Leyla'nın tezgahı hayata dair tüm zorluklara direniyor
09:02
Filiz Zeyrek/JINHA
ADANA - Küçükdikili Mahallesi'ndeki pazarlarda tezgahının arkasına geçen Leyla Nar da 'erkek işi' algısını yıkan kadınlardan biri. 3 yıldır tezgahında sebze meyve satan Leyla, "Bu toplumda kadın olmak gerçekten çok zor ama bu zorlukları yenmeyecek kadın yoktur" diyor.
Meyve sebzelerin renk kattığı, ot kokularının alanı sardığı pazar yerlerine alış veriş yapmasa da girmek ister insan. En uygun fiyata ihtiyaçlarını karşılamaya gelen insanları izlemenin, fiyatları marketlerin barkod okuyan soğuk makinelerinden değil, karşıdaki insanla konuşarak hatta pazarlık yaparak alış veriş yapmanın tadını yaşatır pazar yerleri. 'Pazar çantalarıyla dolaşan kalabalığının içinde hep erkekler tezgahın arkasında kadınlar ise alışveriştedir' diye düşünülmesin Leyla bu algıyı 3 yıl önce bozdu. Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Küçükdikili Mahallesi'ndeki pazar yerlerinde görürsünüz 52 yaşındaki Leyla Nar'ı. Mahallenin pazarlarında açtığı tezgahı biraz daha uzakta duruyor diğer tezgahlardan, sesi de her alanı kendilerine ait gören erkekler kadar gür çıkmıyor ama her hafta orada sebzesini meyvesini satıyor.
'Zorlukları yenmeyecek kadın yoktur'
O da tüm kadınlar gibi yaşadığı zorlukların arkasından "Ama mücadele ediyorum" diyor. Tezgahlardan uzak durmasının nedeni ise belediye tarafından kendisine bir yer verilmemiş olması. Maddi imkansızlıklar nedeniyle henüz bir yer alamamış kendisine. 4 çocuğu olan Leyla, eşinin rahatsızlığından sonra çalışma yaşamına giriyor. O da tüm kadınlar gibi hem çocuklarını büyütüyor hem de para kazanıyor, yine tüm kadınlar gibi evdeki yaşamı da o örgütlüyor. Leyla, "Bu toplumda kadın olmak gerçekten çok zor ama bu zorlukları yenmeyecek kadın yoktur. İmkan verilse erkeklerden çok daha başarılı işlere imza atar" diyor.
'Kadınlar beni tebrik ediyor'
Eşinin 20 yıldır şeker hastası olduğunu, geçtiğimiz aylarda ayak parmaklarının kesilmek zorunda kaldığını, sosyal güvencesinin iptal edildiğini anlatan Leyla, "Ekmek paramızı çıkarmaya çalışıyorum. Pazarların kurulduğu mahallelere gidiyorum, tezgahımı kurup müşteri bekliyorum tüm pazarcılar gibi. Belediye bana yer vermediği için aslında yere verecek param olmadığı için ben de pazardan biraz uzak tezgahımı açıyorum. Kadın pazarcı çok az olduğu için dikkatlerini çekiyor ama ben halimden memnunum gerçekten saygılı davranıyorlar, özellikle kadınlar beni tebrik bile ediyorlar. Alışmışın dışında görüyorlardı ama bana alıştılar" diye ekliyor.
'Hayat çok pahallı gittikçe de pahalanıyor'
Çocuklarının da pazarlarda seyyar satıcılık yaptığını söyleyen Leyla pahalılıktan şikayetçi. Çocukları Niğde'den sebze, meyveleri getiriyor Leyla da satışını yapıyor. "Çok bir şey kazanamasam da geçimimizi sağlamaya çalışıyorum. Hayat çok pahallı gittikçe de pahalanıyor" diyen Leyla, şöyle devam ediyor: "Ben de birçok kadın arkadaşım gibi bu zorluklara karşı ayakta kalmaya çalışıyorum. Kadınlar da erkeklere boyun eğmesin. İsteseler çok şeyi başaracaklar buna güçleri var yeter ki kabuklarına çekilmesinler onlara reva görülenleri kabul etmesinler. Kadımlar çok güçlü."
'25 Kasım'da kadınların birlikteliğini diliyorum'
Leyla 25 Kasım mesajına da şu şekilde sözlerine ekliyor: "Kadına yönelik tüm şiddet biçimini kınıyorum. Kadınlar öldürülmesin, ölmesin, kadına yapılan şiddet ve işkence bir insanlık suçudur. Kadın olmasa yaşam olmaz. Kadınların daha güçlenmesi ve onlara yapılan uygulamaların karşısında daha güçlü durması için mutlaka güçlü bir şekilde örgütlenmeleri gerekir. 25 Kasım'da kadınların birlikteliğini diliyorum" dedi.
(gc)