Henyat Köyü'nü yakan devlet yetinmeyip haritadan da sildi
09:02
Bêrîtan Elyakut/JINHA
AMED - Devlet baskısının en yoğun olduğu 1990'lı dönemlerde içinde insanlarla yakılan Lice'nin Henyat Köyü'ne yıllar sonra geri dönüşler başladı. Tüm zorluklara rağmen dönmekte ısrar eden köylülerin mücadelesi şimdi ise "Köy haritadan silindi, öyle bir köy yok" gerekçesiyle kırılmak isteniyor.
Bölgede 1990'lı yıllarda devlet tarafından binlerce köy yakıldı. Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Henyat (Beğendik) Köyü, bir sabah ansızın hiçbir gerekçe gösterilmeden askerler tarafından yakılan binlerce köyden sadece biri. 1994 yılında Henyat köyü jandarmalar tarafından yakıldığı sırada evde bulunan bir kadın ve çocuğu yaşamını yitirirken, bir kadın ise vücudunun ağır şekilde yanmış şekilde kurtulur. Zorla köylerinden göç ettirilip batı kentlerine gönderilen yurttaşlar köylerine geri dönüş yaptı. Köylerine dönen ve çadırlarda uzun süre yaşayan köy sakinleri yavaş yavaş evlerini inşa etmeye başlarken, elektrik için DEDAŞ'a yaptıkları başvuruya aldıkları cevap ise "Köyünüz haritadan silindiği için size elektrik veremeyiz" oldu.
Köy halkı kıt kanat imkanlarıyla yaşamaya çalıştıkları köylerinde elektriği jeneratör yardımıyla elde ederken su ihtiyacını ise sondajla gideriyor. Köy sakinlerinden Bedia Pervane, "Köyümüz devlet tarafından yakıldıktan sonra metropol kentlere göç etmek zorunda kaldık. Gittiğimiz şehirlere ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Kendi topraklarımıza alışmamızdan kaynaklı farklı şehirlerde yaşamımıza devam edemiyoruz" dedi.
'Evlerimizi yeniden inşa ediyoruz'
Henyat Köyü'nde hayvancılıkla uğraştıklarını dile getiren Bedia, devlet güçlerinin topraklarına saldırmasının ardından evlerini yakması nedeniyle kurdukları çadırlarda yaşamak zorunda bırakıldıklarını söyledi. Bedia, "10 yıldır köyümüze gidip geliyoruz. Sürekli olarak çadırlarda yaşadık ancak bu yıl evlerimizi yeniden inşa etmeye başladık. Devlet yetkililerine elektrik ve su için defalarca başvurduk ama herhangi bir yanıt almadık. Köyümüzün haritadan silindiğini ve bu nedenle elektrik vermeyeceklerini söylüyorlar. Biz toplamda 50 ev olarak köye dönüş yaptık. Bu köyde insanlar yaşıyor nasıl oluyor da haritadan siliyorlar. Bizler ne olursa olsun kendi topraklarımızı tekrardan bırakmayacağız ve onların istedikleri gibi buraları terk etmeyeceğiz" diye konuştu.
'Ne olursa olsun köyümüzü terk etmeyeceğiz'
Köy sakinlerinin köylerine geri döndüklerini ve sayılarının fazla olduğunu belirten Bedia, köyün haritadan silinmesinin tek nedeninin Kürt olmalarından ve toprakların sahipsiz kalınması istendiğinden kaynaklandığının altını çizdi. 1994 yılında "PKK'ye yardım" gerekçesiyle köylerinin yakıldığını hatırlatan Bedia, "Bizlere PKK'ye yardım ediyorsunuz denildi ve köyümüz yakıldı. Bununla yetinmeyen devlet bizleri yurtsuz bırakmak istedi ve köyümüzü haritadan sildi. Köyümüz haritadan silindi ancak tabela asıldı. Bu nasıl çelişkili bir durumdur anlamadık halen. Tek bildiğimiz ne olursa olsun topraklarımızı terk etmeyeceğimizdir" dedi.
'Metropol kentlere alışamadık'
Selma Tekin, köylerinin yakılmasının ardından birçok şeylerini kaybettiklerini ve göç etmek zorunda kaldıklarını dile getirerek, yaşadıkları acıları asla unutmadıklarını ve kendilerine yaşatılanlara inat olarak topraklarından vazgeçmediklerini söyledi. Selma, "Metropol kentlere alışamadık. Bizler burada hayvancılık ve tarla işleriyle uğraşıyorduk ancak gittiğim şehirlerde bunların hiçbirini yapamıyoruz. Kendi topraklarımıza geri döndük ve hayvancılık yapmaya devam ediyoruz. Elektrik ve suyun olmamasından kaynaklı ilkbaharla birlikte köyümüze gelip kışın geri dönüyoruz" ifadelerini kullandı.
'Geçmişi çocuklarımıza anlatacağız'
Kendilerine elektrik verilmemesinin nedenine değinen Selma, köy halkının topraklarına dönmesini engellemek olduğunu ve kendilerine yaşatılanları unutturmak istendiğinden kaynaklandığını belirtti. Selma, "Devlet biz Kürtleri bir arada tutmak istemiyor. Gerillaya yardım ediyoruz bahanesiyle sivilleri dahi katlettiler. Oysa tek amaçları biz Kürtlerin topraklarını yok etmek ve bizleri ait olmadığımız topraklara yollamaktı. Bizler asla yaşatılanları unutmayacağız. Bizlere yaşatılanlarla yüzleşmek adına köyümüzü terk etmeyecek ve geçmişi çocuklarımıza anlatacağız. Biz gitsek bile onlar topraklarına sahip çıkmalılar" diye belirtti.
'Köyümüz haritadan silinmedi'
Köyüne geri dönen ve ev inşasına yardım eden Bahriye Tekin, "Bizlere ait olan hiçbir şeyi devlete vermeyeceğiz. Devlet yıllar önce bizleri topraklarımızdan göç ettirerek vazgeçeceğimizi düşündü ancak biz vazgeçmedik. Bugün elektrik ve su vermeyerek cayacağımızı düşünüyor ama bizler kendi imkanlarımızla burada yaşamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. DEDAŞ'ın başvurularına "Haritada köyünüz silinmiş" söyleminin yalan olduğunun altını çizen Bahriye, köylerinin hala haritadan silinmediğini kendilerini oyaladıklarını vurguladı. Şehir yaşamına alışamadıklarını anlata Bahriye şöyle devam etti: "Köyümüz yakıldıktan sonra Adana'ya göç ettik çok zorlandık. Köyüme olan hasretim hiç bitmedi ve bu nedenle eşimle birlikte köye geldik. Su, elektrik yok belki ama kısıtlı imkanlarla da olsa evimizi yeniden inşa ediyoruz" diye konuştu.
(zd)