçimini sağlayan kadınlar ürettiklerini alıcıya ulaştırabilecekleri bir pazar istiyor.

'Bahçem benim çocuğum gibi'

"Bahçem benim çocuğum gibi" diyen Fatma Döngel'de (50) toprakla uğraşmaktan kaynaklı duyduğu mutluluğu anlatıyor. Fatma, "Evde oturunca sıkılıyorum, sabrım gelmiyor. Sabah erken uyanıp bahçeyi gelmek beni mutlu ediyor. Eskiden her yerim ağrırdı. Bahçe işleri ile uğraşmaya başlayınca hiçbir şeyim kalmadı" dedi. Eski köy günlerini özlediğini anlatan ve Silvan'ın git gite betonlaştığından dert yanan Fatma, "Köyde yaşadığımız zaman hastalık nedir bilmezdik. Her gün bağ ve bahçe işlerindeydik, doğanın içindeydik. Yediğimiz, içtiğimiz her şey sağlıklıydı ve hiç korkmayan yiyorduk. Şimdi içtiğimiz suyun bile sağlıklı olduğundan şüphe ediyoruz. Çevremizde doğru dürüst bir yeşil alan kalmamış. Kafamızı nereye çevirsek inşaat, betondan yapılmış parklar var. Çocuklarımız biraz yeşil alan görsünler, çimene bassınlar diye havalar güzelleştiği gibi kalkıp her hafta sonu pikniğe gidiyoruz" diye belirtti.

'Pazar istiyoruz'

Baharla birlikte hem huzur bulduğu hem de kazanç sağladığı bahçeden eve gelmek istemeyen Fatma'nın tek şikayeti ürünlerini alıcıya ulaştıracak pazar imkanının olmaması. Kadınlar için bir pazar kurulmasını istediklerini belirten Fatma, "Bin bir emekle ve zevkle ürettiğimiz ürünlerin hepsi doğal. Şehirlerde böylesini bulamazlar, bunlar kadın emeğinin özeni ile yetiştiriliyor. Ancak satabileceğimiz alan çok sınırlı. Kadınlar için bir pazar olsa hem alıcılar hem de biz memnun oluruz" diye konuştu.

(fk)