JINHA

COLEMÊRG - Yüksekova'da özyönetim direnişi sırasında 4 ay önce katledilen Fettah Es'in eşi Leyla Es, eşini kaybettikten sonra kendisini en fazla zorlayanın çocuklarının yaşadıkları olduğunu belirterek, "Devlet benim çocuklarımı babasız bıraktı. Onların yüzüne nasıl bakacak?" diye sordu.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde özyönetim direnişi sırasında Orman, Kışla ve Mezarlık mahallelerine 26 Ağustos 2015'de zırhlı araçlar ve havan toplarıyla düzenlenen saldırıda, Fettah Es isimli yurttaş, evinin üst tarafında vücuduna aldığı kurşunla yaralanmış ve hastaneye götürülmesi engellendiği için yaşamını yitirmişti. Fettah'ın gözlerinin önünde katledildiğini anlatan eşi Leyla Es, bu savaşın artık son bulmasını istediğini söyledi.

İkiz çocukları 11 yaşındaki Hilara ve Dilara'ya bu durumu anlatamadığını belirten Leyla, bu durumun kendisine iki kat daha fazla acı verdiğini söyledi. Katliamlardan en fazla çocukların zarar gördüğünü belirten Leyla, "Devlet kan dökerek çocukları annesiz ve babasız bırakarak bir yere varamaz. Ben kendi çocuklarımdan biliyorum. Babalarının yokluğundan dolayı duydukları eksikliği üzüntüyü hep dile getiriyorlar. Akşam bir kapıyı çaldığında çocuklarım kapıya koşuyor ve babamız geldi diyorlar ya da sofrada oturduğumuzda çocuklarım hep eski günlerden söz ediyorlar. İşte ben o zaman çok üzülüyorum. Devlet benim çocuklarımı babasız bıraktıOnların yüzüne nasıl bakacak?" diye sordu.

'Kimsenin canı yanmasın'

Savaş ile hiçbir şeyin çözülemeyeceğini söyleyen Leyla, Kürtlerin tarihlerinde hep katliamların olduğunu dile getirerek, "Fakat Kürtlerin mücadele ettiği ve boyun eğmediği de tarihimizde yer alıyor. Almaya da devam edecek. Bu böyle gitmez, kimsenin canı yanmasın" dedi. Mücadele etmeye devam edeceğini söyleyen Leyla, "Sonuna kadar da Kürtlüğümüzden ödün vermedik vermeyeceğiz. Dilimizi değiştirseler tarihimizi ruhumuza işlemiş olan Kürtlüğümüzü nasıl değiştirecekler. Eşim gitti ve daha nicesi de gitti belki gitmeye devam edecek ama bu topraklardaki mücadelemiz devam edecek. Ben çok gururluyum çocuklarım da çok gururlu bu yol da ölmek asla bizi utandırmayacak" sözlerini kullandı.

'Her gün resimlerine ağlıyorum'

İkiz kardeşlerden Hilara ise babası için bir mektup yazdı. Hilara, mektubunda şu sözlere yer verdi: "Baba sen şimdi ölmeseydin hayatımız çok güzel geçecekti. Yılbaşı geldi ve biz kutlamayacağız. Çünkü sen yoksun. Baba eskiden dükkâna koşarak ve heyecanlı geliyorduk. Ama şimdi çok sıkılıyorum. Biliyor musun babacığım ben her gün senin resimlerine bakıp ağlıyorum. Seni her gün rüyamda görüyorum. Seni çok özlüyorum ve seni çok seviyorum babacığım."

'Artık sen yoksun annem bizi büyütecek'

"Babacığım ben seni çok seviyorum ve çok özledim" diye mektup yazan Dilara da "Ben ölene kadar seni ve yanındaki şehitleri unutmayacağım. Hep mezarına geliyorum sana ve arkadaşlarına dua ediyorum. Sen bu dünyada bize iyi şeyler öğrettin. Senin bize bir sözün vardı. 'kızım sizi üniversiteye göndereceğim' artık sen yoksun annem bizi büyütecek sen hep bize 'biricik kızımsınız' diyordun."

(ga/dc/gc)