Wensa'nın hikayesi bir söz ile başladı...
09:09
Şevin Şervan/JINHA
DERÎK - Rojava'da Yekitiya Star çalışmalarında yer alan Wensa Savuş, devrim mücadelesinde yakınlarını yitiren kadınlar için oluşturulan kurumda da yer alarak, tüm kadınlara ulaşıyor. Eşi PKK'ye katıldıktan sonra toplumdaki yerleşik algılar nedeniyle zorlu bir kadın mücadelesi veren Wensa, "Kadınlar zorlukları engel olarak görmemeli" dedi.
Rojava'nın Derîk kentinde yakınlarını kaybeden ailelerin bir arada olduğu "Şehit Aileleri Kurumunda" ve Yekitiya Star çalışmalarında yer alan Wensa Savuş, eşinin PKK'ye katılmasının ardından yaşadığı zorlukları aşarak, kendi yaşamını kuran kadınlardan biri. 1987 yılında eşi Direj Ali'nin PKK'ye katılmasıyla Kürt özgürlük mücadelesini tanıyan Wensa, hem 3 çocuğunu büyütüyor hem de çalışmalardaki yerini alıyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kadın sorununa ilişkin çözümlemelerini okuduktan sonra ise Wensa için yeni bir yaşam başlıyor.
'Devrimden önce yaşamımız erkeğe bağlıydı'
Rojava devriminden önce kadınların yaşamının erkeğe bağlı olduğunu, erkeğin izni olmadan komşuya dahi gidilemediğini belirten Wensa, "Nasıl yaşanır, kadın iradesini nasıl kullanır, kendi başına bir evi nasıl çekip çevirir o gücü kendinde göremezdi, yaşamımız erkeğe bağlıydı" dedi. Eşinin PKK'ye katılmasının ardından daha zorlu bir hayatın kendisini beklediğini ifade eden Wensa, "Hayatı tanımıyordum, kadın olarak tek başına ayakta durmasını bilmiyordum. Tek bildiğim eşimin yönlendirdiği bir yaşamdı. 20 yaşındaydım üç çocukla kaldım. Yaşamı tanımıyordum çocuklarıma nasıl bakacağımı düşünmekten başka yaptığım bir şey yoktu" diye anlattı.
'Sizin yaşamlarınız erkeğe bağlı değil'
"Onsuz bir yaşam olmayacağını düşünüyordum" diyen Wensa 2 yıl sonra Lübnan'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yanına gittiğini, yaşamını, yaşadığı zorlukları anlattığını belirten Wensa, "Reber Apo'dan, Dırej Ali'yi eve göndermesini istedim. Reber Apo,'Sizin yaşamlarınız erkeğe bağlı değil, sabır ve iradenle yaşadığın yaşamı kendin sürdürdüğünü göreceksin' dedi." diye anlattı. Bu sözlerin ardından çocuklarının yanına dönen ve zaman içerisinde yaşamın içine girdikçe, tanıdıkça kendi yaşamını sürdürdüğünü görmeye başlayan Wensa, yeni bir yaşam kurmaya başladı. Toplumda kadının eşinden ayrı yaşamasının ayıplandığını vurgulayan Wensa, "Kadın kendi yaşamını tek başına sürdürmeye başladı mı ona her şey normal gelmeye başlıyor. Buda kadının güçlü iradesinden kaynağını alıyor" diye vurguladı.
'Şehit eşlerine her türlü olanak sağlanıyor'
Wensa, 1995-2004 arasında yaşanan sıkıntıların şuan Rojava'da yaşanmadığını belirterek, "Rojava devrimi o zamanla karşılaştırdığımızda çok zorlu bir devrimdi. Her gün savaş ve şehit haberleri alıyoruz. Eşleri şehit düşenler oluyor. Şehit eşlerine düşen, eşlerinin yarım bıraktıkları mücadeleyi kaldığı yerden tamamlamak. Şehit ailelerine her türlü olanakları sunuluyor. Komün, kooparatif, ekonomi, toplumsal çalışmalarda yerlerini alıyorlar" dedi.
'Kadınlar zorlukları engel görmemeli '
"Rojava devriminin kadınların devrimi olduğunu bu nedenle sahiplenmeleri gerektiğini vurgulayan Wensa, "Zorlukları önlerine engel olarak görmemeli, üstesinde gelmeyi öğrenmeliler. Rojava'da eşlerini kaybedenler, eşleri tarafından bırakılan çocuklarıyla yalnız kalan kadınlar var onlara da destek veriyoruz. Kadınlar olarak hepimiz birbirimize bağlıyız" dedi.
Kadıların kendi savaşlarını yürütmeleri gerektiğini belirten Wensa, "Kadınsız bir yaşam olmaz. Reber Apo'nun da dediği gibi, kadın özgür olmadan, toplum özgür olmaz. Kadınlar öz savunma eğitimleri görerek kendi güçlerini gördüler. Kadınlar hiç kimsenin ezilmesini istemez demokratik toplumdan yanadır. Bu devrimde sadece Kürt kadını yerini almadı. Ezidi, Arap, Süryani, Keldani, Asuri kadınlar da mücadelede yer alıyor. Rojava devrimiyle kadın cinsi tanındı ve devrimde yerlerini alan kadınlar, kadınların öncüleridir. Şahadete giden kadınlar keşke bir canımız daha olsaydı da bu devrim için verseydik diyorlar. Şehitlerimizin döktüğü bir damla kan bile bizim için değerlidir. Bu nedenle dört parça Kürdistan'ı parçalamaya hiç kimsenin gücü yetmez" dedi.
(gc)