Şehriban Aslan / JINHA

AMED - Yıllardır Dicle'nin dağlarından topladığı 18 çeşit bitkiyi satarak geçimini sağlayan Hatice Yıldırım, Mezopotamya'nın tanrıça kültürünün bir sürdürücüsü olarak doğal bitkilerden karışımlar yaparak kadınlara ulaştırıyor. Hatice, "Her şeye rağmen kadınların bu kültürü sürdürebildiğini göstermek istiyorum" diyor.

Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde yaşayan Hatice Yıldırım (47) yıllardır sabahın erken saatlerinden itibaren Dicle'nin dağlarına çıkıp topladığı bitkileri evinde kurutup karışımını yaparak tanrıça kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Topladığı her derde deva 18 çeşit şifalı bitkiyi H.z. Süleyman türbesinde satan Hatice, "Getirdiğim bitkilerin hepsi faydalı fakat halk arasında işe yaramaz olarak bilinen gırnuk yani yabani dikenli ot ise kaynatılarak sabahları aç karnına içildiğinde karaciğere faydası oluyor" diyor.

'18 çeşit şifalı bitki topluyorum'

Yaz aylarında sabahın ilk ışıklarıyla beraber dağlara çıkıp Pung, tolık, botav, çopa hêştır (deve çöpü), tewi, kızban (menengiç) olmak üzere 18 çeşit bitkiyi topladıktan sonra güneşte kuruttuğunu söyleyen Hatice, "Bitkilerin yanı sıra yetiştirdiğim ve yaptığım; süs biberi, nane, reyhan, asma yaprağı, salça ve pekmezi Hz. Süleyman'a getirip satıyorum" dedi. Topladığı şifalı bitkilerin her birinin ayrı bir faydasının olduğunu belirten Hatice, "Pung'u hem tazeyken hem de kuruttuktan sonra kaynatıp içersen, kadın hastalıklarına özellikle de regl sancılarına çok iyi gelir. Tolık mide rahatsızlıklarını giderir. Botav böbrek taşlarına, deve çöpü bağırsak rahatsızlığına iyi gelir. Kızban iltihap sökücü olarak bilinir, kahvesi de çok güzel olur. Pekmez kan yapar ve kilo aldırır. Halk arasında en işe yaramaz olarak bilinen gırnuk yani yabani dikenli ot ise sabahları aç karnına içilirse karaciğerlere faydası vardır. Kanser tedavisi için iyi olan da tewidir" sözlerini kullandı.

'Kadınlara örnek olmak istedim'

Dicle'de 2 çocuğuyla yaşadığını ve birçok hastalığına rağmen topladığı bitkileri getirip sattığını ifade eden Hatice, "Eşim vefat etti. Çocuklarımla birlikte yokluk içinde yaşıyoruz. Fakat her şeye rağmen bir kadının yalnız başına ayakta nasıl durduğunu ve bu kültürü nasıl sürdürebildiğini herkese göstermek istedim. Yaptığım iş çok zahmetli, bana çok fazla bir geliri de olmuyor. Günde en fazla 10 veya 20 lira arası kazancım oluyor, oda yol parama gidiyor. Yine de elimden ne gelirse yapacağım dedim ve yapıyorum" dedi.

(şo/zd)