Şevin Şervan / JINHA

DÊRIK - Rojava Devrimi'nde yerini emeği ile alan Rewşen Vehid, yaşadığı her acıyı mücadele gerekçesi yapmayı bilmiş bir kadın olarak, geleceğe umutla bakıyor.

Kürt özgürlük mücadelesinde eşini kaybeden 40 yaşındaki Rewşen Vehid, Rojava'da meclis ve örgütlenme çalışmalarında yer alıyor. Eşinin ölümünün ardından mücadeleye daha çok sarıldığını kaydeden Rewşen, "Şehit eşleri olarak toplumsal bir devrimi esas alarak, çocuklarımızı ideolojimizin ahlak ve ölçülerine göre yetiştiriyoruz" dedi. Eşinin ölümüyle birlikte Şehit Aileleri Kurumu'nda yerini alan Rewşen, kanının son damlasına kadar Kürt özgürlük mücadelesini sürdürmeye söz verdiğini söyledi.

'Başarı elde edene kadar mücadeleye devam'

Eşinin ölüm haberini 1994 yılında aldığını dile getiren Rewşen, "Kızımla onsuz nasıl yaşarım düşüncesine kapıldım. Meclis ve örgütlenme çalışmalarında yer alıyordum. Eşimin şahadet haberini aldığımda çalışmalardan kendimi bir süre geri çektim. Bunun yanlış olduğunun farkına vardım. Eşimin mücadelesini kaldığı yerden devam ettirme sözü verdim. Kızımı da babasının yolunda yürüyecek şekilde büyütüyorum. Başarıyı elde edene kadarda mücadele etmeye devam edeceğim" dedi.

'Rojava'daki çalışmalarda yerimizi almalıyız'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı 1991 yılında Mahsum Korkmaz Akademisi'nde gördüğünü ifade eden Rewşen, "Önderliğin heybeti karşısında çok heyecanlanmıştım. Konuşmaya başlayınca heyecanım gitti. Önderliğin konuşmaları genelde kadınlar üzerineydi. Önderlik sayesinde kadınlar bir değer kazandı. Kadınlar da bu değere sahip çıkmalı ve önderliğin bizden istediği düzeye gelmeliyiz. Rojava'da yürütülen her çalışmada yerimizi alıyoruz" diye konuştu.


Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan tecridi de kınayan Rewşen, Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarına rağmen morallini yüksek tuttuğunu söyledi. Tüm insan hakları savunucularına seslenen Rewşen, "Eğer demokrasiyi savunuyorlarsa önderliğe sahip çıkmaları gerekiyor. Önderlik her lider gibi haklara sahiptir" ifadelerinde bulundu.

(mg)