Deri işçiliğinden dernek yöneticiliğine Sevilay'ın hikayesi

09:05

Özgü Özütok / JINHA

İZMİR - Kapılar semtinde deri işçiliği yapan kadınlar, düşük ücretten sigortasız çalıştırılmaya kadar birçok sömürüyle karşı karşıya. Deri işçiliğine 16 yaşında başlayan ve şimdi Deri İşçileri Derneği'nin yönetim kurulunda yer alan Sevilay Ergüneş, Türkiye'de kadın olmanın zorluklarını anlattı.

İzmir'in Kapılar semtindeki deri işçisi kadınlar, çocuk yaşta başladıkları deri işçiliğine, esnek üretim koşullarının zorluğuna ve bulundukları semtin tekin olmayan koşullarına rağmen deri atölyelerinde çalışmak zorunda kalıyorlar. Kadınlar ayrıca sigortasız ve düşük ücretlere çalıştırılıp emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Deri işçisi kadınlardan biri de Sevilay Ergüneş. 33 yaşında ve 17 senedir Kapılar'da deri atölyelerinde çalışıyor. Sevilay, Gaziemir Serbest Bölgedeki deri fabrikalarında da çalıştığını ancak buralarda emeğinin daha fazla sömürüldüğünü söylüyor.

'16 yaşında çıraklıkla deri işine başladım'

Yaşam hikayesini anlatan Sevilay, "5 kız 1 erkek olmak üzere toplam 6 kardeşiz. İlkokuldan sonra okula gitmedim. Hala açık lisede okuyorum, sınavları her zaman takip edemiyorum. Toros Mahallesi'nde yaşıyorum. 16 yaşında çıraklıkla deri çanta işine başladım. Babam beni, 'eti senin kemiği benim' diyerek ustaya teslim etti. Çıraklıktan sonra kesim, sonra ayakçılık, sonra da makinecilik yaptım. Bu işte sıralama bu şekilde yükseliyor. Çocukken ilk başlarda makineye bir an önce oturmak istiyordum, makineciler buna izin vermiyorlardı. Deri işi yapmayı, mesleğimi seviyorum. Kuaförlük, tekstil işçiliği, gümüş atölyesinde de çalıştım ama dönüp dolaşıp yine deri işine geldim. İlk önce zor gelse bile ben artık zevkli taraflarını görmeye çalışıyorum. Her sene bir kere bırakma kararı alıyorum sonra geri dönüyorum" dedi.

'Türkiye'de kadın olmak zor'

Deri işçisi bir kadın olarak çalışma koşullarından bahseden Sevilay sözlerine şöyle devam etti: "Deri işinde her kesimden insan çalışıyor ve bazen rahatsız edildiğimiz zamanlarda oluyor. Giyim tarzımı, konuşma tarzımı da buna göre ayarlamak zorundayım. Abi ve amca gözüyle baktığım insanlar gelip çıkma teklifi ediyorlardı. Her şeyi patronlara yansıtan bir insan değilim. Sorunlarımı kendim çözmeyi tercih ediyorum. Yeni başladığım zamanlarda bir handa çalışıyordum. Personel sorumlusu olan kişi beni yemek yaptırmaya göndermişti. Arkamdan gelip çıkma teklif etti. Ben yüz vermeyip reddedince küfür etti. Ben hiçbir şey olmamış gibi yemeği yaptırdım sonra yemeği götürürken bu adamı aradım. Bulunca tuttum yakasından dışarıya çıkardım. Herkes gördü bu olayı ve benim böyle olaylarda nasıl tepki vereceğimi anladılar. Türkiye'de kadın olmak zor. İzmir biraz daha rahat bir şehir aslında ama Basmane-Kapılar semtlerinde çalıştığımı öğrenince insanlar ürperiyor. Burası dericilerin yanı sıra pavyonların ve birahanelerin de yoğun olduğu bir bölgedir."

'İşçiler yıllarca sigortasız çalıştırılıyor'

Sevilay, kız kardeşlerinin de kısa süreli olarak deri işinde çalıştıklarını ama şimdi farklı işlerde çalıştıklarını belirtti. Deri işinde çalışan kadınların çok emek harcadığını kaydeden Sevilay, kadınların emekli olabilmek için yoğun çaba harcadıklarını dile getirdi. Deri atölyelerinde sürekli iş olmadığı için deri işçilerinin devamlı yer değiştirdiğini söyleyen Sevilal, bu yüzden örgütlü olmanın da zorlaştığını vurguladı. Çok uzun yıllar sigortasız çalıştığını ve buradaki çoğu insanın da sigortasız olduğunu dile getiren Sevilay, "Atölyelerde çalıştığım için sigortam olmadı. Fabrikaya girdiğim zaman sigorta yapıldı. Fabrikalar insanları sömürüyorlar. Sana ne kadar çok hak veriyorlarsa o kadar da emeğini kullanıyorlar. Şu anda Kapılar'daki deri atölyelerinde daha sıcak bir ortam var, herkes birbirini tanıyor. Tanıdıkları içinde rahatsız etmiyorlar" dedi.

'Ülke gündemi işimizi etkiliyor'

Deri İşçileri Derneği'nde de yönetim kurulunda yer aldığı bilgisini de paylaşan Sevilay son olarak şu ifadelerde bulundu: "Sağlıkla ilgili seminerlerimiz oluyor ve işçileri bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Ülke gündemi bizi ve işlerimizi etkiliyor. Rusya ile yaşadığımız kriz deri sektörünü çok kötü etkilendi. Rusya'ya gönderilen malların çoğu geri geldi. Savaş ortamından ilk etkilenenler küçük atölyeler ve esnaf oluyor. Kapatan atölyeler de var. Çok uzun zamandır da işlerimiz kötü gidiyor."

(mg)