Koçerler'in Sîpan Dağı'na yolculuğu başladı

09:12

JINHA

BEDLÎS - Baharın gelişiyle birlikte Mardin, Batman ve Siirt'ten yola çıkan koçerler serinliğin cazibesine kapılarak Serhat yollarından Sîpan Dağı'na doğru 40 gündür yol alıyor. Yüzlerce kilometre yürüyerek Bitlis deresinde konaklayan koçerler, uzun ve zorlu yolculuklarına devam ediyor.

Baharın gelişi ve havaların ısınmasıyla birlikte yaylaları ve yazın serinliğiyle birlikte bilinen Serhat'a doğru yolculuk da başladı. Sıcak havada bakamadıkları koyunlarını Mardin, Batman, Siirt kentlerinden yola çıkaran koçerler, 40 gündür yolda. Bitlis'in Buzlupınar mevkiinde Bitlis deresinde konaklayan koçerlerin yolculukları 15-20 gün daha sürecek. Yaklaşık 2 ay boyunca yollarda olan koçerler, bir dere ya da ırmak yakınlarında, otların bulunduğu yerlerde gece konaklayarak sabah erkenden yola çıkıyor. Çadırlarını yanlarında taşıyan koçerler, su ihtiyaçlarını yakınlardaki çeşme ve pınarlardan sağlıyor. Sularını bidonlara dolduran koçerler yüklerini eşeklere bağlayarak yoluna devam ediyor.

Yaşam yolculuk ve yayla demek

Sürekli hareket halinde olan koçerlerin yaşamı yolculuklar ve yaylalarda geçiyor. Doğaya uyumlu şekilde yaşayan koçerlerin tek iletişim araçları varsa bir cep telefonu. Koçerler fanus ve gaz lambaları kullanarak ışık ihtiyaçlarını karşılıyor. Yaylalarda bulunan doğal su kaynaklarıyla temizlik ihtiyacını gideren koçerler, ekolojik bir yaşam sürdürüyor. Doğayla iç içe geçen yolculuğun zorlu kısımları da var ve bunun büyük yükünü ise kadınlar taşıyor. Kadınlar konakladıkları yerlerde hem hayvanları sağıyor, peynir yapıyor, bakımını yapıyor, hem yemek yapıyor, hem su taşıyor hem de çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Banyo yapma imkanları ise çok sınırlı. Çocuklar ise okullarını bırakıp aileleriyle yola çıkıyor.

Zorlu ve zahmetli bir yolculuk süreci

2 ay önce yola çıkan ve Bitlis'te konaklayan koçer kadınlardan Fatma Tani, koçerliğin zor olduğunu söyledi. Fatma, "Koçerlik oldukça zor bir iş sabah 05.00'te kalkıyoruz. Hayvanların bulunduğu yere gelerek koyunlarımızı sağıyoruz, öğleden sonra ikinci bir kez daha koyunları sağıyoruz ve temizlik ve işleri yapmaya başlıyoruz. Bazen göçerlik hayatı bizi zorluyor özelikle hayvanlar bozkıra gelmedikleri zaman zorlanıyoruz. Yolculuklarımızda hayvanlar dağlara tırmanıyor biz de tırmanmak zorunda kalıyoruz. Hayvanları birarada tutmaya ve peşlerinden gitmeye zorlanıyoruz" dedi

Yolculuk süreçlerinin zor geçtiğini kaydeden Fatma, "Bizim yerimize ulaşmamıza daha 15 gün var. Bu yolculuk süreci bizim açımızdan zorlu ve zahmetli bir süreç, sonbahar gelince dönüşümüzde aynı zorlukları tekrar yaşamaya başlıyoruz. Koçer kadınların işleri daha zor kadınlar hem berivanlık yapıyor hem de çocuklarına bakmak zorundalar" diyerek yolculuklarını anlattı.

'Biz yaylada erkekler şehirde'

Koçerliğin zorlu bir yaşam biçimi olduğunu söyleyen diğer bir koçer kadını Nafiya Özdemir ise erkeklerin yolculuk boyunca kadınlara göre daha rahat olduğunu söyledi. koçer kadınlara haksızlık ettiğine dikkat çekti. Nafiya, "Asfalt yollarda yolculuk yaptığımızda çok zorlanıyoruz. Kazalar yapıyoruz yollar bizim için tehlikeli. Günümüzün büyük bir çoğunluğunu hayvanlar ile ilgilenerek geçiriyoruz. Yolculuk boyunca peynir yapıyoruz. Hayvanları sağıyoruz. Aynı zamanda günlük işlerimizi yürütüyoruz. Koçerlik yılın on iki ayı boyunca sürüyor. Özelikle erkekler işin bölüşümü konusunda bize haksızlık yapıyorlar. Biz doğanın zorlu koşullarında mücadele ederek çalışırken onlar gidip şehirlerde geziyor" dedi.

'Gece gündüz dağlardayız'

Nusaybin'den yola çıkıp Sîphan dağına ulaşmaya çalışan koçer kadınlardan Metheme Kaplan, erkeklerin kadınlara göre daha rahat koşullarda olduğunu söyleyerek, "Nusaybin'den gelip Tatvan'a oradan da Süphan dağına doğru gidiyoruz. Sonbahar gelince yeniden Nusaybin'e döneceğiz. Biz berivanlık yapıyoruz, bulaşıkları yıkıyor, yemek yapıyoruz. Sacta ekmek yapıyoruz. İşimiz güzel. Sürekli bir göç halindeyiz. 40 gündür yollardayız, bu yolculuğun bitmesine daha 15 gün var. Yaklaşık bin tane koyunumuz var. Koçerliğin zorlukları fazla bazen çok sıcak oluyor bazen yağmur yağıyor" diye belirtti.

Koçer olduklarından kaynaklı çocuklarını okula gönderemediklerini dile getiren Metheme "Çocuklarımız genelde okula gitmiyor bizimle birlikte yolculuğa çıkmak zorundalar. Yaşamımız güzel, gece gündüz dağlardayız, dağ dışında bir şey görmüyoruz" dedi.

(ekip/nd/gc)