Bitlis'te yılların sürgün hasretini bitirmek için dönüşler başladı

09:11

JINHA

BEDLİS - Bitlis'te boşaltılarak yakılan köylerinden zorla çıkmak zorunda kalan yurttaşlar yaz aylarının gelmesiyle birlikte geri dönüş telaşına girdi. Zorunlu sürgünden geri dönenler tarla ve bahçelerini ekerek eski günlerin bereketini yeniden canlandırıyor.

Bitlis'te 1990'lı yıllarda devletin 'güvenlik' gerekçesiyle zorla boşaltıp yaktığı köylerden zorla sürgün yollarına düşen binlerce kişi yaz aylarıyla birlikte köylerine geri dönüyor. Yaz başında köylerine gelip bahçe ve tarla eken yurttaşlarla birlikte adete köylere bereket ve canlılık geliyor. Bu köylerden biride kent merkezine bağlı Çayırbaşı köyü. 1993 yılında asker tarafından yakılarak boşaltılan köyden, eşyalarının dahi alınmasına izin verilmeyen yurttaşlar sürgün yollarına düşmüş.

Köylerini unutmadılar

Köylerini hiçbir zaman unutmayan ve hep geri dönüş özlemi yaşayan özellikle kadınlar her ilkbaharla birlikte köye gelerek, toprakla uğraşmaya başlıyor. Bütün yaz tarımla uğraşan köylüler çocukluklarının geçtiği topraklara dönmenin verdiği mutluluk ile kışa kadar köyde kalıyor. Toplamda 10 hanenin bulunduğu köy halkının hepsi yaşlılardan oluşuyor. Önceleri tütün ekiminin çoğunlukta olduğu köye şimdi sadece sebze ekiliyor.

'Uzun süre dönemedik'

64 yaşında olan Şemsnur Oğuz İstanbul'da yaşıyor. İlkbaharla birlikte büyük bir heycanla yollar düşen Şemsnur nine boşaltılmadan önce köylerindeki anılarını anlatıyor. Şemsnur, "Mutlu bir ailemiz vardı. Evimizi taşıyıp İstanbul'a gittik. 7 kız, 5 erkek toplam 12 çocuğum var. İstanbul' a gittikten sonra uzun bir süre köye dönemedik. Köye geldiğimizde çocuklarımın hepsi İstanbul'da kaldı" dedi. Şemsenur nine yazın 6 ay köyünde geri kalan zamanlarında ise İstanbul'da çocuklarının yanında yaşıyor.

'Köyümden başka bir yerde mutlu olamıyorum'

"Köyümde çok mutluyum. Ben burada büyüdüm. Köyümden başka bir yerde mutlu olamıyorum" diyen Şemsnur "Sağlığım için buraya geliyorum. İstanbul'da temiz hava alamadığım için hastalıklarım artıyor. Köyümün havası bana iyi geliyor. Çocuklarımı özlüyorum ama burası bana huzur veriyor. Domates, salatalık, taze fasulye gibi çeşit çeşit sebze ve meyve ekiyorum. Eskiden tütün ekerdik. Artık yaşlandığım için ekemiyorum. Sağlığımız ve günlük ihtiyaçlar için sadece sebze ekiyorum. Kalan kısmını da çocuklarıma götürüyorum" dedi.

(ro/ng/fk)