Sur halkı yıkılan evlerini yapıyor ve özsavunmasını güçlendiriyor

09:04

Bêrîtan Elyakut-Sarya Gözüoğlu/JINHA

AMED - Özyönetim ilanı ile birlikte polis saldırılarına maruz kalan ve buna karşı direnişte olan Sur halkı saldırılar nedeniyle yıkılan mahalleyi kolektif emekle onarıyor. Polis engeli ile karşılaşan ve "Bizim yerimizden sürmeye çalışıyorlar" diyen yurttaşlar, "Biz buradan gitmeyeceğiz. Camlarımız olmasa dahi naylonlarla cam yapar bu kışı da atlatırız. Kimse bizi yerimizden edemez" diyor.

"İlçemiz hakkındaki kararları biz alacağız" diyerek özyönetim ilan eden Diyarbakır'ın Sur ilçesi Ekim ayında 4 kez sıkıyönetim uygulamalarıyla karşılaştı. Özel harekat polislerinin saldırılarına karşı özsavunma gelşitiren ilçeye bağlı bir çok mahalle yoğun saldırıların hedefi oldu. Bir çok evin kullanılamaz hale geldi saldırıların ardından halk yerel yönetimlerle birlikte yıkılan yerleri kolektif emekle onarmaya çalışıyor. Ancak mahallelere yönelik tacizlerini sürdüren polisler, "Boşuna yapmayın buna izin vermeyeceğiz. Burada yaşamak isteyenlere son uyarımızdır derhal burayı tek edin" diyerek yurttaşları taciz ve tehditlerle Sur'u terk etmeye zorluyor.

Tehditlere aldırış etmeyen halk ise inşa çalışmalarını sürdürürken 7'den 70'e her özsavunmasını da almayı ihmal etmiyor. Öyleki mahalle girişinde karşılaştığımız çocukların ellerinde tahtadan yapılmış silah görünümlü oyuncaklarla oyun oynamaları yaşadıkları savaş psikolojisinin etkilerini ortaya çıkarıyor. Her çocuk Sur ilçesinde yaşananları anlatmak için birbirleriyle yarışıyor. "Neden bunlarla oynuyorsunuz" diye sorduğumuz çocukların cevabı katliamların gerçek yüzünü açığa çıkarıyor. Çocuklar, "Bizim Helin'i burada tam kafasından polisler vurdu. Onu vurduktan sonra bizde silah yaptık kendimize, eğer gelirlerse bunlarla kendimizi koruyacağız" diye ifade ediyor.

'Sur'u esedullah timlerine bırakmayacağız'

Hasırlı Mahallesi'nde oturan bir kadın, "Çekin çekin bize yaptıklarını gösterin tüm dünyaya. Kış geliyor camlarımızı dahi yapmamıza izin vermiyorlar. Yaparsanız evinizi tararız diyorlar. Bu vahşete sessiz kalınmasın. Biz buradan gitmeyeceğiz. Camlarımız olmasa dahi naylonlarla cam yapar bu kışı da atlatırız. Buradayız hiçbir yere gitmiyoruz. Kimse bizi yerimizden edemez" diyor.

Bir başka kadın ise "Bize burada vahşet yaşatıldı. Evlerimizi yıktılar olmadı, çocuklarımızı gözaltına aldılar olmadı, katlettiler olmadı. Şimdi kalkıp 'burayı terk etmezseniz, Sur'u cehenneme çeviririz' diyorlar. Bundan daha fazla nasıl cehenneme çevirecekler. Her yeri yıktılar, katlettiler. Biz onlardan korkmuyoruz. Sur'u Esedullah timlerine bırakmayacağız. Onlara burayı bırakırsak eğer daha büyük katliamlar bizi bekliyor olacak. Sakın kimse evini bırakmasın" diye konuşuyor.

'Çocuklarıma yapılan işkence anını nasıl silecekler'

Evlerine baskın yapılmasının ardından gözleri önünde çocuklarına işkence yapılarak gözaltına alınmasını anlatan Birgül Kınaş (38), kapıyı açmaya yeltenmesine rağmen kapısının kırıldığını ve çocuklarının dövülerek gözaltına alındığını söyledi. Sabahın erken saatlerinde kapılarının kırıldığını ve çocuklarının uyuduğunu dile getiren Birgül, "Çocuklarım bir suç işlemedi. Yasak yüzünden evden dahi çıkmadılar. Sadece ihbar eden birinin olduğu söylendi. Doğru olup olmadığını bilmiyorum. Küçük oğlum henüz 15 yaşında ve onda kemik erimesi var. Diğer oğlum ise 16 yaşında ve iki oğlumda evi geçindirmek için çöp toplayıp evi geçindiriyor. Bir annenin gözleri önünde çocuklarına yapılan işkence anını nasıl silecekler. Geceleri çocuklarıma yapılan eziyet yüzünden uyuyamıyorum" diye belirtiyor.

(fk)