Bitkiler Xeme'nin şifalı ellerinde dermana dönüşüyor

09:07

Nişmiye Güler/JINHA

WAN - Kadınların en eski mesleği olan şifacılık yapan Xemê Demiroğlu(65), dağlardan topladığı bitkileri ilaca dönüştürerek, ihtiyacı olanları tedavi ediyor. Çocuk yaşta evlendirilen, direngenliği ile hayatın tüm zorluklarına karşı gelen Xemê mesleğini gelecek nesillere bırakmak istiyor.

Yaşamı emek ile örerek bilgeliği ile hayat veren kadınlar tarihten kalan hünerlerini sürdürüyor. Şifa vermesi, doğa ile kurduğu bağdan kaynaklı tanrıçalık mertebesine erişen kadınlar bu gün o köklerine dayanarak yeniden güçleniyor ve zorluklara gögüs geriyor. İşte bu kadınlardan biride şifacılık ve bebelik yapan Vanlı Xemê Demiroğlu(65). Xemê henüz 12 yaşında bir çocukken ailesi tarafından sorgusuz sualsiz evlendirilmiş. O günleri anlatırken, "Yaşadığımız dönemde aşiret reislerinin sözü geçiyordu. Aile büyükleri karar vermişse başka kimsenin rızası istenmezdi. Evliliğin ne olduğunu bilmeden, istemeyerek evlendim. Ara sıra eşimden şiddet gördüğümde kimseye diyemiyordum. Boşananlara kötü gözle bakıldığı için sesimi edemiyordum" diyor.

'Bitkilerin dilini öğrendim'

Eşinin annesi olan kadından ebelik ve bitkileri dilini öğrendiğini belirten Xemê, kısa sürede doğduğu köyde ve çevresinde şifacı olarak anılmaya başladığını anlatıyor. Zamanla şifalı bitkilerin faydalarını öğrendiğini ve hastaların tedavisinde de kullandığını kaydeden Xemê, "Şeker hastaları için bolijan adındaki bitki şifalı bir bitkidir. Gezgezinik bitkisi ise kanser için çok iyi bir bitkidir. Bal ve sarımsak ile karıştırıp hastalara veriyordum. Gün içinde dört beş bardak ayva suyu kaynatıp içmek iltihabı sökmeye çok iyi geliyor. Berhevizdar bitkisini kurutulmuş Nergîz ile karıştırdığınızda yaralar için çok iyidir. Kezwan bitkisi ile fitil yapıyordum. Bu hekimliği kaynanam, aile dostu doktordan ve Çelê de bulunan bir akrabamız olan kadından öğrendim. Bunun sayesinde birçok hastayı da tedavi ettim" diye belirtti.

'İki kızım beni yaşamımı yaşamasın diye uğraştım'

Kendi yaşadıklarını kız çocuklarının yaşamaması için hayatı boyunca çalıştığını aktaran Xemê, "Hiçbir işten kendimi geri çekmedim. Ailem karşı olsa da kendi ayaklarımın üstünde kaldım. Çocuklarımı kimseye muhtaç etmedim. Eşimin ailesinden hiçbir destek istemedim. İki tane kızım olduğu için eşimin ailesi bize hiçbir şey layık görmedi. 'Oğulların yok kızlar için mi sana yardım edeceğiz' diyorlardı. Ama kızlarım büyüyüp iş sahibi olarak her kesi utandırdılar" şeklinde konuştu.

'Kadının gücü köklerinde'

Kadınların köklerinden gelen bir gücü olduğuna inanan ve bunu doğa ile bütünleştirilmesi gerektiğini belirten Xemê'nin tüm kadınlara çağrısı var: "Biz kadınların üstünde her daim zulüm olmuştur. Şengal'de, Kobanê'de satılan, işkence gören kadınlar oldu. Erkekler ve devlet tarafından öldürülen, zulüm gören, tecavüze uğrayan, şiddet gören her zaman kadın olmuştur. Biz kadınlar olarak asla boyun eğmeyecek, mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Kadının gücünü tüm dünya görecektir."

(mc/fk)