Meryem'in 30 yıllık direnişi...

09:01

Şevin Şervan / JINHA

DÊRÎK - Rojava'da DAİŞ çetelerine karşı verilen direnişte oğlunu kaybeden ve aynı gün eşinin ölüm haberini alan Meryem Muhammed, 30 yıldır sürdürdüğü mücadelesini şimdi daha güçlü ve kararlı bir şekilde devam ettiriyor.

DAİŞ çetelerine karşı Rojava'da verilen direnişte oğlunu kaybeden ve aynı gün kalp hastası olan eşini kaybeden Meryem Muhammed, yaşadığı acılara rağmen her zaman güçlü durduğunu belirtti. Eşinin ve oğlunun ölüm haberlerini aynı anda aldığını belirten Meryem, "Aynı anda ailemden iki kişi kaybettim, bir damla gözyaşı dökmedim çünkü onlar onurlu bir yolda şehit düştüler. Eşim kalp hastasıydı. Doktoru ona kendini yormamasını söylemişti. Buna rağmen şehit düştüğü ana kadar 24 saat durmadan nerde ihtiyaç varsa oraya koşardı" diye belirtti.

'Reber Apo ömrünü kadın mücadelesine verdi'

Rojava'da yürütülen çalışmalara aktif katıldığını ifade eden Meryem, 30 yıldır mücadele yürüttüğünü söyledi. Meryem, "Kadın olarak zorluklarla karşılaştık. Kadınlar daha önce baskı altındaydı, özgür değildi. Devrimden önce kadınlar hep evdeydiler. Erkeklerin kadınlara biçtiği rolde buydu. Kadınlar eşlerinden izin almadan kapının önüne dahi çıkamıyorlardı. Kadınlar erkek egemen sistemin zulmü altında yaşıyorlardı. Ancak Önder Apo bunu kabul etmedi ve kadınlar bu zulümden kurtulsun diye ömrünü kadın mücadelesine adadı" ifadelerinde bulundu. Meryem, PKK Lideri Abdullah Öcalan sayesinde kadınların artık daha özgür olduğunu belirtti.

'Hayatta olduğum sürece mücadeleye devam edeceğim'

Kanının son damlasına kadar toprağını savunacağını belirten Meryem sözlerine şöyle devam etti: "Eşim ve iki oğlumla devrim için hep çalıştık. Tek düşüncemiz daha iyi bir mücadeleydi. Cepheden gelen arkadaşlar Şengal savaşının başlayacağını bize bildirildiler. Oğlum Diyar abisi evli olduğu için kendisinin savaşa gitmesinin daha doğru olacağını söyledi ve vedalaşarak gitti. Oğlum bana 'eğer şehit düşersem arkamdan ağlama anne' dedi. Ertesi gün bize haber geldi yaralı ve şehitlerin hastaneye getirildiğine dair. Kadınları örgütledim hastaneye gidip yapabileceğimiz bir şey varsa bizde yapalım diye. Meclis çalışanları olarak hastanenin güvenliğini tuttuk. Yaralı arabası geldi, içinde iki kişi vardı. Elimde olmadan o arabanın peşinden gittim. Çalışmaların içinde yer aldığımdan bu yana ilk kez böyle bir şey başıma geldi. Ambulansın içindeki şehit oğlumdu ama ben bunu bilmiyordum. Arabanın peşinden gidiyordum. İlk kez yüreğimde böyle bir acı hissettim."

Şehit Aileler Kurumu ve Meclis çalışmalarında yer aldığını belirten Meryem, hayatta olduğu sürece mücadeleye devam edeceğini söyledi.

(mg)