Medya Cebe /JINHA

WAN - Üzerinden dört geçmesine rağmen hala konteynır kentte yaşamak zorunda kalan yoksul aileler kendilerine uzatılacak bir yardım eli bekliyor. Konteynırların soğuk ve küçük olması önemli bir sorun iken kesilen elektrikler ise hayatlarını daha da zorlaştırıyor. Konteynır kent sakinlerinden Nuriye Oral, "Her yıl buraya birçok siyasetçi geliyor. Derdimizi onlara anlatıp duruyoruz fakat onlar buradan gittikten sonra bizleri unutuyorlar" dedi.

Kürdistan'ın yakın tarihinde yaşanan en büyük doğal afetlerden biri olan Van depremi, üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hafızalardaki yerini koruyor. 23 Ekim 2011 tarihinde derin yaraların açılmasına neden olan Van depreminde 644 kişi yaşamını yitirirken, bin 966 kişi yaralı olarak kurtarıldı. Deprem, hemen hemen şehrin tamamında yıkıcı hasara neden olurken, milyonlarca insan çadır ve konteynırlarda yaşamak zorunda kaldı. Şehir yeniden inşa edilmeye başlandıktan sonra varlıklı aileler evlerine geri dönerken yoksul kimseler ise konteynırlarda yaşamaya devam etti. Edremit yolu üzerinde kurulan konteynır kentte üzerinden geçen dört yıla rağmen 28 aile yaşamaya devam ediyor. Her yıl depremin yıldönümünün yaklaşmasıyla birçok siyasi parti ve yüzlerce gazetecinin ziyaret ettiği konteynır kentte yaşayan kadınlar yetkililerin seslerini duyamamasından yakınıyor.

Gürül gürül akan modern bir yaşamın kıyısından hayatı seyretmek zorunda kalan yoksul depremzedeler, lüks bir yaşantı istemediklerini, ama topraktan da olsa başlarını sokabilecekleri bir ev istediklerini dile getirdi. Geçtiğimiz kurban bayramı ardından var olan elektrikleri de kesilen aileler, çok zor şartlarda yaşadıklarını ve birilerinin onlara yardım eli uzatmasını beklediklerini belirtti. Depremden sonra yüzlerce ailenin bir arada yaşadığı konteynır kentte evlerini yeniden inşa edenlerin kentten ayrıldığını söyleyen depremzedeler, daha önce de yoksul olduklarını ve kirada yaşadıklarını söyledi. Depremzedeler, gidecek bir yerleri olmadığı için konteynır kentte yaşamak zorunda olduklarını kaydetti.

'Çocuklarımın hayatından endişe ediyorum'

Yaklaşan kış mevsimi nedeniyle, geçen sene yaşadıklarının bu yılda tekrarlanmasını istemeyen konteynır kentte çocukları ile birlikte yaşam mücadelesi veren Nuriye Oral, Van'da çetin geçen kış mevsiminin soğuğunda çocuklarının hasta olduğunu ve böyle giderse bebeğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti. Nuriye, "Bizim kimsemiz yok ben ve çocuklarım bu teneke yığınının içerisinde hasta olduk. Geçenlerde gece aydınlanabilmek için yaktığım mum devrilmişti ve az daha konteynırda yangın çıkıyordu. Çocuklarımın hayatından endişe duyuyorum. İçerisinde çocuklarıma bakabileceğim bir ev dışında bir şey istemiyorum" dedi.

'İmkanım olsa burada yaşamam'

En küçük bebeğinin kalbinin delik olduğunu ve tedavisinin ise masraflı olduğunun altını çizen Nuriye, kendilerine uzatılacak bir yardım eli beklediğini söyledi. Nuriye, "Her yıl buraya birçok muhabir ve siyasetçi geliyor. Derdimizi onlara anlatıp duruyoruz fakat onlar buradan gittikten sonra bizleri unutuyorlar. Bebeğim gelişemiyor ve bu yaşam şartları onun sağlığını daha da zorlaştırıyor. Tedavi masrafları benim altından kalkabileceğim türden değil. Birazcık bile imkanım olsa çocuklarımı alır, bu konteynırdan çıkarırdım" şeklinde konuştu.

(dc/dk)