Domlar ayrımcı gözler istemiyor
09:03
Nişmiye Güler/JINHA
WAN - Yılın belli zamanında yaşadıkları şehirlerden başka şehirlere giderek çadır kuran Domlar (Romanlar) baharın gelişiyle birlikte Malatya'dan Van'a da geldi. Süphan Mahallesi'nde bulunan boş alana çadırlarını kuran Domlar günün erken saatlerinde çalışmak için sokaklara dağılıyor. Geleneklerini devam ettirmeye çalıştıklarını ifade eden Dom kadınlar, geldikleri kentlerde dışlandıklarını dile getirirken, "Biz utanılacak bir şey yapmıyoruz" diyor.
Dağlarda sürdürdükleri yerleşik hayattan göçebe hayata geçen ve geçimlerini genellikle küçük el işleri, demircilik, temizlik işleri, falcılık, sokak müzisyenliği, bohçacılık gibi yollarla sağlayan, Ortadoğu'da yaygın olan etnik gruplardır Domlar. Dünya üzerinde sayıları 3 milyonun üzerinde tahmin edilen Domlar, Kürdistan'da da oldukça yoğun yaşayan bir halk. İlk olarak 1999 yılında İsrail'de yaşayan çingenelerin insan haklarını korumak amacıyla "İsrail Çingeneler Derneği" kurulurken, 2010 yılında Türkiye'de Hatay'ın Antakya ilçesinde "Dom Kabilesi Kültürünü Araştırma Geliştirme Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" (DOMDER) kuruldu. Açılan dernek ve kuruluşların amaçlarından biri de Dom'ların kendi varlıklarını, birlikte yaşadıkları halklara kabul ettirmek.
'Başka bir alternatifimiz yok, mecburuz'
Domlar yılın belli zamanında yaşadıkları şehirlerden başka şehirlere giderek çadır kuruyor. Baharın gelişiyle birlikte Malatya'dan Van merkezde Süphan Mahallesi'ne gelen Dom kadınlar, sabahın erken saatlerinde sokaklarda bohçacılık olarak da bilinen çeyiz eşyaları satarak kazançlarını sağlıyor. Göçebe hayatın hiçbir rahat yönünün olmadığını söyleyen kadınlar, gittikleri yerlerde dışlandıklarını ifade ediyor. Malatya'dan Van'a gelerek bohçacılık yapan kadınlar, geldikleri kentlerde dışlandıklarını söyleyerek, "Biz utanılacak bir iş yapmıyoruz" diyor. Kadınlar, yaşadıkları göçebe hayatın zorluklarına da işaret ederken, "Başka bir alternatifimiz yok. Bu hayatı mecburi yaşıyoruz, sürekli şehir değiştirdiğimiz için çocuklarımız eğitimlerinden geri kalıyor" ifadelerine yer veriyor.
'Devlet bize bir yardımda bulunsaydı bu halde olmazdık'
Bohçalarını alıp köy köy dolaştıklarını söyleyen Dom kadınlardan Sibel Kaya, çalıştıkları günlerde dinlenecek vakitlerinin dahi olmadığını söylüyor. İşten geldikten sonra da çocuklarla ve yemek yapmakla uğraştıklarını dile getiren Sibel, Malatya'da bir gelirleri olmadığı için Van'a geldiklerini kaydederken, "Devlet bize bir yardımda bulunsaydı bu halde olmazdık" diyor. Dom geleneğini devam ettirmeye çalıştıklarını ifade eden Filiz Kaya ise "Yaptığımız işten dolayı çocuklarımız perişan oluyor. Yağmurda, soğuk havalarda dışarıda olduğumuz için çocuklarımız hastalanıyor" vurgusunu yapıyor.
'İktidar bize verdiği hiçbir vaadi yerine getirmiyor'
Yanına iki aylık bebeğini de alıp bohçacılık yapmaya çıkan Sultan Gezer de, hükümetin kendilerine iş imkânı sağlamadığına değinerek, "İktidar bizden seçim vakti oy istemeyi biliyor, ama bize verdiği hiçbir vaadi yerine getirmiyor" sözlerine yer veriyor. Susuzluk, kişisel temizlik gibi ihtiyaçlarını gidermede de çok sorun yaşadıklarını dile getiren Dom kadınlar, artık devletten seslerini duymalarını istiyor. Sığınmacılara sunulan imkânların kendilerine de sunulmasını talep eden kadınlar, yaşadıkları çadır hayatından artık kurtulmak istediklerini dile getiriyor.
(ro/fk)