Sevim Şahin, canlı kalkan olduğu yerde oğlunu yitirdi
09:04
Beritan Canözer/JINHA
AMED - Lice-Hani-Kocaköy üçgeninde operasyonlara karşı 26 gündür canlı kalkan eyleminde olan Sevim Şahin, çocuğu HPG'li Yasin Şahin'in Lice'de yaşamını yitirdiği haberini, aynı bölgede nöbet tutarken aldı. "Uğruna canımızı çocuğumuzu verdiğimiz bu toprakları kimseye bırakmayız" diyen Sevim, başka çocuklar ölmesin diye canlı kalkan eylemini bırakmayacağını ve askerin bölgeyi harabeye çevirmesine izin vermeyeceğini söylüyor.
Sevim Şahin'in sadece son 26 gündür yaşadıkları Kürdistan'da yıllardır süren ölüm savaş ve direnişin öyküsü gibi. Sevim, Diyarbakır'ın Lice, Hani ve Kocaköy ilçelerini kapsayan 'özel güvenlik bölgesi' yasaklarına ve operasyonlara karşı canlı kalkan olmak için Hani'nin Hurê (Gömeç) köyüne eylemin ilk başladığı gün geldi. "Gençler toprağa düşmesin, topraklarımız harabeye çevrilmesin, ormanlarımız yakılmasın" diye yola çıkan Sevim'in nöbet eylemine başladığının üçüncü gününde aynı bölgeye yakın bir yerde çıkan çatışmada 23 yaşındaki oğlu HPG'li Yasin Şahin (Dilgeş Batman) yaşamını yitirdi. Çocuğunun yaşamını yitirdiğini 'canlar gitmesin' diye nöbet tuttuğu Gömeç'te alan Sevim buna rağmen eylemi bırakmadı ve yasını birlikte eylem yaptığı arkadaşlarıyla tuttu.
'Çocuklarımız zulme dayanamadıkları için dağa çıktı'
"Onun yaşamını yitirdiği yere yakın olmak ve arkadaşlarına birşey olması diye nöbeti bırakmadım" diyen Sevim, oğlunun yaşamını yitirdiği haberini nöbete başladıktan üç gün sonra öğrendiğini anlatıyor. O günü anlatan Sevim, "Beni aradılar çatışma ağır ve yoğun olduğunu söylediler. Çok yoğun saldırmışlar. Bir yandan yangın çıkmış, bir yandan askerler saldırmış bir yandan da helikopterle havadan saldırmışlar. Bilmiyordum ama içim çok acıyordu. Sonra öğrendim ki oğlummuş şehit düşen. Türk devleti bugüne kadar Kürt halkına huzur vermedi. Yıktı, yaktı, katletti, kaybetti. Çocuklarımız bu zulme dayanamadıkları için dağa çıktılar. Türk devletinin Kürt halkını ezmesine, yok etmesine dayanamadılar. Aynı şeyi biz Türk devletine yapsak onlar ne yapardı? Dağa çıkmazlar mıydı? Bize bunu dayatan devlettir" diye soruyor.
'Başka anneler ağlamasın diye nöbet tutuyoruz'
"Her anne gibi ben de oğlumun arkasından ağladım ama pişman olmadım. Oğlum olmak istediği yerdeydi" diyen Sevim, "Bugün ben de onun davasına sahip çıkmak için geldim bu eyleme katıldım. Daha öncede gelmiştim uzun kalmamıştım. Buradaki tüm anneler evladını kaybetmiş annelerdir. Hepimiz acının ne olduğunu iyi biliyoruz. Bu yüzden başka anneler ağlamasın diye burada nöbet tutuyoruz. Türk'ün oğlundan bize ne deyip sırtımızı arkamıza yaslayıp evde oturamazdık. Ne asker, ne gerilla, ne de polis ölmesin. Asker ve polis de emir kuludurlar ama yapmak zorunda değiller. Başkaldırsınlar bu zulme" diye belirtiyor.
'Evlatlarımıza siper olmaya devam edeceğiz'
Canlı kalkan eylemini başka annelerin yüreği kan ağlamasın diye başlattıklarını belirten Sevim son olarak şunları dile getiriyor: "Bizim barışa ihtiyacımız var. Bu halk yeterince ölüm gördü. Türk halkı da yeterince ölüm gördü. Artık onlar da bir dur desin bu savaşa. Savaşı hep onlar başlatıyor ama bitsin diye de hep biz ayaklanıyoruz. Onların çocukları ölmesin diye de ayaklanıyoruz. Onların evlatlarını onlardan daha çok düşünüyoruz. Biz canlı kalkan eylemini bu ülkede savaş sonlanıncaya kadar devam ettireceğiz. Geri adım atmayacağız. Evlatlarımıza siper olmaya devam edeceğiz."
(fk)