23 yıllık sürgün ve ipe dizilen cevizlerle yaşam...

09:09

Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Siirt'ten 23 yıl önce devlet baskısı nedeniyle göç eden Hakime Banav, topraklarının özlemi içinde yaşıyor. Kuru cevizleri nakış işler gibi ipe dizen Hakime "Kadınların emekleri sıradanlaşmış bir kültür haline gelmiş. Oysa kadınlar olmasa evrenin hiçbir anlamı yoktur. Kadınların yaptığı işleri hiçbir erkek yapamaz" diyor.

Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi'nin neredeyse tamamı zorunlu göç mağduru bir semt. Mahalleye girdiğinizde "Köyümüz yakıldı, zorla göçertildik, koruculuk dayatıldı kabul etmedik, toprağımızdan kaçtık..." şeklinde hikayeler karşılar sizi. İşte bu hikayenin kahramanlarında biride 55 yaşındaki Hakime Banav. 1992 yılında baskı, şiddet ve ardından koruculuk dayatmalarına karşı Siirt'in Erkendi köyünden sürgün edilenlerden olan Hakime, yoksulluk ve yokluk içinde Şakirpaşa'ya gelip yerleşiyor.

Zorla göç ve yaşananlar

Aradan 23 yıl geçmesine rağmen hala köyünü özlediğini söyleyen ve bunu kelimelere döken Hakime, "Köylerimizde hayatımızı çok mutlu, huzurlu bir şekilde sürdürüyorduk. Kendi topraklarımızda, kendi emeklerimizle zengin topraklarımızın bereketlerinden geçimimizi sağlıyorduk. Devletin bizi topraklarımızdan kopararak şehirlerde yaşamaya zorlamasından dolayı çok zor yıllar geçirdik" diyor.

'Baş eğmeden direndik'

Adana'ya geldikten sonrada devlet baskısı ve şiddetinden kurtulamadıklarını anlatan Hakime, ailenin bütün erkeklerinin cezaevinde girdiğini anlatıyor. Mevsimlik tarım işçiliği, temizlik dahil her türlü işi yapan ve "Kimseye muhtaç olmadık" diyen Hakime sözlerin şöyle sürdürüyor: "Şehirlerde her tür yasa dışı işler serbestken iradesine sahip çıkma, haksızlığın karşısında durma yasaktı. Bunun için çocuklarımız burada şiddet, zülüm, baskı görerek ceza evlerine atıldı. Erkeklerimizi ceza evlerine attıkları için biz kadınlarda çocuklarımıza bakmak için çalışmak zorunda kaldık. Tarım işlerinde, geri dönüşüm işlerinde yıllarca çalıştık sağlık sorunları yaşadık. Ama yinede baş eğmedik direndik."

'Kadın emeği görünür olana dek'

Hakemi uzun yıllardır ise yaşamını ipe kurutulmuş cevizleri dizerek kazanıyor. Günde 15 TL karşılığında cevizlerin kabuğun soyup onları ipe dizen Hakime, yaptığı işin zorluklarını ve inceliklerini şöyle tarif ediyor: "Sağlık sorunlarından kaynaklı bağ bahçe çalışamıyorum. Cevizleri bir fabrikadan alıp paket başına ya da kilo başına kırıp ipe diziyoruz. Çok bir geliri yok ama ne yapalım geçim derdinden yapmak zorundayız. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz zaten emeğin karşılığını hangi kadın almış ki. Biz kadınlar her alanda mücadele ediyoruz ama ne yazık ki bu mücadele hiç görülmüyor. Halbuki yaşamın her alanında direnen biz kadınlarız. Kadınların emekleri sıradanlaşmış bir kültür haline gelmiş. Oysa kadınlar olmasa evrenin hiçbir anlamı yoktur. Kadınların yaptığı işleri hiçbir erkek yapamaz. Kadınlar Şengal'de, Kobane'de ve özgürlük dağlarında sistemin tüm kirli politikalarına karşı savaşarak mücadele ederek zafer kazanmıştır bugün. Kadın Sistemin bunca yok sayışına rağmen bulunduğumuz her alanda gerekse özel hayatımızda gerekse siyasi alanda mücadele edeceğiz ta ki bunu o zihniyete kabul ettirene kadar."

(fk)