Newroz Dijwar/JINHA

HEWLER - Federal Kürdistan Bölgesi'nin Hewler iline Bağlı Ravanduz ilçesinde yaşayan anne-kız ana tanrıçaların mirası olan kadın hekimliğini 22 yıldır sürdürüyor. Anne-kız doğal tıp yöntemiyle dünyanın birçok ülkesinden gelen hastaları iyileştiriyor.

Hewler kentinin Ravanduz ilçesine bağlı Ako köyünde yaşayan anne-kız ana tanrıça kültüründen miras kalan kadın hekimliğini 22 yıldır sürdürüyor. Bel fıtığı, vücut yanıkları ve mide ağrıları başta olmak üzere birçok hastalığı doğal tıp yöntemiyle tedavi eden anne Xatûn Ahmed ve kızı Peyman Xidir, ana tanrıça kültürü olan kadın hekimliğinin devam etmesini istiyor. Şuana kadar birçok kişiye bu sanatı öğrettiğini kaydeden anne Xatûn Ahmed, "Bu dünya da tek bir istediğim var o da bu sanatın kaybolmamasıdır" dedi.

'Bana günah işlediğimi söylüyorlardı'

Doğal tıp sanatını İranlı bir kadın doktordan öğrendiğini söyleyen Xatûn, erkek egemen sistemden kaynaklı mesleğini istediği gibi icra edemediğini kaydetti. Xatûn, "22 yıldır bu işi yapıyorum. Eskiden İran'da kalıyordum. Birçok imam, hoca yaptığım işin günah olduğunu, ayıp olduğunu söylüyorlardı. Ama ben onları dinlemedim. Bazıları deli olduğumu düşünüyorlardı. Ama ben bu tür söylentilere kulak asmadım. Çünkü bu işi severek yapıyordum. Ana tanrıçalardan biz kadınlara miras kalan bu sanatın devam ettirilmesi gerektiğini düşündüm. Onun için kızıma daha çocukken hangi otun hangi hastalığa iyi geleceğini öğrettim" diye konuştu.

'Bu işi gönüllü olarak yapıyorum'

80 İranlı doktorun görüşlerinin toparlandığı doğal tıp kitabını kendisine kaynak aldığını ifade eden Xatûn, "Bu kitabı 80'lerde aldım. O zaman bayağı yüklü bir para da vermiştim. Birçok kişi bana 'deli misin' dediler. Maalesef o kitapların çoğunu kaybettim" diyerek ilaç yapımını bu kitaptan öğrendiğini kaydetti. Xatûn konuşmasına şöyle devam etti: "Doğal tıp kitabını sürekli okuyordum. Vücut yanıkları, mide ağrıları kırık çıkık tedavilerini, fizik tedavi yöntemlerini bu kitaptan öğrendim. Her yerden insanlar geliyordu. Gelenlerin çoğu memnun dönüyordu. Bu işi gönüllü olarak yapmaya başladım. Her şey para değil. Ama gelen hastaların çoğu hediye getiriyordu. Hiçbir insana bu kadar para vereceksin demedim. Tek istediğim o insanların iyileşmesiydi."

Tedavide kullanılan otların çoğu Kandil'den getiriliyor

Yaptıkları ilaçların içerisinde hiçbir şekilde kimyasal madde ilave etmediklerini söyleyen Xatûn, ilaçların hepsinin yüzde yüz doğal olduğunu söyledi. "Otların çoğunu Kandil'den getiriyorum. Oradaki otlar çok daha faydalı. Topladığım otları getirip kurutuyorum, toz haline getiriyorum. Hastalığa göre de otları birbirine karıştırıp ilaç yapıyorum. Ama ben yaşlandım. Eskisi gibi yapamıyorum, çok çabuk yoruluyorum" diyen Xatûn, işini kızına devrettiğini dile getirdi. Xatûn, kızının yanı sıra bir gerilla kadına da doğal tıp eğitimi verdiğini, o gerillanın da şu anda dağlarda otlardan ilaç yaptığını sözlerine ekledi.

'Dünyanın birçok ülkesinden insanlar geliyor'

Daha 7 yaşındayken annesinin ona doğal tıp hekimliğini öğrettiğini kaydeden Peyman Xidir da, 18 yıldır annesiyle birlikte bu işi yapıyor. Annesinden bu mirası devraldığını söyleyen Peyman, dünyanın birçok yerinden insanların tedavi olmak için yanlarına geldiğini söyledi. Peyman konuşmasına şöyle devam etti: "Başta Güney Kürdistan olmak üzere Britanya, Almanya, İsveç, Türkiye, İran ve dünyanın birçok ülkesinden insanlar gelip tedavi oluyor. Güney Kürdistan'da özellikle Süleymaniye, Duhok ve Zaxo şehirlerinden büyük bir ilgi var. Hiç tanımadığımız bilmediğimiz yerlerden insanlar geliyor" diye konuştu.

'Çocukları olmayan kadınların çocukları oldu'

İnsanların onlara güvendiklerini dile getiren Peyman, ameliyat yoluyla bazı hastalıkların iyileştirilemeyeceğini belirtti. "Çocukları olmayan kadınlar için ilaç yaptım. Şu anda birçok tanıdığım kadının çocuğu oldu. Kadınların çoğu beni sürekli telefonla arar, teşekkürlerini sunarlar. İnsanlar bize güveniyor. Çünkü bazı hastalıklar vardır ameliyat yoluyla olmuyor, o rahatsızlığı ancak fiziksel tedavi yöntemleriyle iyileştirebiliyorsun" diyen Peyman, hastalar arasına ayrım koymadığını herkese eşit düzeyde yaklaştığını aktardı.

(mg)