Kadınlar artık doğduğu kentte doyacak
09:11
Beritan Canözer - Bêrîtan Elyakut / JINHA
AMED - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi 'Doğduğum yerde doyuyorum' şiarıyla bir proje başlatıyor. Devasa binaların arasında 13 dönümlük bir araziyi kadınların ekip biçmesi için hibe eden belediye, kadınların batı kentlerinde yaşadığı ucuz işgücü ve emek sömürüsünü sonlandırmak adına kendi kentlerinde üretim yapmalarını hedefliyor.
Bölgede 1990'lı yıllarda devlet baskısı nedeniyle yerlerinden zorla göç ettirilenlerin mağduriyeti devam ederken, mağduriyeti ikiye katlanan kadınların sıkışıp kaldıkları kentlerdeki yaşam zorlukları sürüyor. Bir yandan kent yaşamına alışmaya çalışırken, bir diğer yandan işsizlik nedeniyle mevsimlik tarım işçiliği yapmak zorunda kalan kadınlar için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kolları sıvadı. "Doğduğum yerde doyuyorum" şiarıyla Kayapınar ilçesine bağlı 75'inci yol mevkiinde 13 dönümlük ekili alan tahsis eden belediye, kadınların özlem duyduğu tarımla kendi ekonomilerini sağlamasını hedefliyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikalar Daire Başkanlığı'ndan Fatma Esmer, "Bu projenin kent merkezinde oluşu, farklı yansımalar yaratacaktır. Kentsel yapılaşmaya karşı ekolojik bir yaşam örgütlüyoruz" ifadesinde bulundu.
'Batıda emek sömürüsü var'
Fatma, mevsimlik işçilerinin gittikleri kentlerde emek sömürüsüne maruz kaldığını kaydederek, "Mevsimlik tarım işçilerinin oluşum tarihi çok eskilere dayanıyor. Özellikle 1990'lı yıllarda köy boşaltılmaları sonucu şehir merkezlerine göç eden halkın, yaşam mücadelesi ikiye katlandı. Son dönemlerde köye dönüşler başlamış olsa da ekili alan için kolaylaştırmanın olmadığından dolayı insanlar tekrar mevsimlik işçilik yapmak zorunda kalıyor. Binlerce insan farklı kentlerde fındık, limon, portakal ve pamuk toplamaya gidiyorlar. Bu gidişler de işletme sahipleri için büyük bir avantaj oluşturmuş durumda. Bu nedenle ucuz işgücü olarak görülüyor ve emek sömürüsüne uğruyorlar. Yaşamlarını devam ettirebilmek için düşük ücretler karşılığında sigortasız ve bir yaşam güvenceleri olmadan oralara giderek çalışıyorlar. Bir de bu yetmezmiş gibi he türlü hakaret ve zorbalığa maruz kalıyorlar" diye konuştu.
'Görüştüğümüz aileler çok mutlu'
Mevsimlik tarım işçilerinin büyük bir kısmını kadınların oluşturduğunu söyleyen Fatma sözlerine şöyle devam etti: "Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 'Doyduğum yerde doymak istiyorum' sloganı ile geliştirdiğimiz bir projemiz var. Bu kapsamda mevsimlik tarım işçileri kendi doğdukları yerde kendi üretimlerini yapacak ve başka illere gidişleri olmayacak. Üretim yapacak olan ailelerimiz ile de görüştük ve projemizi duyduklarında dile getiremeyecek bir mutluluk yaşadılar. Konuştuğumuz bir kadın bize, 'biz ne olursa olsun kendi topraklarımızda çalışmak ve buradan bir yere gitmek istemiyoruz. Küçük çocuğum ve ben çocuğumla oralara gidince çok perişan oluyorum' dedi. Burada çok düzgün bir yaşamları varmış gibi bir de gittikleri kentlerde binlerce sorun yaşayan insanlarımızın artık emek sömürüsüne maruz kalmasını istemiyoruz."
'Diyarbakır'da 1 milyona yakın mevsimlik tarım işçisi var'
Fatma, 4 aile ile birlikte çok yakın bir sürede üretime başlayacaklarını söyleyerek, "Bize çalışmak için başvuru yapan olmadı, biz kendimiz aradık ve ulaştık onlara. Kendi çabalarımızla bu çalışmayı yürüttük. Mahalleleri dolaştık ve mahalle muhtarları ile görüştük. Diyarbakır'da bir milyonu aşkın mevsimlik tarım işçisi var. Belki hepsine ulaşmamız mümkün olmayacak ama zamanla halkımızın doğduğu yerde doyması için farklı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Belki bu çalışmalar öyle hemen olmayacak ama en azından 10 kişiye bile ulaşmamız dahi bizim için büyük önem taşıyor" diye konuştu. Fasulye, bamya, turşuluk biberler, turşuluk salatalık ve çilek ekmeyi düşündüklerini dile getiren Fatma, "Yaz ayları sonlarında bu aileler için sera yapmayı da düşünüyoruz. Bu çalışmaların nasıl olacağına dair ailelerle görüşerek nasıl çalışacağımıza beraber karar verdik" dedi.
(zd/mg)