Tekstil atölyesi ile yeniden başlayan yaşamlar

09:02

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Sümerpark'ta başlayan tekstil atölyesinde çalışan kadınlar, hem kendilerine biçilen kalıpları kırıyor hemde misafir oldukları diğer yaşamlar için güç oluyor. Kursa katılan 42 yaşındaki Sebahat Kavak, öz güvenini kazandıkça yaşamında güzel bir değişime gittiğini belirterek, her tanıştığı ve dokunduğu kadınla sağlam adımlarla hayata yeniden başladıklarını belirtti.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet yürüten Sümerpark Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, kadınlara istihdam alanları yaratmanın yanında sosyal yaşama katılımlarını sağlamak amacıyla İŞ-KUR desteği ile tekstil atölyeleri açtı. Dört duvar arasına sıkıştırılmış Diyarbakırlı kadınlar, bu kurslar ile toplumun kendilerine biçtiği kalıpları kırarak, hayatlarına yön vermeye başladı. Sabah ve öğlen kursa gelen 50 kursiyer, atölyede ekonomik alt yapılarını güçlendirmenin yanında bilgisayar kursu, sosyal destek ve spor aktivitelerine de katılıyor. Tekstil atölyesinde çalışmalara başlayan 6 çocuk annesi Sebahat Kavak (42), bütün vaktini çocuklarına ve eve ayırdığına değinerek, "Bir arayış içerisine girdim kendim nerede nasıl gösterebilirim, eğitebilirim, çocuklarım büyüdükten sonra onlara nasıl destek olabilirim diye düşündüm. Ruhsal olarak da bedensel olarak rahatsızlıklar yaşamaya başladım ve çözümü biraz dışarıya çıkmakta buldum. Aktiftim ama bu aktiviteler hep çocuklarla ilgiliydi. Öncesi ve sonrası bu şekilde gelişti. Benimde artık bir şeyler yapmam gerekiyor, kendime zaman ayırmam gerekiyor diye düşünerek, böyle bir adım attım" dedi.

'Tüketici olmaktan çok üretici olamaya karar verdim'

Sümerpark tekstil atölyesine gelerek kayıt yaptığını ifade eden Sebahat, toplumun kadına biçtiği misyondan kaynaklı kalıplaşmış düşüncelerinden sıyrılmayı ilk olarak önüne hedef olarak koyduğunu kaydetti. "Kursa ilk kayıt yaptırdığımda yapamam diye düşünüyordum" diyen Sebahat, kadınlarla bir araya gelip, paylaşımlarda bulunduktan sonra "bende yapabilirim" dediğini aktardı. Bu şekilde çocuklarına da vakit ayırabildiğini söyleyen Sebahat, buraya geldikten sonra öz güveninin geliştiğini kaydetti. Tüketici olmaktan çok üretici olamaya karar verdiğini aktaran Sebabat, şöyle devam etti: "Bunu istediğim şeyleri yapmakta buldum ve dikiş dikmeyi öğrendim. Burada sosyal olduk. Kadın girişimciliği diye bir kurs açıldı ona da başvurdum neden yapamayayım niye olmasın dedim. Şimdi buraya da geliyorum çocuklarıma da vakit ayırabiliyorum. Sosyal hayatıma da devam ediyorum. Kadın isterse her şeye vakit ayırabileceğini öğrendim."

'Sağlam adımlarla hayata yeniden başladık'

Kurs arkadaşları sayesinde çok şey öğrendiğini ve bambaşka hayatlara misafir olduğunu ifade eden Sebahat, her tanıştığı ve dokunduğu kadınla sağlam adımlarla hayata yeniden başladıklarını belirtti. "Buraya gelmek bende bir dönüşüme yol açtı" diyen Sebahat, daha önce Sümerpark'ta bulunan kurslara gittiğini ancak uzun süreli kalamadığını ifade etti. Sebahat, "Buradaki ortamda, öğretmenlerle birlikte özgüvenim arttı. Çocuklarımı da buradaki kurslara getiriyorum. Onların da öz güvenleri arttı. Bende çocuklarıma karşı daha verimli oldum. Çünkü o kalıplaşmış kafadan çıktım. Çocuklarımın da benimde bir hayatım var. Benim kafam boşalmadığı sürece çocuklarıma da bir şey veremeyeceğimi biliyordum. Kadın girişimcililik kursu ardından bir yer açmayı düşünüyorum" diye belirtti.

'Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum'

3 çocuk annesi Ayşe Seykan (28) ise, çocuklarını oyun salonuna getirdiği anda tekstil kursunun açıldığını ve başvurduğunu söyledi. Kursa çekingen yaklaştığını ve arkadaşlık yapmaktan korktuğunu dile getiren Ayşe, "İlk zamanlar çok zorlandım ancak buradaki ortam çok farklı. Herkes birbirine yardımcı olmaya, anlamaya çalışıyor. Artık haftanın 5 günü geliyorum ve geldiğim için çok mutluyum" dedi. Ayşe, kursa başlamasıyla birlikte kendinde ve yaşamında bir değişime gitmek istediğini fark ettiğini kaydederek, "Dikiş işini biraz biliyordum ve kendimi geliştirmek istedim. Burada öğrenirken aynı anda evde üretim yaparak kazandığım parayla az da olsa ihtiyaçlarımı karşılıyorum. 4-5 aydır eğitim alıyorum. Buradaki kurstan sonra kendimi geliştirerek bir yer açmak istiyorum. Kendi paramı kazanarak ayaklarımın üstünde durmak istiyorum. Eşime bağlı yaşamak istemiyorum" ifadelerini kullandı.

'Hedefimiz kadınların sosyal hayata katılımını sağlamak'

6 yıldır tekstil eğitmenliği yapan Havva Kaval, kursların asıl amacının kadınları ekonomik yaşama dahil etmek kadar sosyal hayata katılımlarını da sağlamak olduğunu söyledi. Kursların açıldığı haberinin daha çok başvuran kadınların çevresine iletmesiyle yayıldığının altını çizen Havva, şöyle devam etti: "Bizler buraya gelen kadınlara bilgilendirme yapıyoruz ancak yakın süreçte evlerde mahalle çalışmaları yaparak kadınları bilgilendirerek kurslarımıza katılmaya çağıracağız. Kadınlar burada kurslarını tamamladıktan sonra birçoğu kendi başına parasını kazanmaya başladı. Bir kursiyerimiz burada kursunu bitirdikten bir gün sonra kendi iş yerini açtı."

'Kadınlar kendi ekonomilerini sağlamaktan mutlu'

Kursa gelen kadınların birçoğunun kurs bitiminin ardından fabrikalarda ustabaşı olarak çalıştığını ya da kendine özgü bir yer açtığını ifade eden Havva,kendi ekonomilerini sağlamanın kursiyerlerde müthiş bir mutluluğa ve öz güvene yol açtığını vurguladı. Sadece tekniki konularda eğitimler vermediklerini söyleyen Havva, sosyal aktiviteler yaptıklarını, kadınların ortama ayak uydurabilmeleri noktasında etütler yaptıklarını dile getirdi. Havva, "Eylül'ün ortalarına doğru kursumuz bitmiş olacak. Şimdi dikiş dikmeye de başlandı. Bugüne kadar hiç bilgisayarla uğraşmamış arkadaşlarımız var. Onlara bilgisayar kursumuzda eğitim veriyoruz. Birlikte vakit geçirmek için piknik yapıyor, tiyatro ve sinema izleme etkinlikleri düzenliyoruz. Ayrıca fabrikaları gezdirerek ileride çalışmak isteyenleri bilgilendiriyoruz" dedi.

(pu)