Mücadelenin ağır yükü kadınların omuzlarında

09:03

Newroz Dijwar/JINHA

MAXMUR - Eşini ve oğlunu Kürt özgürlük mücadelesinde kaybeden Xêlîm Kara, Türk devletinin baskı ve işkencelerinden dolayı 17 yıl önce Maxmur Mülteci Kampı'nda yaşama tutundu. Tüm baskılara rağmen anneler olarak direndiklerini belirten Xêlîm, "Güzel günlerin geleceğini biliyorum, verdiğimiz bunca bedel özürlüğümüz için" dedi.

Eşini ve oğlunu Kürt özgürlük mücadelesinde yitiren Xêlîm Kara, Türk devletinin köy boşaltma ve yargısız infazlarından dolayı bundan 17 yıl önce Maxmur (Şehit Rüstem Cudi) Mülteci Kampı'na göç etmek zorunda kaldı. 5 çocuk annesi olan Xêlîm'in ayrıca bir oğlu da gerilla saflarında yer alıyor. 45 yaşında olan Xêlîm, Maxmur kampında birçok zorlukla karşı karşıya kalsa da mücadelesinden taviz vermeyip yaşama sıkıca sarıldı. Bir insanın yaşabileceği her türlü acıyı yaşadıklarını belirten Xêlîm, köylerinin yakılıp yıkıldığını, yakınlarının katledildiğini söyleyerek, "Güzel günlerin geleceğini biliyorum, verdiğimiz bunca bedel özürlüğümüz için" ifadesinde bulundu.

'Küçük kızım babasını hiç görmedi'

1997 yılında eşi devlet tarafından katledilen Xêlîm'in en küçük çocuğu babasını hiç görmedi. Binlerce Kürt çocuğunun devletin katliamcı politikalarından dolayı annesiz ve babasız büyüdüğünü belirten Xêlîm, "Çocuklarıma hem annelik hem de babalık yaptım. Eşim şehit düştüğünde en küçük çocuğum halen süt emiyordu. Küçük kızım abisine baba diyordu. Ben ona kızım o senin abindir baban değildir desem de o baba demekten hiç vazgeçmedi Yaşamım mücadeleyle geçti. Onlara bakabilmek için sabahtan akşama kadar pamuk tarlalarında çalıştım" diye konuştu.

'Kürt halkının özgürlüğü ekmek ve sudan daha değerli'

Kürt halkının acılarla yoğrulmuş bir tarihi olduğunu dile getiren Xêlîm, özgürlük mücadelesine bedel vermiş insanların Kürt halkının özgürlüğünü sağlayacağını söyledi. Xêlîm sözlerine şöyle devam etti: "Eğer zahmeti görmemiş olsaydık güzeli de göremezdik. Yaşadığımız acıların hepsi bir gün sona erecek. Vermiş olduğumuz bedeller halkımızın özgürlüğünü sağlayacak. Devrim kolay bir şey değil elbette zorlukları, zahmetleri olacak. Hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Bu güne kadar yaşadığımız bunca acı ve zulüm karşısında yenilecek olan tek güç var o da bize bu acıları yaşatan faşist devlet zihniyetidir. Bugün de Kürdistan'da anneler, gençler direniyor. Kendi mahallerini koruyorlar. Yediden yetmişe halkımız ayakta. Ne yatıyorlar, ne doğru düzgün yemek yiyorlar. Özgürlüğün her şeyden daha çok değerli olduğunu ekmek ve sudan çok ihtiyaçları olduğunu haykırıyor. Kayıp verdik ama umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik. Çünkü biz haklıyız. Kazanacak olan da biziz."


'Önderliğimiz özgürleşmeden bizde özgürleşmeyiz'

Kürdistan'ın özgürlüğünün kadınların özgürlüğünden geçtiğine vurgu yapan Xêlîm, Kürt annelerini mücadeleye daha aktif katılmaya çağırdı. Kürt kadınlarının cesaretinin katliamcı devlet zihniyetin korkuttuğunu belirten Xêlîm, "Bugün mücadelenin ağır yükü annelerin omuzlarındadır. Bu devrimin öncülüğünü kadınlar yapıyor. Anneler, gençler yapıyor. Anneler tankların önüne geçiyor, serhildanlara öncülük yapıyor. Annelerin cesareti düşmanı kahır ediyor. Düşman en çok da bundan korkuyor. 90'larda insanlarımız Kürtçe müzik bile dinleyemiyorlardı. Bugün Kürdistan özgürleşti. Silopi'de Şırnak'ta önderliğimizin resimleri sokaklarda dalgalanıyor. Bu kazanımlar başta Kürt kadınların sayesinde oldu. Halkımız başardı ve önderliğine inanıyor. Kanımızın son damlasına kadar da önderliğimizin yanındayız. Önderliğimiz özgürleşmeden biz de özgürleşmeyiz. Yaşamımız, özgürlüğümüz ve ölümümüz de önderliğimizledir. Çünkü bizi var eden odur" şeklinde konuştu.

Xêlîm son olarak annelere "Kürt halkının özgürlüğü yakındır, gelin hep birlikte bu mücadeleyi zafere taşıyalım" çağrısında bulundu.

(mg/fk)